Ateş olmayan yerden duman çıkmaz atasözünün anlamı;
Bir olayın gerçekten meydana gelip gelmediğini anlamak için, gizli kalamayan belirtisine bakmak gerekir.
Bu belirti varsa olayda var demektir.
Her şeyden önce ateş, yüksek sıcaklık ve çoğunlukla alev veren hızlı yanma olayıdır.
Ancak eski Türkçede od sözcüğü de aynı anlamda kullanılmaktadır.
Ateş, insan yaşamının vazgeçilmez unsurlarındandır.
Kontrol altına alınması, medeniyetin ortaya çıkmasına olanak sağlamıştır.
Duman, bir maddenin yanması ile çıkan ve içinde katı zerrelerle,
buğu bulunan kara veya esmer renkli gazdır.
Duman ile sis birbirine çok benzeyen, ancak aynı olmayan şeylerdir.
Eğer gaz içinde ince sıvı damlacıkları yayılmış ise, bu sistir.
Duman ise katı, sıvı ve gazların karışımıdır. https://tr.wikipedia.org
Karbon monoksit ve nitrojen oksit ve kül karışımı insanlar için maruz kalındığında
çok tehlikeli sonuçları olabilmektedir.
Bu karışım aynı zamanda katı yakıtlardan çıkan dumanın da bileşenlerini oluşturmaktadır.
Ayrıca TDK’ da tütsü: https://www.tdk.gov.tr
Ateş, Duman ve Tütsüleme
Dini törenlerde veya çevrenin güzel kokmasını sağlamak amacıyla yakılan kokulu madde, buhur olarak tanımlanmaktadır.
Tütsüler Tanrı ve Tanrıçaları onurlandırmak için kullanılmıştır.
İslam tarihinde tütsünün önemli bir kullanım alanı bulunmaktadır.
Hz. Muhammed özellikle Cuma ve bayram namazları öncesinde camileri ve ibadet alanlarını
buhur tütsüsü ile tütsületerek
hem varsa kötü kokuyu uzaklaştırmak hem de hoş kokulu bir ortamda ibadeti gerçekleştirmek için tütsülemekteydi.
Her şeyden önce eski medeniyetlerden bu güne kadar birçok farklı kültürde birçok farklı tütsüleme işlemi yapılmaktadır.
Buhurdan ismi verilen kaplarda bitki, dal, yapraklar ve gövdeleri yakılarak kokuların odaya
ya da yakılan mekana yayılması sağlanmaktadır.
Buhur ismi verilen koku dalgası, yakıldığı mekana yayılarak odanın ambiyansını ve kokusunu değiştirmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu’nda en çok odunsu kokular kullanılmıştır.
Özellikle stresli dönemlerde bu tür kokular dinlendirici olabilmektedir.
Tütsü ve Dumanı Nasıl Kullanılır?
Her şeyden önce tütsü yakmak için bir ateşe ihtiyaç vardır.
Ancak tütsünün bir ucu ateşle yakılarak küçük bir alevin oluşması beklenmelidir.
Ardından alev üfleyerek veya sallayarak söndürülmelidir.
Ardından kül hale gelen tütsü, aromalı ve kokulu bir duman yaymaya başlayacaktır.
Ama bu noktada tütsüyü gereğinden fazla yakmamaya özen gösterilmelidir.
Çünkü doğal malzemeler içeren tütsüler, fazla alev aldıklarında yanarak, aromalı koku vermekten ziyade yanık kokusu yayabilmektedirler.
Çok sık kullanılmadığı takdirde herhangi bir zararı bulunmamaktadır.
Fakat duman üzerinden direkt olarak koku yayıldığı için, uzun süre solumak ciğerlere zarar verebilmektedir.
Tütsülerde kullanılan aromalara göre farklılık gösterse de, genel anlamda sakinleşmeyi,
negatif enerjilerden arınarak pozitif düşüncelere sahip olmayı sağlamaktadırlar.
Aynı zamanda da her aromanın kendine has bir kokusu ve özelliği mevcuttur.
Eski zamanlardan beri kullanılan tütsüleme işlemini evlerimizde yaktığımız odun sobalarının üzerinde meyve kabuklarını veya adaçayı, ıhlamur gibi güzel kokan bitki dallarını veya yapraklarını yakarak da kullanmışızdır.
Son dönemde Uzakdoğu ülkelerinden getirilen tütsü çubukları daha yaygın olarak kullanılmaktadır.
Ayrıca Papatya Çayı ve ÇAY; Samimi Kırmızı yazılarımızı da okumanızı öneririm.
Benzer şekilde aromalı yağların buhurdanlık içerisine koyularak ısıtılan ve duman ve koku yayması da yaygın olarak kullanılmaktadır.
Fakat bu işlemi yaparken, çıkabilecek ateş ve duman gibi maddelerden küçük çocukların etkilenmemelerine önem verilmelidir.
Ayrıca yakılan bir maddeden her durumda ateş çıkıp çevreyi yakabilme olasılığına da çok dikkat etmeliyiz.