Karaciğerimiz, karın boşluğumuzun üst kısmında ve diyaframın altında, mide, sağ böbrek ve bağırsaklara komşu şekildedir.
Her şeyden önce karaciğerimiz yediğimiz ve vücudumuz tarafından kullanılabilecek besinleri dönüştürme görevini üstlenmiştir.
Mesela nişastayı şekere çevirir, yağların hazmı için safra üretir.
Kan şekeri düzeyini ayarlamaktır.
Ayrıca kan pıhtılaştırıcı faktörleri, enzimleri ve diğer proteinleri üretmektedir.
Her şeyden önce karaciğerimizin zarar gördüğünde yenilenme özelliği vardır.
Ancak bunu gerçekleştirebilmesi için beslenmemizde bazı değişiklikler yapmamız gerekmektedir.
Hastalanması durumunda ise hastalık ilerledikçe halsizlik, iştahsızlık, sarılık, güçsüzlük, kilo kaybı, bacaklarda ve karında sıvı birikimi görülebilmektedir.
Ayrıca bu durumda karaciğer kanı temizleyememeye başlar ve kişilik, davranış değişiklikleri, unutkanlık olabilmektedir.
Karaciğerimiz ve Yağlanması
Son yılların popüler hastalığı olan, sıklığı giderek artarak her 5-6 kişiden birinde bulunan karaciğer yağlanması ve NASH (Alkole bağlı olamayan karaciğer yağlanması, iltihap ve fibrozis), günümüzde en sık rastlanan karaciğer sirozu sebebidir..
Sonuçta karaciğer yağlanmasının üçüncü evresi olan fibrozis evresinde karaciğer dokularında sertleşme görülmektedir.
Ancak fibrozis basit bir şekilde yara iyileşmesinde oluşan doku olarak tanımlanabilmektedir.
Sonuç olarak karaciğerimizde hastalığın ilerlemesi durumunda son evre olan 4. evreye geçilebilmektedir.
Dördüncü evrede ise karaciğer sirozu yaşanmaktadır.
Karaciğerimizin yağlanması durumunda ise ölüme yol açan hastalıkların başında kalp ve damar hastalıkları gelmektedir.
Karaciğer yağlanmasının neden olduğu sorunların sadece karaciğeri ilgilendiren siroz ve kanser ile sınırlı kalmamaktadır.
Her şeyden önce karaciğerimiz için yapabileceğiniz en iyi şeylerden birisi Japon Doktordan Sağlıklı Uzun Yaşam Notları ve kilo vermektir.
Ayrıca yüksek kalori ve şeker içeren içecekler yerine gün içinde yeterli miktarda su tüketmek ve bunu Ev Tipi Su Arıtma Cihazı ile elde etmek önemli olacaktır.
Ancak su içmek sizi her gün fazladan yüzlerce kaloriden kurtaracaktır.
Ayrıca su içmek metabolizmanızın daha iyi çalışmasına da yardımcı olacaktır.
Alkol Tüketimi İstatistikleri
Her şeyden önce karaciğerimiz alkolden de etkilenmektedir.
Bu sebeple alkol tüketimi konusuna dikkat çekmek isterim.
Ayrıca OECD Ekonomik işbirliği ve kalkınma teşkilatının https://www.oecd.org/ bir araştırmasına göre AB Avrupa Birliği ve G20 ülkelerinde Avrupa’da alkol tüketiminin ciddi boyutlarda olduğu yönündedir.
Ancak bu konuda 2030 yılına kadar yaklaşık 1.1 milyon insanın alkolün zararlı etkisinden etkilenerek hayatlarını kaybedecekleri yönünde olmuştur.
Bununla birlikte aşırı alkol tüketimi ile ilgili 52 ülkede yapılan araştırmada da ortalama yaşamın 2050 yılına kadar 0.9 yıl azalacağı yönünde olmuştur.
Ama alkol tüketiminin yüksek olduğu belirtilen Almanya ve Avusturya’da ortalama ömrün 1.6 yıl azalması muhtemeldir denilmektedir.
Her şeyden önce bu araştırmanın ilginç yanı ise;
Bir kadının günde tükettiği saf alkol miktarının 12 gramı, bir erkeğin ise 18 gramı aşan zararlı alkol tüketimi olduğu yönündedir.
Söz konusu ülkelerin nüfusunun yüzde 3,7’sinin alkol bağımlılığı olduğu belirtilirken,
bu oranın bazı ülkelerde yüzde 10’a kadar çıkabildiği ifade edilmektedir.
Ancak Türkiye’de alkol tüketimi daha düşük olarak belirtilmiştir.
Alkollü içecekler konusunda da Alkollü İçecekler ve Peynir çeşitleri ve şarap yazılarımızın ilginizi çekeceğini düşünmekteyim.
Ayrıca G20 ve OECD üyesi olan Türkiye, Suudi Arabistan, Endonezya ve Hindistan’da alkol tüketiminin daha düşük olduğu belirtilmektedir.
Ancak G20 ülkeleri arasında, Türkiye Endonezya’dan sonra en düşük alkol tüketiminin olduğu ikinci ülke olarak belirtilirken, OECD ülkeleri arasında ise alkol tüketiminde son sırada yer aldığı belirtilmiştir.
Ayrıca bu OECD ülkelerinde %42 ile bira ve %29 ile de şarap baş sırayı aldığı belirtilmiştir.
Sonuçta alkolün gelir ile ilişkisine bakıldığında da;
OECD ülkelerinde alkolün son yirmi yıl içerisinde daha ekonomik hale geldiği ve alkol alımının yükselmesinin ana nedeninin gelirlerdeki artış olduğu belirtilmiştir.
Hepatit ve Çeşitleri
Öncelikle hepatit, karaciğerimizde herhangi bir nedenle oluşan iltihabıdır.
Ancak hepatitler genellikle virüslerle ve en sık görülen beş hepatit virüsü olan A,B,C,D ve
E virüsleri ile meydana gelmektedir.
Ama daha nadir olarak başka virüsler de vardır.
Ayrıca virüslerin dışında en sık görülen hepatit nedenleri alkol ve ilaçlardır.
Her şeyden önce hepatitin halsizlik, yüksek ateş, kas ve eklem ağrıları, mide bulantısı, kusma,
karın ağrısı, deride ve göz aklarında sarılık (herkeste görülmeyebilir), koyu renkte idrar gibi belirtileri bulunmaktadır.
Ancak en yaygın bulaşma yolları;
Kontrol edilmemiş kan nakli ya da kan ürünlerinin kullanımı ile sterilize edilmemiş araçlarla tıbbi ya da diş müdahaleleri olabilmektedir.
Ayrıca anneden bebeğe doğum sırasında bulaşabilir.
Ancak kan, temas ve cinsel yollarla bulaşabilen Hepatit B uzun süre belirti vermeksizin ilerleyebilmektedir.
Ama bu durum karaciğer fonksiyonlarını bozabilir.
Ayrıca ileri aşamalarda karaciğer kanserine hatta sirozla sonuçlanan ağır bir tabloya da sebebiyet vermektedir.
Bunların her biri ayrı bir mikroptur, farklı bulaşma yolları ve farklı sonuçları söz konusudur.
Ancak hepatit B (bazen birlikte hepatit D) ve hepatit C kronik hastalık yapmaları sonucu
Karaciğer sirozu ve karaciğer kanserine sebep olmaları bakımından daha ciddi sonuçları olan hastalıklardır.
Hepatit C En tehlikeli olanıdır.
Sonuç olarak hastaların yarısında siroz hastalığına yol açar.
Tüm dünyada kronik HBV enfeksiyonu taşıyan insanların sayısı 350 milyon civarındadır ve sürekli artmaktadır.
Karaciğer fonksiyon testleri hakkında https://www.memorial.com.tr sayfasından detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Karaciğerimizin Hastalanması Durumunda Yasaklar
Katı yağlar (Tereyağı, margarin).
Yağda kızarmış et, hamur ve sebzeler, kavurmalar.
Yağlı et, süt, peynir.
Sucuk, salam, sosis, vb.
Fazla miktarda hamur işi yiyecekler ve tatlılar.
Yağlı yiyecekler (Kaymak, krema, mayonez, tahin, tahin helvası, vb.)
Mutlaka doktora başvurmamız sonucunda onun önereceği miktarlardan fazla et, süt, yumurta yenmelidir.
Ne iyi Gelir
Her şeyden önce limon.
Limon, karaciğerin glutatyon adı verilen enzimleri üretmesine yardımcı olan bir antioksidandır.
C vitamini açısından zengindir.
Ayrıca yemeklere ilave edeceğimiz zerdeçal.
Karahindiba.
Ama siyah çay yerine yeşil çay.
Daha önce söylediğimiz gibi sarımsak Karaciğer enzimlerini aktive ederek toksinlerin vücuttan atılımına destek olmaktadır.
Kırmızı pancar ve havuç, Her ikisinde de beta karoten vardır.
Ve karaciğer fonksiyonlarının iyileşmesine destek olmaktadır.
Ayrıca elma veya kompostosu.
Tabii ki karaciğerimizin dostu enginar yemeliyiz.
Tüm bu önerilerimizi okumuş olmakla birlikte belirli aralıklarla sağlık kontrolünden geçmek önemlidir.
Doktorunuzun tavsiyesi doğrultusunda karaciğer fonksiyon testi yaptırmak önemli olabilir.
Karaciğerimizi virüslerden korumak için ise Hepatit B aşısı yaptırmalısınız.
Bu aşıyı tüm poliklinik ve sağlık ocaklarında ücretsiz olarak yapmaktadırlar.