Yağmur yağması aldığı güneş ısısından dolayı su buharlaşmaktadır.
Ardından bu su buharı yavaşça gökyüzüne doğru yükselir ve yoğunlaşma meydana gelmektedir.
Daha sonra su damlacıkları oluşur.
Son aşamada ise yeryüzüne bu su damlacıklarının dökülmesi ile beraber yağışı meydana gelmektedir.
Tamamen bir doğa olayı olmasına rağmen havadaki bulutlarının gökyüzünün rengini griye dönüştürür ve insan psikolojisini olumsuz etkileyen bir renge dönüşür.
Özellikle de açık ve güneşli yaz günlerinin hemen ardından görülmeye başlanan bu gökyüzü rengi içimizin bir hüzün kaplamasına neden olmaktadır.
Birçoğumuzun bu durumu Eylül ayı ile birlikte gelen sonbaharda yaşamaya başlaması muhtemeldir.
Bu arada http://www.leblebitozu.com web sitesinde bununla ile ilgili şiirleri de okuyabilirsiniz.
Her şeyden önce sıcak ve bunaltıcı hava devam ederken bulutlar ile birlikte grileşen gökyüzü içimizin kararmasına ve kıpır kıpır hissettiğimiz yaz aylarının hemen ardından ruh halimizi etkileyen bir görünüm almaktadır.
Bunun için de Eylül ayı sararan ağaç yaprakları ve bu tür hava olayları ile birlikte hüzün ayı olarak da anılmaktadır.
Fakat siz psikolojinizi olumsuz etkilemesine izin vermeyerek yine kendinizi olumlu düşünceye yönlendirerek bu tür havalarda pencerenizin ardından yağan yağmuru izleyerek kitap okuma alışkanlığı edinin.
Her şeyden önce hüzün kelimesi Arapça kökenlidir.
Hüzün kelimesinin TDK sözlüğündeki anlamı ise;
Gönül üzgünlüğü, gam, keder, sıkıntı olarak belirtilmektedir.
Bu konudaki önceki yazılarımız Hüzün Bahçesi ve <strong>Hediye ve Bir Anne Hikayesi</strong> ni de okumanızı öneririz.
Ayrıca ünlü şairimiz Cemal Süreya’ ya ait bir de şiiri vardır.
Her ne kadsar Cemal Süreya genellikle aşk ve özlem temalı şiirler yazmakla birlikte bu konudakişiirini de yazarak damgasını vurmuştur.
Dışarıya yağmur,
yüreğime hasret,
fikrime sen..
Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden
bir bilsen…
Bir de Necip Fazıl Kısakürek den;
Bu Yağmur
Bu yağmur, bu kıldan ince,
Nefesten yumuşak, yağan bu yağmur.
Bu yağmur bir gün dinince,
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur, kanımı boğan bir iplik,
Tenimde acısız yatan bir bıçak.
Bu yağmur, yerde taş ve bende kemik,
Dayandıkça çisil çisil yağacak.
Bu yağmur, delilik vehminden üstün,
Karanlık, kovulmaz düşüncelerden.
Cinlerin beynimde yaptığı düğün,
Sulardan, seslerden ve gecelerden…