Ankara 1920 den bu yana başkentimizdir ve Türkiye’nin ikinci büyük şehridir.
Her şeyden önce geçmişi 5.000 yıl öncesine dayanmaktadır.
Mesela Hititlerden, Perslere, Lidyalılardan, Bizanslılara kadar medeniyetler bu şehrimizde yaşamışlardır.
Ankara Frikçe’ de gemi çapası anlamına gelmektedir.
Ayrıca Ankara’ya bağlı 25 ilçesi ve 1425 mahallesi mevcuttur.
Bu coğrafyada toplam yaklaşık 5 milyon 500 bin kişi yaşamaktadır.
Ancak diğer illerimiz gibi fazlaca bir göç almamaktadır.
Bu kentimize uçak ile Türkiye’deki tüm havalimanlarından neredeyse direk olarak veya İstanbul aktarmalı ulaşmak mümkündür.
Uçak seferlerinin Covid 19 öncesinde neredeyse otobüs seferleri fiyatları ile ucuzlukta yarışıyor olması uçak yolculuklarının tercih edilmesine sebep olmuştu.
Ayrıca Covid 19 Sonrası Yeni Normaller yazımızı da okumanızı öneririm.
Fakat Pandemi sonrasında ise kişisel araçları olanların araçları ile seyahat etmesine neden olmuştur. Pandemide Kendimizle İlişkilerimiz.
Ancak araç ile de başkentimizin Türkiye coğrafyasının neredeyse ortasında olması sebebi ile her yerden ulaşım kolay olmaktadır.
Ayrıca bazı şehirlerden hızlı tren ile de demiryolu yolculuğu yaparak ulaşmak kolay olmaktadır.
Ankara Kalesi
Ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte tahminen M.Ö. 2 y.y. da Galatlar zamanında var olduğu bilinmektedir. Kaynak: https://tr.wikipedia.org
Kale iç ve dış kale olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır.
Ancak 20 civarında kulesi bulunmaktadır.
Ayrıca kalenin iç surların 7. y.y. da Bizanslılar tarafından inşa edildiği bilinmektedir.
Selçuklular, Osmanlılar, Bizanslılar ve Romalılar zamanında da onarıldığı bilinmektedir.
Her şeyden önce iç kale dört katlıdır.
Ayrıca Ankara taşından ve toplama taşlardan inşa edilmişlerdir.
Ancak dış kapı ve hisar kapısı adında iki büyük kapısı bulunmaktadır.
Ama kapının üzerinde İlhanlılar’ a ait kitabe mevcuttur.
Her şeyden önce Ankara’nın en yüksek tepesinde kurulu olan Ankara kalesi Altındağ ilçesinde bulunmaktadır.
Her yöne panoromik bir görüntüye imkan veren taş bir yapıdır.
Kale etrafında yürüdüğünüzde tarihi ve eski eşyalar satan dükkanlar ile küçük lokantalar bulunmaktadır.
Burada hem güzel kahvaltı yapabileceğiniz, akşam gün batımını izleyerek yemeğinizi yiyebileceğiniz hatta arzu ederseniz konaklayabileceğiniz çevrenin dokusuna uygun bir otel de bulunmaktadır.
Ankara kalesi çevresindeki Çukurhan Divan otel hakkında bilgi edinmek için de https://www.divan.com.tr web adresini ziyaret etmenizi öneririm.
Ankara kalesi hakkında daha detaylı bilgi için en iyi kaynak Ankara Valiliğinin ve Altındağ Kaymakamlığının http://www.altindag.gov.tr web adresidir.
Ankara’nın Görülmesi Gereken Yerleri
Her şeyden önce Ankara gezinize Atanın huzuruna çıkarak başlamanızı öneririm.
Şayet küçük veya genç yaşta çocuklarınız veya torunlarınız varsa onları da mutlaka buraya götürmenizi öneririm.
Anıtkabir, Nutuk Okumak ve Atatürk Soy Ağacı
Anadolu Medeniyetleri Müzesi,
Rahmi M. Koç Müzesi,
Etnografya Müzesi,
Kızılay Meydanı,
Tunalı Hilmi Caddesi,
Atakule (Döner restoranı ile panoromik Ankara manzarası için çıkılmalıdır),
Gölbaşı,
İncek,
Eymir Gölü,
Atatürk Orman Çiftliği,
Mogan Gölü,
Göksu Parkı,
Kuğulu Parkı,
Seğmenler Parkı,
Altınpark,
Ulucanlar Cezaevi Müzesi,
MTA Şehit Cuma Dağ Tabiat Tarihi Müzesi,
Hamamönü- Altındağ,
Altınköy Açık Hava Müzesi,
Beypazarı,
Ayaş,
Kalecik(Özellikle bağları ve şarapçılığı ile ünlüdür),
Elmadağ (Kayak merkezi özellikle kışın gidilmelidir).
Sonuçta pek bilinmemekle birlikte Ankara’nın daha birçok gezilip görülmesi gereken yeri bulunmaktadır.