Öfke Artıyor ve Bizi Kaplıyor

210

Öfke artıyor ama bizleri de içine çekmesine müsaade etmemeliyiz.

Öfke Artıyor
Öfke Artıyor

Bu ay giderek hepimizi içine çekmeye başlayan ve bazen bir toplumun sonu olabilecek bir duygu olan “Öfke” üzerine sohbet etmek istedim.

Aslında öfkeyi bir duygudan ziyade bir zihinsel tutum olarak vasıflandırmamız gerekir.

Diğer duygularımız gibi içimizde sürekli barındırmadığımız sadece bir kişiye, bir duruma veya

fikre karşı belirli bir zaman diliminde ortaya çıkan ve sebep ortadan kalktığı veya eskidiği zaman biten bir zihinsel tutumdur.

Öfkenin kökeninde biraz incinme, biraz önemsenme ihtiyacı, biraz horlanma duygusu ve biraz da isyan vardır.

Konu hakkında önceki ÖFKE NEDİR? yazımızı da okumanızı öneririz.

Kişi özellikle hassas olduğu bu noktalardan biri veya birkaçı gerçekleştiğinde bu zihinsel tutuma girer.

Bazı kişilerde daha güçlü, bazılarında ise daha uzun süreli, bazılarında ise çabuk kontrol altına alınabilir haldedir.

Öfke ana hatları doğrultusunda iki ana grupta gözlemlenmektedir.

Bunlardan bir tanesi yapıcı diğeri yıkıcı öfkedir.

Yapıcı öfke çoğu zaman karşıdaki kişiye yönelmez.

Ancak oluşturduğu adrenalin sayesinde kendi çalışma gücümüzü, dayanıklılığımızı ve

beceri seviyemizi artırarak öfke duyduğumuz duruma karşı mücadelemizi kazanmamızı sağlar.

Yıkıcı öfkede ise mutlaka karşı taraf vardır.

Ama kişinin duruma göre karşı tarafa ya doğrudan saldırması ya da pasif bir direniş sergilemesine sebep olur.

Pasif direniş çok geniş bir yelpazeye sahiptir.

Öğle arasından dönüşte kendisine de bir simit siparişi veren iş arkadaşımızın siparişini almayı unutması da, sorulan soruyu duymazdan veya anlamazdan gelmesi de bu yelpazenin içindedir. Sonuçta öfkeli olduğumuz kişiye dolaylı zarar verebileceğimizden nispeten tercih edilebilecek bir öfke dışavurumudur.

Öfke Artıyor

Agresif öfke ise hem bize hem de karşımızdakine zarar verecektir.

Bu öfkenin sıklıkla yaşandığı fark edildiği zaman mutlaka bir uzmandan yardım alınmalı ve

öfke kontrolü terapisi yapılmalıdır. https://www.instagram.com Haluk Gültekin ile irtibata geçmenizi öneririz.

Öfkenin haklı veya haksız olması gibi bir muhakeme yapılması gereksizdir ve düzelme sürecimizi uzatır.

Tabi ki bütün öfkeler haksız değildir, hatta çoğu zaman karşımızdaki kişi tarafından tahrik edilerek ortaya çıkması sağlanıyor olabilmektedir.

Pek çok öfkenin temelinde yatan sebep çok eski yıllarımızda, belki de çocukluğumuzda saklıdır.

İşte bu yüzden öfke sebeplerimiz çoğu zaman özeldir.

Yani aynı sebebe herkes aynı öfke tepkisini vermez.

Geçmiş yıllarda yaşamış olduğumuz öfke tekrar benzer bir tetiklenme ile karşılaştığında ortaya çıkar.

Bugüne kadar birkaç kere bu döngü tekrarlanmış ise daha da köklenmiş ve gelişmiş olarak yaşanması muhtemeldir.

Bunu önleyebilmenin tek yolu o sebebin iç dünyamızda ve geçmişimizde aranıp bulunması ve

bu sebebin taraflarıyla iç barış sağlanabilmesidir.

Öfkenin ortaya çıkış sebebi veya bizde yarattığı refleksin dışa vurumu her ne olursa olsun en

önemli nokta bu öfkenin içimizde yer etmemesine gayret etmemizdir.

Zira bizi oluşturan, yapı taşlarımızı teşkil eden duygularımız gibi öfkeyi de yapımızın içinde taşımaya başladığımız zaman ortaya patolojik bir durum çıkmış demektir. https://www.medicalpark.com.tr

Böyle olduğu takdirde öfke de tıpkı diğer bazı duygular gibi bulaşma etkilerini almaya başlar.

Nasıl ki korku gibi, sevgi gibi, hüzün gibi duygularımız dış etkiye açıktır ve aldıkları baskıyla büyür

ve daha yerleşik hal alırlar ve işte öfke de aynı duruma gelebilmektedir.

Dönemin Tehdidi

Yaşadığımız bu zor dönemde ülkemiz açısından beni en çok tedirgin eden de bu gelişmedir.

Toplum olarak bazı günlerde cinnet seviyesine gelmiş öfke patlamalarıyla karşılaşmaktayız.

Ülkemiz insanı yaşı kaç olursa olsun öfkeyi temel yapı taşı haline getirmiş bulunmaktadır. Çevremizden verilen artırıcı baskı ile yoğunlaşan ve yerleşen bu öfke kendisi için ortaya çıkma sebebi bulduğu zaman patlama şeklinde çıkmakta ve yıkıcı olmaktadır.

Son dönemlerde toplumumuzda öfkeyi bu denli yoğunlaştıran en önemli neden ise;

Sanki gizli bir el bu toplumu öfkeli yapalım demişçesine hazırlanan ve

her akşam tüm televizyonlarda yayınlanmakta olan dizilerin içeriğidir.

Tüm kanalları gezdiğimizde içinde öfke, kavga, çatışma olmayan bir tek dizi,

tek bir haber bülteni bulamayacaksınız.

Öfke artıyor ve yayılıyor yayılmaktadır.

Çözümü ise; eğer içinde şiddet olan bu yayınları seyretmek zorundaysanız en azından etkiyi doğrudan almamaya çalışın.

Bunun bir senaryo veya reyting kaygısı olduğunu aklınızdan hiç çıkartmayın.

Hepinize öfkelerden uzak sakin, ılımlı bir yaşam diliyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Close
KIRKINDAN SONRA © Copyright 2020. All rights reserved.
Close
× Bize yazabilirsiniz !