Aslan Sütü aslında mecazi olarak kullanılmaktadır.

Fakat bunu içmenin bir adabı ve bir hikayesi vardır.

Aslan Sütü
Aslan Sütü

Her şeyden önce İstanbul’u, İstanbul yapan eskiden Rum meyhanecilerdir.

Bu meyhanelerin meşhur zengin meze çeşitleri, kültürleri, meyhane adabı vardır.

Rum meyhaneciler o denli güzel, iyilikle, kibar ikramlarda bulunurlardı ki, zaman zaman sırdaş, dert ortağı, akraba yerine geçerlerdi.

Genellikle saygı hitabı barba, hacı olarak isimleri telaffuz edilmiştir.

Barba Yanni, Haci Kosti vs.

Rum meyhanecilerdeki kibarlık ve yarenlik içen zümreye de etki ederdi, külhanbeyi bile meyhane kapısında bırakırdı efeliği, beyefendi gibi içmeyi bilirdi.

‘’ İçelim güzelleşelim!…’’ deyimi aslında ,rakı masası kültürünün, zerafetinin verdiği güzel üsluptan çıkmıştır.

Her meyhane kapısında serhos, bekrileri bekleyen küfeciler bulunurdu.

Meyhane kapandığı halde uyumsuzluk gösterenler bu vasıta ile evlerine vasıl olurdu.

Her Rum meyhaneci yolluk adı verilen, son içki kadehine para almazdı.

Adetten bu ikramla son kadeh tokuşturulduktan sonra da veda edilirdi.

İmbikten Kadehe kitabı
İmbikten Kadehe kitabı

Rakı hakkında güzel bilgilerin derlendiği bir de kitap önereceğim. ”İmbikten Kadehe ” Dr. Burkay Adalığ tarafından çıkartılmış bu kitabı en uygun fiyatlı olarak da https://www.trendyol.com temin edebilirsiniz.

Aslan Sütü Mezesi

Aslan Sütü Mezeleri
Aslan Sütü Mezeleri

Ama Aslan Sütü ‘nün baş mezesi eski İstanbullular için zeytinyağlılar ve deniz mahsulleri dir.

Her şeyden önce içilen ortamda Gramafon musiki olmadan , ruh doymazdı.

Ancak ehl-i keyf ile buzsuz içilirdi.

Buz rakının tadını bozmaktadır.

Kurulan Sofralar

Başlangıç Mezeleri
Başlangıç Mezeleri

Ancak Rakı anahtar gibidir.

Kalbi dile döker, gizli saklı bir şey bırakmaz.

Ama bu nedenledir ki çilingir sofrası olarak ta adlandırılmaktadır.

Bu konudaki önceki Çilingir Sofrası Nedir? yazımızı da okumanızı öneririz.

Gönül gözünü açar.

Genellikle çilingir sofrasının mezesi ise; Toz acı Kırmızı Biber ,Zeytinyağı, Sarımsak ilave edilmiş Beyaz Peynirdir.

Her şeyden önce Aslan Sütü’ nü çay bardağında içmek adettendir.

Özellikle de mekana gerek duymadan, gönlün istediği her yerde kurulabilmektedir.

Fakat Rakı bir tarzdır.

Ancak Rakı masası sadedir.

Ama adabı ve güzelliği farklıdır.

Letafet, tatlı dil, tebessüm, bilgi, ahlak, görgü, hoşgörü, nezaket,hoş sohbet edecek birikim, terbiye gibi zenginliklere sahip olamayan rakı sofrasının hakkını veremez.

Zira herkesle içilebilecek bir içki de değildir.

Bu konuda daha geniş bilgi edinmek isterseniz de Tekirdağ Rakısı yazımızı da okumanızı öneririz.

Agresif ve sert bir havası vardır.

Alışkın olmayanı çarpar, rezil eder.

Rakı masasının asaleti gereği siyaset, spor ve din konuşulmamaktadır.

Tartışılacak konuların asla bu sofra kültüründe yeri yoktur.

Birbirini yeni tanıyan insanlar için değildir.

Yaşanmışlık, anılar birikim gerektirir.

Rakının Tarihçesi

Aslan Sütü Mezeleri
Aslan Sütü Mezeleri

Türk kavimlerinde ilk adı arugu dur.

Rakı ad itibarıyla, Ortadoğu kökenlidir ve ‘araki‘ veya ‘ariki‘ sözcüğünden geldiği söylenmektedir.

İstanbullu Rumlar’’ Duziko’’ derlerdi.

Eskiden,

Genç hanımlar beyaz dantelden, bardağı yarı beline kadar kavrayan rakı kadehi kılıfı işleyerek ceyiz sandıklarına ilave ederlerdi.

Osmanlı Kadını Dantel Mendil
Osmanlı Kadını Dantel Mendil

Özellikle hanımlar, beylerini meyhaneye göndermeden mendil cebine (rakı zarfı) dantel kılıfı koyarken de;

Unutma beni !!!diyerek kulaklarına fısıldayarak uğurlarlardı .

Rakı kadehi ince kesmedir dudak ve rakının arası açılmamasına itina edilirdi.

Kadeh çeşitleri için https://www.ciceksepeti.com

Eski meyhane adabında, beyler kişiye özel rakı zarfını ceplerinde taşır, rakı ellerinin ısısıyla ısınmasın, diye bardak doldurulmadan bu dantel kılıflarını kullanırlardı.

Bu kılıflar sayesinde evli oldukları da aşikar olurdu.

Her dantelin motifi farklı olduğundan, kadehler birbiriyle karışmazdı.

Vakit tamam olunca .

Yani bardaklar boşalınca

Hanımın (unutma beni)

Dantelli zarfı ile evlerinin yollarını tutarlardı.

Rakı İçilen Mekan

Rakının en güzel içildiği yerlerden biri ise İzmir’deki ‘Anastapoulos” kardeşlerin şimdiki Bornova Caddesi’nde bulunan meyhanesiydi.

Eski rakı fıçılarının üzerinde ailenin amblemi olan bir aslan vardı. Bu fıçılardan yadigâr, aslan sütü içilmiştir bu güne kadar. Aslan sütü diye adlandırılması işte bu nedenledir.

İzmirliler o gün bu gündür rakıya “Aslan sütü” demişler ve bütün ülkeye yayılmıştır bu tanım.

Ancak İzmir meyhanelerinde; Taze balıklar, siyah ve sarı havyar, Gelibolu sardalyesi hakimdir.

Mezeler genellikle güzel Ege otlarıyla yapılmaktaydı.

Çok eskilerde Salyangoz da rakı mezesi idi İzmir’de.

Trilye de zeytin salatası, zeytini, balık yumurtası, türlü peynirler ve meyveler ,rakı sofralarında meze edilirdi.

Bu konu ile ilgili de Trilye yazımızı okumanızı öneririz.

Dünya’da Rakı Kültürü

Dünyadaki Rakı Çeşitleri
Dünyadaki Rakı Çeşitleri

Bulgaristan’da sert ve etkili meyve rakıları sarımtrak renklidir.

Genellikle erik ve üzümden yapılır.

Mastika, Targovitsche ve Pechterska isimleriyle bilinir.

Peynir ve üzüm eşliğinde tüketilir.

Yunanistan’da ise yaş üzümden üretilen rakıya ‘’ Uzo ‘’, denir.

En güzel içimli rakılar, çeşitleri çok ve emsalsizdir.

Meze çeşitleri sınırsızdır.

Ouzo, mezesiz asla içilmez ve bir yaşam tarzıdır.

Etnik danslarda dahi kadeh ve ouzo’ ya  yer etmiştir.

Coşku, hüzün hayatın ta kendisidir.

Sakız aromalı uzo’ya ise”mastik uzo“denir. Yani Mastika.

Makedonya’da üzümden, anasonsuz, sarı ve beyaz rakıya ‘’ Mastika’’ denilmektedir.

Özellikle de Selanik’e özgü bir rakı çeşididir.

Yoğurtlu mezeler hakimdir sofralarda.

Fransa, İspanya ve Portekiz’de bu içkinin genel adı ‘’ Anis ‘’ veya ‘’Pastis ‘’’tir.

Yanında kuru et tercih edilmektedir.

İtalya’da rakıya, ‘’Sambuca’’ ve Slavcada ise ‘’Düziko’’ denilmektedir.

 Fonda güzel bir Rembetico çalıyorsa, yüreğinizi ezip geçerek, çok uzaklara götürüp sizi bırakacaktır.

Kadehinizde buz gibi Aslan Sütünüz varsa;

Karşınızda sevdiceğiniz, yanınızda muhabbetli dostlarınızın, şen kahkahaları varsa;

Masanızda Kavun, Beyaz Peynir, hele deniz ürünleri mezeleri, Ege otları varsa;

Gözlerinizin ufkunda mavi deniz ve iyot kokusu varsa;

İçelim güzelleşelim, dostlarla hoş sohbetle zenginleşelim.

Zira dünya çirkinliklerle dolu, renklendirmek de karartmakta ruhumuzun eseridir.

Ruhu güzel dostlara yaren olsun.

Sevgiler benden…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Close
KIRKINDAN SONRA © Copyright 2020. All rights reserved.
Close
× Bize yazabilirsiniz !