İlber Ortaylı 21 Mayıs 1947 Avusturya Bregenz Vorarlberg doğumludur.
Bugün 74. yaşını kutluyor.
Her şeyden önce Ankara Atatürk Lisesinden mezun olmuştur.
Daha sonra 1969 yılında Ankara Siyasal Bilimler Fakültesinin Tarih bölümünden mezun olmuştur.
Ayrıca Tarih Profesörümüz Halil İnalcık’ ın öğrencisi olmuştur.
Ancak Yüksek lisansını da Chicago Üniversitesinde Merhum Halil İnalcık ile yapmıştır.
İlber Ortaylı Türk tarihçi, akademisyen, yazar. Türk Tarih Kurumu Şeref Üyesidir.
Ayrıca Uluslararası Osmanlı Etütleri Komitesi yönetim kurulu üyesi ve Avrupa İranoloji Cemiyeti ve Avusturya-Türk Bilimler Forumu üyesidir.
Sonuçta yaşayan kütüphane olarak da anılan İlber Ortaylı herkes tarafından sevilen esprili karakterde bir kişiliktir.
İtalyanca, İngilizce, Rusça, Farsça, Almanca ve Fransızca olmak üzere 6 dil bilmektedir.
Yazar da olan İlber Ortaylı’ nın en son çıkan iki kitabı vardır.
Bu kitaplardan birisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk dür.
Bir Ömür Nasıl Yaşanır kitabı Şubat 2019 da yayınlanmıştır.
Son kitabından yediden yetmişe herkesin faydalanacağı, yaşam tecrübesinden süzülen tavsiyelerden oluşan bir eserdir.
Bu kitap ve daha bir çokları için Kitap Önerilerim ve Kitaplığımdan yazılarımı da incelemenizi öneririm.
Kitaplarını inceleyerek satın almak için de https://www.dr.com.tr/ sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
İlber Ortaylı Kitabı Hakkında
İlber Ortaylı bu kitapta, bir insanın, çocukluktan itibaren hayatın hemen her alanında ihtiyaç duyacağı çözümleri nasıl bulabileceğini örnekler vererek anlatmaktadır.
Mesela kimden ne öğrenilir?
İnsan kendini nasıl yetiştirir?
Nasıl Çalışmak gerekir?
Ayrıca nasıl seyahat edilir, Ama nereleri görmek gerekir?
Eğitimde hangi tercihleri yapmak gerekir?
Ne dinlemeli?
Ne okumalı?
Her şeyden önce yaşadığın şehirden nasıl yararlanılır?
Sonuçta sanat, Bale, Dans hakkındaki düşüncelerini paylaşıyor.
İlber Ortaylı’nın görmemizi önerdiği müzeler
British Museum – Londra.
Louvre Müzesi – Paris.
Vatikan Müzeleri-İtalya
Capitolini Müzesi – Roma
Napoli Arkeoloji Müzesi-İtalya
Hermitage Müzesi – St. Petersburg
Madrid Arkeoloji Müzesi-İspanya
Kremlin Sarayı- Moskova Rusya
Viyana Sanat Tarihi Müzesi-Avusturya
Puşkin Müzesi – Moskova Rusya
Pergamon Müzesi – Berlin Almanya
Tokyo Ulusal Müzesi- Japonya
Ancak bu müzeler hakkında daha geniş bilgi edinebilmek için de
https://www.kadinvekadin.net/ web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
İlber Ortaylı kitabında önerdiği mutlaka görmeniz gereken şehirlerden bazıları ise;
Semerkant, Buhara, Floransa, Kudüs, Roma, Petra, Antakya, Palmira, Efes ve İskenderiye yer almaktadır.
İlber Ortaylı’nın gençlere tavsiyeleri
Bugünkü aklım olsa hem Doğu’yu hem Batı’yı öğreten bir üniversitede okur, sonra da İtalya ve İran’da uzunca araştırmalar yapardım.
Bir şehri gezmek emek ister.
Okuyacaksınız, harita bulacaksınız, notlar alacaksınız, fotoğraf çekeceksiniz ve defter tutacaksınız.
Esas olan 25’ine kadar öğrendiklerinizdir.
O yaşa kadar okuduğunuz kitaplar, seyrettiğiniz filmler, gördükleriniz hayatınız boyunca sizinle kalır.
Belli yaşlardan sonra öğrendiklerinizi aynı hızla unutuyorsunuz.
Mesela bir dil sadece gramer kitaplarından öğrenilemez.
Farklı kaynaklar kullanmayı da bileceksiniz.
Örneğin Batı dillerini öğrenmek için İncil okumak faydalı olacaktır.
O dili konuşan çocuklar için yazılmış tarih kitapları ile birtakım hatıratlar da çok işe yarayacaktır.
Becerilerinize gerçekten uyan mesleği seçiniz.
Kendi kapasitenizin altında çalışmayın, kendinize bol ya da dar gelen bir gömleği giymekten kaçının.
Okuyup yazarak çalışanlara, sabahları çalışmalarını, bilhassa da notlar alarak çalışmalarını katiyetle öneririm.
Her şeyden önce erken kalkarak sabahın havasından faydalanmalıdır.
İyi düşünmek için yalnız kalmalıdır.
Maalesef Türklerin böyle bir kabiliyeti yoktur.
Türkler yalnız olmamanın getirdiği garantiye, yani tehlikeden uzak yaşamanın konforuna güvenir ama bu da yaratıcılığı öldürür.
Cesur olun.
Kendinizi rahat hissettiğiniz alanın dışında bir pencere açın.
O pencereyi açıp dışarıda farklı dünyalar görebilirseniz, bir eşiği de atlamış olursunuz.
İlla aynı hayat görüşünü paylaştığınız insanlarla dost olacaksınız diye bir kural yoktur.
Ben her dostumun hayat görüşünü paylaşmam ama görüşlerinden faydalanırım.
Herkesi dönemiyle tanımanız gerekir.
Sanatçıların, devlet adamlarının yaşadıkları dönemi bilirseniz, çağının bir insanı nasıl şekillendirdiğini de görürsünüz.
Bu sayede, verilen eserleri, yapılan işleri de daha iyi anlarsınız.
Hiç şüphesiz Dede Efendi’yi bilmeniz gerekiyor.
Hafız Post’tan, Abdülkadir Meragi’den, Buhurizade Mustafa Itrî’den, Hacı Arif Bey’den, Rahmi Bey’den, Mesut Cemil’den haberdar olmanız yetmez, bestelerini de bileceksiniz.
İlber Ortaylı ve Yalnız Kalmak Üzerine
Seyahatte kafanı boşaltmışken iyi düşünürsün.
Bir yerden bir yere giderken iyi düşünürsün.
Yürürken, yemek yerken iyi düşünürsün.
Tuvalette bile düşünürsün.
Ama iyi düşünmek için esasen yalnız kalmak gerekir.Bu temel şarttır.
Yalnız kalmayı bilmek gerekir.
Yalnız kalmayan milletlerden fazla bir şey çıkmaz.
Mesela iyi bir düşünür çıkmaz.
Milletimizde pek böyle bir huy yoktur.
Beraber ders çalışır, beraber yazı yazar, beraber gezmeye gider, beraber aylaklık eder.
Sinemaya bile tek gitmez.
Yalnız kalmayı bilmez, sevmez.
Yalnız olmamanın getirdiği garantiye, yani tehlikeden uzak yaşamanın konforuna güvenir.
İşte bu garanti de yaratıcılığı sakatlar,iş çıkartma kabiliyetini azaltır.
Yalnız kalamayan insanın düşünce ve gözleme kabiliyeti yarım kalır.
Bu yüzden ben insanlara yalnız kalmayı öğrenmelerini öneriyorum.
Yalnız kalmayı bilmek iyidir, avantajlıdır.