Her şeyden önce gıdalar ile ne yapıyoruz?

Ürettiğimiz ama tüketmediğimiz gıdaları ne yapıyoruz?

Bu konuda https://gidaisrafi.com/ yazısını da okumanızı öneriyoruz.

Gıdalar ve İsrafı
Gıdalar ve İsrafı

 Ayrıca yiyeceklerle ilgili tartışmalarda genellikle gıdaya erişimi sınırlı olduğu için,

sağlıksız biçimde zayıf olan insanlarla,

aşırı kalorili gıdaları sıkça tüketen obez insanların durumu ile kıyaslanmaktadır.

Bunun için Sağlıklı Yaşam yazımızı okumanızı öneririz.

Oysa bu konudaki en büyük ironi,

doğal kaynak sıkıntısı ile çevre kirliliği gibi sorunların giderek büyüdüğü,

bir milyar insanın açlık ile savaştığı bir çağda,

evrensel olarak üretilen gıdanın üçte birini tüketmeden atmamızdır.

Gıdaların tüketilmeden atılması, üretimleri sırasında kullanılan suyun, toprağın,

enerjinin ve diğer pek çok girdi ile beraber emeğimizin de boşa gitmesi anlamına geliyor.

Çöpe Atılan Gıda Miktarı.

Her şeyden önce dünyada tüketilmeden çöpe atılan gıda miktarı yılda yaklaşık 1,3 milyon tondur.

Ayrıca ekonomik açıdan ise bu miktarda gıda kaybı neredeyse 1 trilyon ABD dolarına eşit.

Sonuç olarak nüfus artışına oranla 2050 yılında bugün ürettiğimiz gıda miktarını %60 arttırmamız gerektiği düşünülürse

gıda atıklarını azaltmanın önemi daha iyi anlaşılacaktır.

Tüketilmeden atılan gıdalar temel olarak iki şekilde tanımlanıyor: “gıda kaybı” ve “gıda atığı”.

Gıda kaybı;

Gıda üretim zincirinde üretici ile tedarikçi arasındaki süreçte gerçekleşen zayiatı tanımlıyor.

Uygun olmayan hasat, depolama, paketleme koşulları,

nakliye sırasında oluşabilecek sorunlar bu gruba giriyor.

Örneğin, iyi bakılmadığı için hastalanan hayvan,

işleme tekniğindeki hatadan dolayı pastörizasyon hattında bozulan süt,

uygun yerleştirilmediği için nakliye sırasında ezilen domatesler gıda kaybı olarak tanımlanıyor.

Gıda atığı ise, yenilenebilir özellikle gıdanın daha ziyade tüketici,

perakendeci tarafından çöpe atılmasını tanımlıyor.

Mesela kabuğu kahve rengine dönüştüğü için atılan olgun muzlar,

çöpe dökülen yemek artıkları bu grupta değerlendiriliyor.
Ayrıca dünya nüfusunun artması,

hava, su ve çevre kirliliğinin dolayısı ile erişilebilen gıda ve gıdayı doğru saklamak önem kazanıyor.
Sonuç olarak yıllardır ülkemizde tartışılan çöpe atılan ekmek miktarı konusu önemini korumaktadır.

Çevre Bilinci
Çevre Bilinci
Çevre Bilinci

Gündemde olan denizlerin kirletilmesi ve deniz suyu sıcaklığı sebebi ile balıkların,

üç tarafı denizler ile çevrili ülkemizde azalması konusu önemini korumaya devam ediyor.

Diğer bir konu termik santrallerin bacalarına filtre takılması tartışmasıdır.

Sanayi atıklarının çevredeki akarsu veya denizlere denetimsiz boşaltılması çevre felaketlerin arttırıyor.

Bilinçli ve duyarlı olmak vatandaşlık görevimizdir.

En çok çöpe atılan gıdalar; meyve ve sebze, balık ve su ürünleri, tahıl,

unlu mamüller ile süt ve süt ürünleri,

et ve et ürünleri olduğu yetkililerce belirtiliyor.

Yapılan araştırmalar endüstrileşmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkelerin gıda atık miktarı arasında bir fark olmadığını gösteriyor.

Bu iki grup arasındaki en önemli fark; gelişmekte olan ülkelerde hasat sonrası ve işleme aşamasındayken, endüstrileşmiş ülkelerde ise, perakende ve tüketici düzeyinde gıdalar çöpe atılıyor.

Bilinç düzeyinin bu konuda artırılması evde ailede başlamalıdır ve okulda devam etmelidir.
Doğal veya organik üretime önem verilmelidir.

Tüketiciler kurtlu ya da yaralı bereli elmalar, olgunlaşmış ve yumuşamış muzlar,

gösterişsiz görünen meyve sebzeleri bozuk ürün kategorisini de değerlendirerek çöpe atmamalıyız.

Özellikle de ihtiyaç fazlası alışveriş yapmamalıyız, yemek esnasında yiyecek porsiyonlarımızı küçük tutmalıyız. Satın aldığımız gıdaları doğru saklamalıyız.

Gıda tüketimi ve saklanmasına göstereceğimiz hassasiyetimiz, çevre felaketi,

su tüketimi, temiz suya erişim konuları önümüzdeki dönemde daha önemli olacaktır.

COVİT19 bize insanlığın ne tür tehditlerle karşı karşıya olabileceği ve nasıl baş etmemiz gerekeceği ile temizlik ve hijyenin de önemini öne çıkarmıştır.

Şirketler ile çalışanları çevre konusunda yol haritası çizmelilerdir.

Şirketlerin; CEO ve Liderleri,Yönetim Kurulları, ön sıradaki gündemlerine Çevre konularını almalıdırlar.

Sonuç olarak önceden alınmış ise bilinç arttırıcı çalışmalarına devam etmelidirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Close
KIRKINDAN SONRA © Copyright 2020. All rights reserved.
Close
× Bize yazabilirsiniz !