Orta yaş, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 45-59 aralığı olarak tanımlamaktadır.
Ancak kültürlere ve Sosyo-ekonomik duruma göre değişiklik göstermektedir..
Konu hakkında Yaşlı Demografisi Bize Ne Söylüyor? ve İleri yaş için yazılarımızı da okumanızı öneririm.
Orta yaş krizi veya erişkin sendromu denilen şey;
Kadınlarda menopoz, erkeklerde ise andropoz süreci öncesi değişen hormonal faaliyetlere bağlı olarak kişilerin cinselliğe karşı aşırı istek artışının oluşmasına verilen genel addır.
Genelde bilinç daha doğru bir ifade ile alt bilincin vücut bütünlüğü olarak artık üreme faaliyetlerinin risk altında olduğunu algılayaraktan neslin devamı dürtüsüyle oluşan bir psikolojik savunma dürtüsü mekanizmasıdır.
Konu ile ilgili olaraktan Ruh Sağlığı Neden Önemli ve <strong>Ruhunu İyileştir</strong> yazılarımızı da okumanızı öneririz.
Orta Yaş Krizi Tarihçesi
Bu Sendromu Kadınlarda ve erkeklerde farklı şekillerde yaşanmaktadır. Bu sendrom kadınlarda 35 yaşından sonra erkeklerde ise 40 yaşından ortaya çıkmaktadır.
Orta yaş sendromu ilk olarak 1965 yılında Elliott Jaques tarafından ortaya atılmıştır.
Batı toplumunda orta yaşlarda ya da orta yaşlılarda, gençlik çağlarını geride bırakmanın duygusallığı ve yaşlanmanın hissedilmesi ile dramatik olarak özgüvenin azalması sonucu görülen bir süreç olarak tanımlanmıştır.
Bu döneminde olan erişkinlerin çoğu, hayatlarının yarısını tüketmiş olabilecekleri düşüncesi ile orta yaş sendromuna girebilmektedir.
Kriz bu süreçte, evlilik dışı ilişki, andrapoz, menopoz, aileden birisinin ölümü veya başka üzüntüler, işsizlik ya da başka bir iş tecrübesi olmamakla beraber işinden ya da kariyerinden hoşnut olmamak ya da çocukların evden ayrılması gibi etkenler dolayısıyla tetiklenebilmektedir.
Bu kişiler amaçları ya da idealleri ile ilgili olarak yeniden bir değerlendirmeye girebilmektedir.
Sonuçta bu durum kariyer, iş-yaşam dengesi, evlilik, duygusal ilişkiler, harcamalar veya fiziksel görünüm gibi günlük yaşamda ya da rutinde, önemli değişimler yapma arzuna dönüşebilmektedir.
1980’lere kadar yapılan akademik araştırmalar bu sendromun olgusunu, erişkinlerin çoğunda görülen bir evre olarak kabul etmemiştir.
Yapılan bir çalışmaya göre ABD’de yaşayan insanların %10’undan daha azı yaşlanmaya ya da yaşlarına bağlı olarak psikolojik bir kriz yaşamışlardır.
Kaynak https://tr.wikipedia.org
Kişilik tipi ve psikolojik kriz geçmişinin “geleneksel” bir orta yaş krizi için zemin hazırlayacağına inanılmıştır.
Bu evreden geçmekte olan kişiler bazı belirtiler ile birbirinden farklı davranışlar sergilemektedirler.
Belirtileri Nelerdir?
Bu sorun genel olarak 40 ila 60 yaş aralığında ortaya çıkmaktadır.
Ancak, yetişkinlerin yaklaşık %10’u bu sendroma yakalanmaktadır.
Ama 1990’larda yapılan geniş bir çalışmaya göre hastalığın başlangıç yaşı ortalama 46 olarak belirlenmiştir.
Her şeyden önce erkeklerde 3-10 yıl, kadınlarda ise 2-5 yıl sürmektedir.
Orta yaş krizi yaşlanmadan kaynaklanabileceği gibi, yaşlanma ile gelen değişiklik,
problem ya da pişmanlık gibi olgular dolayısıyla da tetiklenebilmektedir.
İş ya da kariyer değişimi veya olmaması,
Karı koca ilişkilerindeki bozukluk veya doğru iletişimin olmaması,
Çocukların büyümesi ve evden ayrılmaları,
Ebeveynlerin yaşlanması ya da ölmesi,
Yaşlanmayla oluşan fiziksel değişiklikler,
Fakat orta yaş krizi kadın ve erkekte farklı etkilere yol açmaktadır.
Araştırmacılar kadın ve erkekler arasında orta yaş krizini tetikleyen,
erkeklerde genellikle iş kaynaklı sorunlar gibi, farklı etkenlerin olduğunu ortaya koymaktadırlar.
Diğer bir varsayıma göre de eşinin menopoz’a girmesi ya da doğurganlığının sona ermesi,
erkekte orta yaş krizi sebebi olarak sayılabilmektedir.
Orta yaş krizinin duygusal sonuçları
Belirsiz bir hayalin ya da amacın peşinden gitmek,
Gerçekleştirilememiş amaçlar için derin bir pişmanlık duyulması,
Başarılı meslektaşları tarafından aşağılanma korkusu,
Kendini genç hissetme tutkusu,
Kendi başına ya da akranlarıyla daha fazla zaman geçirme isteği,
Bu kişilerin sergiledikleri davranışlar ise;
Alkol bağımlısı olabilirler.
Motosiklet, tekne, elbise, spor arabalar, mücevher, alet edevat, dövme, piercing gibi alışılmadık davranışlar sergileyerek;
Ya da pahalı şeyleri elde etme isteği gösterirler.
Depresyona girebilirler.
Hatalarından dolayı kendilerini kınama ya da kendilerinden utanma duygusuna kapılabilirler.
Saç dökülmesini gizleme, daha genç gözükebilecekleri bir giyim tarzı benimseme gibi fiziksel görünümlerine aşırı özen gösterme eğilimindedirler.
Daha genç insanlarla ilişkide veya iletişimde bulunma isteği gösterebilirler.(Seksüel ya da profesyonel ilişki veya iletişim gibi)
Spor, sanat ya da akademik gibi alanlarda çocuklarının daha iyi olması yönünde aşırı bir ilgi göstermes
