Slovenya cumhuriyeti Orta Avrupa’da dır.
Öncelikle batısında İtalya, Güney batı ucunda Adriyatik denizi ve doğu tarafından güneyine kadar uzanan Hırvatistan, sonuçta ise Kuzey doğusunda Macaristan ile kuzeyinde de Avusturya bulunmaktadır.
Her şeyden önce eskiden Yugoslavya Sosyalist Cumhuriyeti’ne ait olan bir ülke idi.
Fakat 25 Haziran 1991 tarihinde bağımsızlığını ilan etmiştir.
Sonuç olarak ayrı bir bağımsız devlet olmuştur.
Ancak 20.000 kilometrekarelik yüzölçümüyle Avrupa’nın küçük ve şirin bir ülkesi konumundadır.
Fakat 1 Mayıs 2004 tarihinde Avrupa Birliği’ne katılmıştır.
Slovenya nüfusu 2020 rakamlarına göre 2.078.930 dur.
Başkenti Ljubljana dır ve nüfusu 280 bin kişi civarındadır.
Ülkenin en tanınmış şehri ise krater gölü ile ve ortasındaki adacık ile meşhur olup kartpostalları süsleyen Bled şehridir.
Küçücük yüzölçümüne rağmen 10.000’den fazla mağara bulunmaktadır.
Ama büyüklüğü ve güzelliği ile dikkat çeken ünlü mağaraları Postojna ve Skocjan mağaralarıdır.
Bu mağaralar da Unesco tarafından koruma altına alınmışlardır.
Ülkenin yüz ölçümünün yarısı ormanlarla kaplı olması sebebi ile ve Alp dağlarının kolları ile çevrili olması sebebi ile de Balkanların İsviçre’si de denilmektedir.
Sonuçta bu nedenle kış turizminde kayak merkezleri oldukça popülerdir.
Ülkenin çoğu bölgesinde üzüm yetişmektedir.
Bu nedenle de güzel şaraplara sahiplerdir.
Ayrıca rehberler eşliğinde şarap tadımı ve bağ rotaları gezileri çok popülerdir.
Sonuç olarak ülkenin şaraplarını daha yakından tanımak için bu tarz tadım etkinliklerine katılmanızı tavsiye ederim.
Ülke 46 kilometrelik sahile sahiptir ve bir yanında Hırvatistan diğer yanında İtalya olması sebebi ile de buraların iklimine benzer bir yaz sezonu geçirmektedir.
Sonuçta da kuzey ülkelerinin yaz turizmi için de ilgi odağı olmaktadır.
Benzer içerikteki 40’dan Sonra Gidilen Yerler: İtalya ve Güney İsviçre ve 40’dan Sonra Gezdiğim Şehirler yazılarımız da ilginizi çekecektir.
Slovenya ve Orta Avrupa
Gezmenizi önereceğim şehirleri Bled,Ljubljana, Maribor, Piran, Kranj, Bovec, Ptuj.olmakla birlikte her noktası ilginç bir ülke olması sebebi ile en az 1 haftanızı ayırmalısınız.
Slovenya uçuşu için İstanbul’dan yaklaşık 3 saatte ve direk uçabilmektesiniz.
Schengen vizesi ile gidilmektedir.
Buradan arzu ederseniz Viyana’ya, Münih’e, Venedik’e veya Zagreb’e ulaşabilirsiniz.
Bir diğer Viyana Turu yazımızı okumanızı öneririm.
Tren ile kolay ve rahat seyahat edebilmektesinizdir.
Venedik – Bled Gölü Arası Ulaşım: Trenle yaklaşık 5 saat, arabayla 3 saat,
Zagreb – Bled Gölü Arası Ulaşım: Trenle yaklaşık 4.5 saat, arabayla 2 saat,
Viyana – Bled Gölü Arası Ulaşım: trenle en kısa haliyle 7 saat, arabayla 4 saattir.
Ancak Avrupa otoyollarına alışıksanız araç kiralayarak daha kısa sürede ulaşabilirsiniz.
Fakat çevrenizi izleyerek seyahat etmeyi sevenlerdenseniz treni tercih etmelisiniz.
Ben bu tür şehirlere ilk kez gittiğimde bir turu tercih etmişimdir.
Kendim keşfetmeye 2. kez gitmeyi tercih etmekteyimdir.
Ayrıca İstanbul’dan Orta Avrupa şehirlerinden birisine uçarak oradan da Slovenya’ya gelmeniz mümkündür.
Bunu uçak biletleri fiyatlarına göre ayarlamanızı öneririm.
Bunun için her zaman size en iyi seçenekleri sunacak olan https://www.olcartour.com ile irtibata geçmenizi öneririm.
Bled Gölü Gezisi
Her şeyden önce bu Göl aslında bir buzul gölüdür.
Ancak Bled gölünün tamamını çevreleyen bir yürüyüş yolu mevcuttur.
Ancak yaklaşık 5 km sürecek bir yürüyüş ile Bled Gölü’nün çevresini her açıdan görmüş oluyorsunuz.
Ayrıca Tito’nun yazlık evi olarak kullandığı göl kıyısındaki yer şu an için otel olarak kullanılmaktadır.
Burada bir kahve içmek veya bütçenize uygun ise konaklamanız mümkündür.
Her şeyden önce göl üzerindeki adaya gitmek için kürekli tekneler dışında motorlu tekne kullanımı yasaktır.
Ancak Pletna adı verilen 7-8 kişilik küçük kayıkları kullanmanız gerekmektedir.
Bu adada bir kilise vardır ve ada kıyısından buraya merdivenler ile çıkılmaktadır.
Ayrıca kilise etrafında da küçük kafe ve dondurmacılar ile hediyelik eşya dükkanları bulunmaktadır.
Ancak Göl kıyısından ayrıca Bled Kalesine çıkılmaktadır.
Belirtildiğine göre Slovenya’nın en eski kalesi olarak biliniyor ve tarihi 1004 yılına dayanmaktadır.
Ancak Bled Gölü manzarası için kesinlikle buraya çıkmanızı tavsiye ediyorum.
Sonuçta kartpostallara konu olan göl ve Bled adası manzarası buradan muhteşem görülmektedir.
Bir diğer görmeniz gereken yer ise Bled Gölü’nden yaklaşık 30 km uzaklıkta ve Slovenya’nın tek ulusal parkı olan Triglav Ulusal Parkı‘nın bir parçası olan Bohinj Gölüdür.
Skocjan Mağaraları
Skocjan Mağaraları, 1986 yılında UNESCO Dünya Mirası alanı ilan edilmiştir.
Ayrıca bu da onları ülkedeki ilk Dünya Mirası Alanı yapmıştır.
Ancak Skocjan mağaraları, Reka Nehri’nin yeraltı akışının yanı sıra, Avrupa’nın en büyük yeraltı karstik sulak alanlarından birini oluşturmaktadır.
Ama dünyanın en büyük yeraltı nehir kanyonlarından birisidir.
Mağaraların bilinen uzunluğu 6, 200 metredir.
Ancak Skocjan Mağaraları boyunca akan yeraltı kanalı yaklaşık 3.5 kilometre uzunluğunda ve yer yer 10 ile 60 metre genişliğindedir.
Vogel ve Kayak
Şayet Slovenya’ya yılbaşında giderseniz bu kayak merkezini de mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.
Eğer kayak yapmayacaksanız dahi gezmeye ve zirvede yemek yemenizi öneririm.
Fakat rezervasyonsuz gitmemenizi öneririm.
Triglav Ulusal Parkı’nın içinde yer alan tek kayak alanıdır.
Öncelikle 22 km mavi ve kırmızı pistlere sahiptir.
Ancak Vogel, Slovenya’nın en yüksek zirvesi olan Mt Triglav’a doğru, Bohinj Gölü’nün manzarasına sahip, yüksek dağlarla çevrili ve inanılmaz derecede bir konumdan yararlanmaktadır.
