Yoksulluk dünyada yaşanan sosyal ve ekonomik problemlerden birisidir.
Her şeyden önce çağdaş dünyada milyonlarca insan yoksulluk içinde yaşarken diğer milyonlarda zaman zaman yoksulluk riski ile karşı karşıya kalabilmektedir.
Ancak Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), açlığın ve yoksulluğun ortadan kaldırılması, ve sürdürülebilir bir yaşama dikkat çekmek için her yıl 16 Ekim tarihinde
“Dünya Gıda Günü” etkinlikleri düzenlemektedir. https://ailevecalisma.gov.tr/
Ayrıca açlık ve yoksulluk ile mücadele edilmesi gerektiğini ortaya koymaya çalışsa da ciddi bir başarıdan söz etmek mümkün görülmemektedir. Gıdalar ile Ne Yapıyoruz?
Fakat yoksullukla mücadelede devlete önemli görevler düşmektedir.
Ancak, tüm dünyada yoksullara direkt parasal yardımlarda bulunmayı öngören sosyal yardım devleti anlayışı artık önemini kaybetmiştir.
Ayrıca yoksulluk ortadan kaldırılması için yapılan geçici eylemler çözüm değildir.
Yoksulluk, ancak uzun vadede çözümlenebilecek bir sorun olarak görülmelidir.
Bunun için de öncelikle piyasa ekonomisinin kurumsallaştırılması gereklidir.
Her şeyden önce piyasa ekonomisinin sonuçları her zaman adil bir gelir dağılımı anlamına gelmemektedir.
Her şeyden önce yoksulluğun kaynaklarından birisi olan gelir dağılımı adaletsizliği giderilmelidir.
Ayrıca kayıt dışı ekonomi ve faizden gelir elde eden kesimlere yönelik politikalar etkin bir şekilde uygulanarak gelir uçurumu kapatılmaya çalışılmalıdır.
Dünya Yoksullukla Mücadele Günü
Amaçlarından biri yoksullukla mücadele olan Birleşmiş Milletler (BM),
küresel yoksulluğun azaltılması amacıyla farkındalık oluşturmak için 22 Aralık 1992 tarihinde
17 Ekim’i Dünya Yoksullukla Mücadele günü olarak ilan ettiği gündür.
Dünya Bankası temel gıda fiyatlarının son üç yılda % 83 oranında yükseldiğini belirtirken,
FAO 830 milyondan fazla insanın yani her dokuz kişiden birinin yatağa aç girdiğini belirtmektedir.
Fakat yapılan bütün bilimsel araştırmalar ise dünyada yaşanan açlığın ve
yetersiz beslenmenin nedeninin üretim yetmezliği değil, üretim ve tüketimin adaletli bir şekilde dağıtılamadığından gerçekleştiğini göstermektedir.
Mesela ülkemizde ise insanlarımızın %22`si yeterli gıdaya ulaşamamakta %9`u ise açlık sınırında yaşamaktadır.
Sonuçta bugün itibariyle, hemen her alanda olduğu gibi gıda alanında da sayısı onu geçmeyen çok uluslu şirketler dünya piyasasına hâkim durumdadır.
Ancak küresel ölçekte dört şirket piyasayı tohumda %58,2, tarımsal kimyasallarda %61,9,
gübrede %42,3, hayvansal ilaçlarda %53,4 oranında kontrol etmektedir.
Ayrıca hayvansal üretimde bu oranlar tavukçulukta %97,sığırda ise yaklaşık %66 düzeyindedir.
Fakat bu şirketlerden altı tanesi dünya tahıl ticaretinin %85`ini, sekiz şirket kahve satışlarının %60`ını kontrol etmektedir.
Özellikle insanların temel besin ihtiyacı olarak bilinen mısır, pirinç, buğday ve soya gibi gıdaları hâkimiyetleri altına almak için de büyük savaşlar vermektedirler.
Mesela bunlardan birisi de FİNFEST’dir.
‘’Paramı Yönetebiliyorum” projesi; Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP),
Habitat Derneği, Visa Türkiye ortaklığı ve üye bankaların katılımıyla geliştirilerek, 2009 yılının Aralık ayında hayata geçirildi.
Finfest Nedir?
‘’Paramı Yönetebiliyorum” projesi; Gençlerin, sağlıklı bir finansal gelecek oluşturabilmeleri konusunda bilinçlendirip, sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmalarını hedefleyerek başlatılmıştır.
”Paramı Yönetebiliyorum.” Etkinliği
Türkiye’de yaşayan bireylerin kişisel mali kaynaklarını bütçelemelerine ve finans hizmetlerini doğru kullanmalarına destek olacak bir eğitim olanağı sunmayı amaçlamaktadır.
Proje kapsamında belli aralıklarla gerçekleştirilen FİNFEST alanında uzman konuklar ağırlanmaktadır.
Finfest; Güncel konuların konuşulduğu, geleceğe dair fikir ve önerilerin paylaşıldığı,
panellerin düzenlendiği ve müzik dinletilerinin olduğu, bununla birlikte kampanyaların düzenlendiği çevrim içi yeni nesil bir festivaldir.
Bu festivalin ilki 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele gününde ve farkındalık yaratmak amacı ile gerçekleştirilmektedir.
Gıda Güvenliği
Beslenmek insanımızın en temel ihtiyaçlarından birisidir. Bunun güvenli olarak sağlanması için bir dizi kurallar oluşturulmuştur.
Gıda güvenliğinin tarifi şöyledir; gıda kaynaklı hastalıkları engelleyerek, gıdaların işlenmesi ve depolanmasını ele alan bilimsel bir disiplindir.
Gıda güvenliği, ciddi sağlık tehlikelerini önlemek için takip edilmesi gereken bir dizi rutinleri içermektedir.
Gıdanın tarlada yetiştirilmesi, depolanması ile nakli sırasındaki zincirin kırılmaması gibi dikkat edilerek korunması gerekmektedir.
Gıda güvenliği tüketicilerin zarar görmelerini engellemek açısından gıda savunması ile örtüşmektedir.
Endüstri ile Pazar ve pazar ile tüketici arasındaki hattın güvenliği buna dahildir.
Gelişmekte olan ülkelerin ana sorunu, gıdaların yeterince yıkanmamalarıdır.
Gelişmiş ülkelerde ise gıda hazırlanması ile ilgili karmaşık prosedürler bulunmaktadır.
Gıdalar doğru zincir ile taşınmaları, saklanmaları vs kurallara uyulmaması durumunda zararlı
hale gelebilirler vebu kapsamda gıda zehirlenmelerine sebep olabilirler.
Teorik olarak, gıda zehirlenmeleri önlemler alınarak %100 oranında önlenebilir.
DSÖ’ ye göre gıda hijyeninin beş temel prensibi vardır.
Gıda Hijyeninin 5 Temel Prensibi.
- Yiyecekleri insanlar, hayvanlar ve parazitlerin neden olduğu kirlilikten korumak.
- Pişirilmiş gıdalardaki kirliliği önlemek için, çiğ ve pişmiş gıdaların birbirine temasını engellemek.
- Patojenleri yok etmek için, gıdaları uygun sıcaklıkta ve uygun sürede pişirmek.
- Gıdaları uygun sıcaklıkta saklamak.
- Ham maddeleri ve suyu korumak
Ama 2003 Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporuna göre; Avrupa kıtasında bildirilen
gıda zehirlenmelerinin yaklaşık %30’u evlerde meydana geldiği belirtilmektedir.
ABD’de yıllık, 76 milyon gıda kaynaklı vaka meydana geldiği belirtilmektedir.
Bu vakalardan 325,000′ i hastaneye yatış nedeni olurken, 5,000 adedi ölümle sonuçlandığı belirtiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada yılda 400.000 kişi gıdalardaki parazitler ve kimyasallardan hayatını kaybetmektedirler.
WHO ve FAO gıda güvenliği için yol haritası olarak 2003 yılından itibaren gıda kodeksi açıklamaktadır.
Sağlıklı, doğal ve hijyenik ürünlere ulaşa bileceğiniz yerleri araştırıp tercih etmenizi öneririm.
Bunun İzmir’ deki doğru adresi TUVANOĞLU GIDA MARKETİ dir.
Her şeyden önce firmayı https://www.facebook.com adresinden takip ederek ürünleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Firma Adresi NARLİDERE MERKEZ MAH. TÜRKAN SAYLAN CAD. NO:16 / BC / NARLIDERE / İZMİR
İnstagram hesabını takip ederseniz çeşitli gıdalardan fikir sahibi olmanız mümkündür.
Hatay yöresinin peynir, zeytin ve Kabak tatlısını denemek isterseniz de https://www.isteciftlik.com/
