Yaşlanma ve Emeklilik konuları 40 yaşımdan sonra hep gündemimde oldu.
Her şeyden önce bu siteyi kurmaya karar verdiğimde çıkış noktam olan başlıktaki olgudan bahsetmek istiyorum.
Ayrıca uzun yıllar üzerinde düşündüğüm ve araştırma yaparak,
yaşamımda kullandığım bazı soruları ve bunların cevaplarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Yaşlanma;Kaç Yıl Yaşayacağım ?
Her şeyden önce çok net bir şekilde ortalama ömrün uzadığını görmekteyiz.
Ayrıca yaşlanma, ilerleyen yaşımız ile kaç yıl daha yaşayacağım sorusu birlikte gündemimize giriyor.
Sonuç olarak ise sağlıklı yaşlanma ana sebepleri arasında;
-Beslenme alışkanlıklarımız,
Bu konuda ilgili Kitap Önerileri ve Sağlık Okuryazarlığı (SOY) Nedir ve Yaşlılıkta Neden Önemlidir yazımızı incelemenizi öneririz.
-Her şeyden önce yaşadığımız aile genetik yapısı,
-Daha sonra sosyal çevresel etkenler,
-Ayrıca ülkenin gelişmişlik ve refah düzeyi,
-Sonuç olarak günümüz tıp biliminde yaşanan ilerlemeler vb. etkenler bu sorunun cevaplanmasında önemli rol oynuyor.
Sağlık hizmetleri alanında yaşanan gelişmelerin her 2 yılda bir ikiye katlandığı görülmektedir.
Bulunduğumuz andan geriye doğru bakıp, sağlık hizmetlerinde yaşanan gelişmelerin an itibari ile ne kadar geliştiğini görebiliriz.
Önümüzdeki dönemde bu gelişmenin boyutunun tahmin edilmesi hakkında bize bir fikir verecektir.
Özellikle de yapay zeka ve verilerin daha hızlı işlenmesi işlemleri sağlık sektöründe bir çok yeniliği de beraberinde getirecektir.
Bu söylediklerimi destekleyen örneklere baktığımızda;
Afrika kıtasında yaşayan bir birey ile; ABD, Japonya, Batı Avrupa’da yaşayan bir bireyin ortalama ömründeki farklılık net bir şekilde gözlemleniyor.
Bu nedenle de insanlar sağlıklı yaşlanma, gelir düzeyi konusunu düşünüyorlar.
Geri kalmış ülkelerinden, refah düzeyi yüksek ülkelere doğru göç ediyorlar.
Her ne kadar şu andaki konumuz olmamakla birlikte;
Sonuç olarak ABD, AVRUPA ve son dönemde JAPONYA, refah düzeyi düşük ülkelerden gelen iyi eğitimli kişileri ülkelerine kabul ediyorlar.
Gerek görülen iş güçlerindeki eksiklikleri tamamlamak için bu insanları göçmen politikaları kapsamında kabul ediyorlar.
Sonuç olarak gelişmiş ülkelerin nüfuslarında yapılan ortalama ömür araştırmasında; Bu nüfus hareketine bağlı olarak bazı veri değişiklikleri göz önüne alınmamaktadır.
Yaşlanma ve Emeklilik Politikaları
Devletler, bireysel emeklilik fonları, hayat sigortası şirketleri;
Ülkelerin ortalama insan ömrü ile yakından ilgilenerek,
plan ve hesaplar yaparak gelecekle ilgili öngörülerini buna göre oluşturuyorlar.
Son zamanlarda yapılan araştırmalardan elde edilen resmi veriler;
Her geçen yıl ortalama ömür uzaması sonucunda devlet ve şirketlerin elde ettikleri sonuçların kötüye gittiğini göstermektedir.
İnsanların beklenen ortalama ömürleri 1 yıl uzadığında; Devletlerin, şirketlerin emeklilikten kaynaklanan açıklarının %3 oranında arttığı görülmektedir. https://www.tued.org.tr/
Her bir kuşakta beklenen ortalama ömrün 5 yıl artacağı hesaplanmaktadır.
Bu durumunda ise;
Şirket bilançolarındaki kar ve birikimlerinin eridiği ve devletlerin yükümlülüklerinin buna bağlı olarak artacağı görülmektedir.
Tüm dünyada yapılan araştırmalar ve bu yönde tıptaki gelişmeler; yaşlanmanın yavaşlayacağı ve ortalama ömürde artış görüleceği yönündedir.
Buna bağlı olarak da;
Kişilerin;
Emeklilik süreleri,
Emeklilik dönemlerindeki gelir planlamaları,
Birine bağımlı olmadan yaşamaları,
Yalnız yaşamaları durumunda o günleri planlamaları önem arz etmektedir.
İçinde bulunduğumuz dönem itibari ile birçok ülkede emeklilik yaşı 60 ile 65 arasındadır.
Bu ülkelerdeki ortalama ömrün 85 olduğu görülmektedir.
Bu ortalamanın yeni nesiller ile 100 yaş ve üzerinde olacağı ön görülüyor.
Buna göre;
- İlk Hayat: 30 ile 65 yaş arası aktif çalışma yılı olacak.
- İkinci Hayat: 65 ile 100 yaş arası yetişkinlik dönemi olacak. İkinci Hayat pek çok sürprize, yeni becerilere, yeni işlere,yeni amaçlara gebe olacak.
- Gerçek yaşlılık dönemi ise 100 yaşından sonra başlayacak.
Sağlık Politikaları
Peki tüm bu bilgiler ışığında devletler, sağlığa ayırdıkları bütçeler ve emeklilik maaşlarının altından nasıl kalkabilecekler?
Dönem itibari ile zaman zaman bu tartışmaların yapıldığı ülkelerden ayak seslerini duymaya başladık bile.
ABD deki OBAMA CARE tartışmaları sağlıkta,
Yunanistan’da ilk krizde emekli maaşlarında yapılan kesintiler bunlara iyi birer örnektir.
Gelişmiş ülkelerin, sağlık alanındaki hizmet maliyetinin düşürülmesi amacıyla,
hastalarını daha düşük maliyeti olan ülkelere göndermeleri tıp turizmini oluşturmaktadır.
Bu durum bazı ülkeler için maliyet düşürücü olurken,
bu hizmeti sağlayan ülkeler için de gelir arttırıcı etkileri olmaktadır.
Bunu önümüzdeki dönemde daha çok göreceğimizi düşünüyorum.
Brezilya’daki özel sağlık hizmeti ABD’dekinin sadece %25’ine mal olurken,
ülkemizde %60’ına mal olmaktadır.
Avrupa ve ABD’de yaşamakta olan Türk vatandaşları;
Sağlık ve diş hizmeti almak için Türkiye’ye geldikleri görmekteyiz.
Bu nedenle bazı devletler;
Sağlık hizmetlerindeki maliyetleri göz önünde bulundurarak daha ucuz olan ülkeler ile sözleşmeler yapıyorlar.
Yaşlı ve emeklilerin devletler üzerindeki maliyetlerinin arttığı gözlemlenmektedir.
Bu nedenle teşvikler vererek özel teşebbüslerin yaşlı ve bakım evleri açmaları özendirilmektedir. İleri Yaş ve Yaşlanmak.
Almanya’da 400.000 den fazla insan bu hizmeti yıllık %5 artan maliyetler ile almaktadır.
Macaristan’da 7000 den fazla huzur evi bulunmaktadır.
Yaşlı ve Emekli Politikaları
Korona virüs tehdidini yaşadığımız bu günlerde;
ABD ve Avrupa’da huzurevlerinde yaşanan ölümler;
Buralardaki insanlara verilen önem ve bakım şartlarının sorgulanmasına neden olmaktadır.
Gelişmiş ülkelerde;
Emekliler ve bakıma muhtaç olmamakla birlikte,
yalnız yaşayan yaşlıların günlük aktivitelerinin planlanması her geçen gün başlı başına sorun teşkil etmektedir.
Sonuç olarak önümüzdeki dönemde;
Yaşlı ve emeklilere yönelik olarak devlet ile birlikte, üniversitelerimize,
Yerel yönetimler ile ortak çalışarak projeler üretme görevi düşmektedir. https://yaslihaklaridernegi.org web sayfasında konu ile ilgili güzel bir altyapı oluşturulmuştur.
Yaş dostu Kent Sözleşmesini inceleyerek bu gelişmeler hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Ayrıca bu projelerde genç emeklilerimizin bilgi ve tecrübe birikimi ile
bu nedenle gençlerimizi bir araya getirerek çalışmalar yapmak çok yaratıcı,
pozitif sonuçlar doğuracaktır.
Çok güzel bir değerlendirme. İkinci hayat için ilk hayattaki hazırlanma sürecinin gençlere iyi öğretilmesi gerekir. Aksi halde ikinci hayat hastalıklar ve yoksulluk demek olur ki erken ölümler bu nedenle olur. Yine ilk hayatta ikinci hayat için uğraşlar belirlenmesi, geliştirilmesi, birikim ve yatırımlar yapılması da önemli. Bu da çağımızın hızlı temposuna ayak uyduran ve her şeyi hemen isteyen y ve z kuşağı için çok zor sanırım. Kaldı ki yaşam şartları bana göre daha zor.
Sonuçta her koyun kendi bacağından asılacağına göre aklını kullanan kayifli bir ikinci hayat, rahat bir yaşlılık geçirebilecek.
Saygılarımla