İki Takım, Bir Kadın

İki Takım, Bir Kadın demekle neyi kastettiğimi şimdi yazımı okuduğunuzda siz de bana katılacaksınız.

https://anadoluefessk.org/Beşiktaş Jimnastik Kulübü, Anadolu Efes ve Ayşe  Begüm Onbaşı.https://bjk.com.tr/,

Beşiktaş Jimnastik kulübü
Beşiktaş Jimnastik kulübü

Her ne kadar ata sporlarımız arasında daha çok erkeklerin yer aldığı okçuluk, yağlı güreş, cirit atmak ve

ata binerek gerçekleştirilen oyunlar olsa da bugünlerde ülkemiz farklı spor alanlarında

Dünyada arka arkaya aldığı başarılarla kendinden söz ettiriyor.

Ayrıca Doğa Sporları ve Olimpiyat Oyunları Nedir? yazılarımızın da ilginizi çekeceğini düşünüyorum.

Geçen sene Kadın Ritmik Jimnastik Grup Milli Takımımız bir ilk olarak Avrupa Şampiyonluğunu kazandı.

Yakın zamanda ise aynı dalda Dünya Şampiyonluğunu bireysel olarak ülkemize taşıyan ve bu başarısıyla

göğsümüzü kabartan Ayşe Begüm Onbaşı’nın ismini sıklıkla duyacak gibiyiz.https://tr.wikipedia.org

Bu başarıda antrenör Mehmet Ali Ekin’in payını göz ardı etmeden görmeliyiz.

Ergin Ataman ve Sergen Yalçın’la gurur duyduk

Türk Milli Basketbol takımımız erkekler kategorisinde hem 2001 yılında Avrupa Şampiyonasında hem de 2010’da

Dünya Basketbol Şampiyonasında ikinciliğe kadar yükselmişti.

Türk Milli Basketbol takımımız ve başarısı
Türk Milli Basketbol takımımız ve başarısı

Özlediğimiz bu başarıları bugünlerde Anadolu Efes, Euroleague şampiyonu olarak bize tekrar yaşattı. Euroleague’ deki diğer bir ilk de bu başarının arkasında bir Türk Antrenör olması.

Ardından da İNG Basketbol Süper Ligi’nde şampiyonluğuna ulaştı.

Bu iki başarının arka arkaya gelmesinde antrenör Ergin Ataman’ın da rolü büyük.

Basketbol her ne kadar geleneksel sporlarımızdan olmasa da hem kadın hem de erkek karşılaşmalarında milli

takımla birlikte kulüplerin de adından uzun süredir bahsettirdiği branşlardandır. 

1999-2000 Sezonun da Galatasaray’ın UEFA Şampiyonu olması bizi bu yıllarda futbola biraz daha yaklaştırdı.

Bir takımın sezonda hem lig şampiyonu olması hem de arkasından Türkiye Kupasını alması her zaman denk

gelmese de Beşiktaş Jimnastik Kulübü, tarihinde bunu üçüncü kez gerçekleştirdi.

2016-17 sezonundan sonra yeniden şampiyonluk ipini, Beşiktaş’ta bir zamanlar forma giyen ve şimdi de teknik

direktörlüğünü yaptığı Sergen Yalçın’la göğüsledi.

Bu başarı Dünya ve Avrupa çapında olmasa da ülkemizde ard arda 2 başarıyı özellikle de pandemi koşullarında

futbol federasyonunun da vermiş olduğu kararların zorluğuyla birlikte elde etmek, imkansızı başarmaktan da öte

bir durumdur.

İki Takım, Bir Kadın: Türk kadın sporculardan başarı haberleri ardı ardına geldi

Spor gündemini az da olsa takip edenler 2021 Tokyo Olimpiyat Oyunları Avrupa Kota Müsabakalarında Olimpik

Boks Milli Takımımızdan Buse Naz Çakıroğlu ve Busenaz Sürmeneli altın madalya kazandığını bilmekteyiz.

Bu sonuçlarla 4 sporcu 2021 Tokyo Olimpiyat Oyunları için vize aldı.

Türk Kadınının spor müsabakalarındaki başarılarına bir yenisini daha eklemesi mutluluk verici.

Özetle hem takım hem de bireysel başarıların arkasında teknik bilgiyle beraber kocaman bir deneyimin de

yattığını göz ardı edemeyiz.

Her şeyden önce Antrenörler de bizim değerlerimizdir.

Çocuklarımızın başında bazen baba, bazen abi ya da onların başarı yolundaki en iyi sırdaşları.

Bununla beraber hiçbir başarı tesadüf değil.

Basketbol ve futbol daha çok erkeklerin baskın olduğu branşlar olmasına rağmen, ülkemizde kadınlar tarafından

da ses getirecek düzeyde oynanmaktadır.

Bununla beraber Türk kadınının modern ve aydın yüzünü tüm dünyaya Dünya Şampiyonu olarak göstermesi

açısından voleyboldan sonra jimnastik branşının gelmesi gurur vericidir.

Başarmak için işte altın kurallar:

Başarmak
Başarmak

İster takım oyuncusu ister bireysel bir sporcu olun, başarmak için altın kurallar şunlardır;

  • Ne istediğini bilmek
  • Hedefi net belirlemek ve sıkı sıkıya bağlı olmak
  • Önündeki engelleri kaldırmak
  • Kendinizle barışık olmak
  • Duygularınızı yönetebilmek
  • İnandığından vazgeçme
  • Motivasyonu yüksek,
  • Konsantrasyonu tam olması

Pelin Narin Tekinsoy

YAŞAMIN BİRİNCİ EVRESİ – KİŞİSEL VE EĞİTİMSEL GELİŞİM VE EDİNİMLER • Ocak.1974 de doğdu Pelin Narin. Bunu hiç saklamadan söylüyor. O kadar çok şey sığdırmış ki hayatına, yaşını hesaplamayı hiç düşünmemiş. Onun için yaş, öğrendikleri, biriktirdikleri ve deneyimledikleri olmuş. • Babasının akademik çalışmalarından dolayı çocukluğunu kendi deyişi ile “lojman çocuğu” olarak geçiren Pelin hanım, ormanlık bir alan içinmdeki iki katlı bahçeli evlerinde pek çok hayvan tanıdı. Annesinin ağaç ve bahçe sevgisi ve ilgisi sayesinde, meyve, sebze ve toprak üçlemesinin didaktik evrimine küçük yaşlarda şahit oldu. • Onun hep acelesi vardı. Hep birşeyleri toplayıp biriktirmenin telaşındaydı. 4 yaşında baleye 5 yaşında ilk okula başladı. Gururla bahsettiği, güvenle yaslandığı ailesi de önünde değil, arkasında durarak Pelin Narin’in enerjisine kucak açacak ortamların kapısını onunla birlikte çaldılar. • Takipçi değil takip edilen, gölgede kalan değil önde giden, gölge değil ihsan eden olmayı seçti hep. • 8 yaşında halk oyunları birinciliklerini toplayan ilkokul ekibinin bir parçasıydı. • Sonrasında o, hep toplamaya devam etti. Bilginin “Ego” yu dengeleyen çok önemli bir payda olduğunu da kavradı ilerleyen yıllarda. • Yüzme ve masa tenisi sayesinde bireysel gelişim ve rekabetin, kulübü bir üst lige taşıyan kadro içinde yer aldığı BOTAŞ Kadın Basketbol takımında ise ekip ruhu ve takım çalışmasının farkına vardı. • Pelin Narin İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi, İnşaat Fakültesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra; bir zihin tekniği “Transandantal Meditasyon” yöntemi ile tanıştı. Stresleri çözerek enerjiyi, yaratıcılığı ve zekayı güçlendiren, ayrıca akıl, beden, duygu ve ilişkileri zenginleştiren, gelecek planlarına ışık tutacak olan bu tekniği hala kullanmaktadır. • Pelin hanım 1999’dan 2004 yılına kadar STK Gençlik Kollarında çeşitli görevlerde yer alarak bireysel gelişimine katkıda bulunmayı sürdürdü. Psikiyatr Dr.R.Sabri YURDAKUL ile birlikte “motivasyon bozukluğu ve hiperaktivitesi olan çocuklar”la çalışmalar yaparak, özel dersler verdi. • 1993’te severek ve isteyerek başlayıp aynı hevesle 1997’de tamamladığı lisans programının edinimlerini aktif uygulama içinde deneyimleme olanağını ilk olarak 1999’da TMMOB Harita Mühendisleri Odası Ankara Genel Merkezinde Müdür olarak göreve başlamasıyla gerçekleştirdi. • 1999’da Adana’ya dönerek Çukurova Üniversitesi Ziraat Mühendisliği Fakültesi Toprak Bölümünde uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemleri konulu Yüksek Lisansını yapmaya devam ederken, 2001’de Öğretim Elemanı olarak Ç.Ü. Ziraat Fakültesi’nde çalışmaya başladı. • Bu süre içerisinde; akademik görev ve çalışmalar arasında, yurt dışı-yurt içi posterler ve makaleler hazırladı. Hem Çukurova Üniversitesinde hem de Şanlıurfa Harran Üniversitesinde, takip eden yıllarda BİLİM ADAMI YETİŞTİRME GRUBU, TÜBİTAK Yaz Okulunda, eğitimci ve yürütme kurulu üyesi olarak yer aldı, TÜBİTAK ders notu hazırladı.

Related Posts

Sosyal Hazırlık: Yalnızlıkla Başa Çıkmak

Sosyal hazırlık emeklilik öncesinde önemlidir. Çünkü en büyük tehlike sessizlik olmasın. Her şeyden önce emeklilik, çalışmanın sona erdiği, dinlenmenin başladığı dönem gibi görünse de aslında pek çok kişi için yalnızlık,…

Yaşlı Bakım Teknolojileri: Dünya Uygulamaları

Her şeyden önce yaşlı bakım teknolojileri günümüzün yaşlanan nüfusları için önem kazanmaktadır. Ayrıca bakım teknolojileriyle birlikte bağımsız yaşamı destekleyen, sağlığı uzaktan takip eden, ilgili bakım hizmetlerini optimize eden çözümlere dönüşüyor.…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.