Kemik erimesi, vücut çok fazla kemik kaybettiğinde, çok az kemik yaptığında veya her ikisinde birden meydana gelen bir kemik hastalığıdır.
Her şeyden önce osteoporoz kemiği zayıflatmakta ve kemiklerin kırılma riskini artırmaktadır.
Sonuçta osteoporoz tam anlamıyla bir sünger gibi sıkıştırılabilir anormal gözenekli kemiklere yol açmaktadır.
Ama Yunanca osteon/kemik ve poros/küçük delik kelimelerinden oluşan osteoporoz
yani kemik erimesi sıklıkla kadınlarda görülen bir hastalıktır.
Bu nedenle her yıl kemik erimesi nedeniyle 2 milyon kırık meydana gelmektedir.
Bu konuya benzer Yaşlılarda Düşme yazımızı da okumanızı öneririz.
Fakat normal kemik, hepsi de kemiğe gücünü veren protein, kolojen ve kalsiyumdan oluşmaktadır.
Konu ile ilgili önceki yazımız Kemik Suyu ve Faydaları yazımızı da okumanızı öneririz.
Kemik Erimesi Belirtileri Nelerdir?
Ancak kemik dansitometresi adı verilen teknik ile son derece kolay, ekonomik ve
hasta için zahmetsiz olarak ölçüm yapılabilmektedir.
Bu ölçümle kemik kitlesi hakkında doğru ve kesin sonuç vermektedir.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) kemik erimesi tanısı ve kırık riskinin belirlenmesi ile ilgili kriterler belirlemiştir.
Bu kriterler, mineral yoğunluğu ölçülen kişilerden elde edilen değerlerin,
25 yaşındaki genç bir kadının ölçümleri ile karşılaştırılmasını esas almaktadır.
Bu ölçümü referans olarak kabul etmektedir.
Fakat şu belirtileri yaşıyorsanız;
Sırt ağrısı,
Bel ve boyun ağrısı,
Boy kısalması,
Öne eğik ve kambur vücut duruşu,
Eklem kemiklerinde kırıklar,
Kolay ve ansızın kırılan kemikler,
Kemik ağrıları ve kemiklerde hassasiyet
mutlaka bir doktora görünmenizi öneririz.
Kemik erimesinden ve buna bağlı kırıklardan korunmanın en önemli yolu spor yapmak ve sağlıklı beslenmektir.
Özellikle de protein alarak beslenmek önemlidir.
Fakat yaşlılar daha az protein alarak beslenmeleri durumunda kemik erimesine zemin hazırlamış olmaktadırlar.
Doktor önerisi doğrultusunda protein takviyesi almaları da önerilebilir.
Düşük kilolu olmak kemik kaybı ve kırılma riskini arttırmaktadır.
Ancak aşırı kilonun da kolda ve bilekte kırık riskini artırdığı bilinmektedir.
Bu nedenle, uygun vücut ağırlığını korumak, genel olarak sağlık için olduğu gibi kemikler için de yararlıdır.
Ayrıca,18 ile 50 yaş arası erkekler ve kadınların günde 1.000 miligram kalsiyum alması gerekmektedir.
Kadınlar 50 yaşına ve erkeklerin 70 yaşına geldiğinde bu günlük miktarı 1.200 miligrama yükseltmesi önerilmektedir. https://www.medicalpark.com.tr
Fakat Az yağlı süt ürünleri, Koyu yeşil yapraklı sebzeler, Kemikli et, somon veya sardalye,
Soya, tahıllar ve portakal suyu kalsiyum yeterince tüketmeniz durumunda günlük kalsiyum ihtiyacınızı karşılamaya yeterli olacaktır.
Nedenleri
Özellikle de osteoporozdan etkilenen kemikler, normalde bir kemiğin kırılmasına neden olamayacak kadar nispeten küçük yaralanmayla bile kırılabilmektedir.
Ayrıca, osteoporoz ile ilişkili kırıklar hemen hemen iskelet sisteminin her kemiğinde meydana gelmesine rağmen, omurga, kalçalar, kaburgalar ve bilekler kemik erimesinden kaynaklanan kemik kırıklarının en fazla görüldüğü alanlardır.
Özellikle de yaşlılarda kalça kırıkları tehlikeli olabilmektedir.
Çünkü iyileşme sürecinde gerekli olan uzun süreli hareketsizlik, ölümcül sonuçlara yol açabilen kan pıhtılarına veya pnömoniye yol açabilmektedir.
Her şeyden önce kadınların kemiklerinin daha hafif ve daha az yoğun olduğu ve
kadın bedenlerinin menopozdan sonra kemik kütlesi kaybını hızlandıran hormonal
değişiklikler yaşadığı için daha duyarlı olduğu bilinen bir gerçektir.
Konu hakkında Menopozda hangi testler yapılmalı? (1) yazı dizimizi de okumanızı öneririz.
Ancak yaşamın erken dönemlerinde, kemik parçalanmakta ve sürekli olarak yenilenmektedir. Bu kemiğin yeniden şekillenmesi olarak bilinen bir süreçtir.
Kemik yoğunluğu genellikle bir insanda 20’li yaşların sonlarında doruğa ulaşmaktadır.
Kemik kaybı genellikle 30’lu yaşların ortasında başlamaktadır.
Kemikler, kalsiyumun yerini değiştirebildiğinden daha hızlı kaybetmeye başlamaktadır. Kemiklerde şekillenme daha az gerçekleşir ve kemikler incelmeye başlar.
Kadınlar için, kemik yoğunluğu kaybı menopozdan sonraki ilk beş ila yedi yıl içinde hızlanmakta ve daha sonra tekrar yavaşlamaktadır.
Uzmanlar, kemik kaybındaki bu hızlı artışın, vücudun kemiklerdeki kalsiyumu korumaya yardımcı olan estrojen üretimindeki keskin bir düşüşten kaynaklandığına inanmaktadır.
Bazı kemik yoğunluğu kaybı yaşlanmanın doğal bir parçası olmasına rağmen, bazı kadınlar kemik erimesi ile ilişkili kemik kırıkları için daha yüksek risk altındadırlar.
Ama ince veya küçük bir iskelet sistemine sahip olan kadınlar, sigara içenler veya hareketsiz bir yaşam tarzı yaşayanlar daha yüksek risk altındadır.
Fakat ailede kalça kırığı öyküsü olan ve özellikle de 40 yaşından önce yumurtalıkları alınan kadınlar bu duruma daha yatkındırlar.
