Endemik bitkiler ve diğer birçok şifa kaynağı bitkiler Anadolu’nun birçok zenginliklerini de içerisinde barındırmaktadır.
Her şeyden önce Anadolu halkı, dertlerine derman olması için binlerce yıldır endemik bitkilerden yarar sağlamaktadır.
Bu doğrultuda da;
Zeytin yaprağı şekere iyi gelirken, Kızılçam bağırsağı düzenler, alıç sakinleştiricidir.
Ancak Kekik hem mide rahatsızlıklarında kullanılır, hem öksürük, nefes darlığı ve bronşitte,
Sarımsak enfeksiyona karşı mücadelede ve tansiyon düşürmekte kullanılmaktadır.
Bu konudan bahsettiğimiz;
Sarımsak yazılarımızı okumanızı ve arzu ederseniz de
Sarımsak Turşusu tarifini verdiğimiz yazımıza da okuyarak evde nasıl yapacağınızı gözden geçirebilirsiniz.
Kantaron ruhsal güçsüzlükte, Ağu otu ise her yönü ile kollayıcıdır.
Basurda, romatizma ağrılarında, egzamada ve akrep sokmalarında kullanılmaktadır.
Şifa veren bitkilerden Kekik erkektir, Adaçayı dişi.
Ve binlerce yıldır Anadolu halkı bunu bilir ve kullanır.
Ayrıca benzer konudaki Kekik yazımızı da okumanızı öneririm.
Günümüzde “kocakarı ilaçları” diye bahsi geçen ve binlerce yıldır
Anadolu insanının amansız hastalıklarda tutunacak bir dal vazifesi gören
Anadolu bitkilerinin tıbbi özellikleri, sadece geleneksel tıp açısından değil;
Çağımızın hastalıklarında da deva bulunması açısından önemlidir.
Ülkemizde yetişen ve tıbbi potansiyeli olan bitkilerin yüzde 10’undan daha azının
tıbbi özellikleri ve hangi hastalıklara iyi geldiği bilinmektedir.
Ama yaklaşık yüzde 90’ı ise hâlâ bilinmemektedir.
Binlerce yıldan beri Anadolu’da ilaç yapımında kullanılan bitkilerin bu özellikleri
Avrupa ilaç sanayi tarafından son yüzyılda keşfedilmiştir.
Endemik Bitkilerin Şifa Kaynağı
Araştırdığınızda, ülkemizin her köşesinde, hiç tahmin etmediğiniz ve odunu dışında hiçbir işe yaramadığını düşündüğünüz ağaçlardan şaşırtıcı ilaçlar yapıldığını görürsünüz.
Buna örnek olarak da;
Toroslar’ın Aladağlar yöresinde Adana göknarından elde edilen sakız, aç karnına balla yenilerek mide ve ülser hastalıklarının iyileştirilmesinde kullanılmaktadır.
Bir diğeri ise;
Balıkesir yöresinde katran ardıcının meyveleri mide hastalıklarında kullanılmaktadır, meyveleri de bronşit tedavisi amacıyla yenilmektedir.
Ayrıca, çayı yapılarak içilmektedir.
Uşak’taki Umurbaba Dağı köylüleri saçlı meşenin meyvesini toz haline getirerek ishali ve kanamaları önlemede kullanmaktadırlar.
Aksaray’ın Nizip bölgesinde palamut meşesinin meyvesi kaynatılarak elde edilen çaydan kabızlığı gidermek için yararlanılmaktadır;
Hatay’ın Yayladağı İlçesi’nin Kışlak beldesinde mazı meşesinin meyveleri şeker hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır.
Balıkesir yöresinde kızılcık ağacının meyveleri ile kayın ağacının kabuklarından ishal kesici olarak yararlanılmaktadır.
Son yıllarda alerjik özellikleri öne çıkarılarak haksızlık edildiğini düşündüğümüz, hatta kentlerimizden kökü kazınmak istenen kavak ağaçlarımızdan İlaç yapımında yararlanılmaktadır.
Ancak Niğde yöresinde akkavağın gövdesi, dal ve kabuklarının kaynatılmasıyla elde edilen çayı solunum ve sindirim sistemi rahatsızlıklarında kullanılmaktadır.
Ayrıca aynı yörede Titrekkavak olarak bilinen ağacın gövde, dal ve kabuklarının kaynatılmasıyla elde edilen çayı kabızlığı giderici ve ateş düşürücü olarak kullanılmaktadır.
Ama konuyu daha bilimsel ve geniş okumak için de https://bilimgenc.tubitak.gov.tr web sitesindeki ilgili yazıyı okumanızı önerebilirim.
