Gülmek şu an için hepimizin en çok ihtiyacı olandır. Mutluluk ve İyimserlik
Bu kitabımı BKM kitap ve Kitap Yurdu kitapevlerinden temin edebilirsiniz. https://www.kitapyurdu.com
Özellikle de Atasözlerinde denildiği gibi; ”Gülmek en iyi ilaçtır”
“Bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman.”
Nazım Hikmet
Ancak benim çocukluğumda erkek adam kahkahalar atarak gülemez, ağlayamaz, bu eylemler ayıptır; birçok çağdaşımın, benden önceki dönemlerin yaşadığı bir eğitim biçimiydi.
Her şeyden önce ağır ağabey olmak çok önemliydi ve neşelerinizi, handiyse hüzünlerinizi yaşamanız bile kontrol altındaydı.
Konu hakkında benzer yazımız Sevmek mi Güvenmek mi yazımızı da okumanızı öneririm.
Gülmek İçin Nedenlerimiz
Her şeyden önce gülme eylemi hayatımızın en önemli psikolojik eylemlerinden biriyken neden?
Sonuçta kalıplar, toplumun dayattığı normlar bakın bizi nerelere getirmiş.
Tabii ki günümüz yaşam koşulları, acılar, seller, yangınlar, ekonomik koşullar, sürekli konuşan ama dinlemeyen insanlar, sosyal medyayı amacına uygun kullanmaktan uzaklaşan herkes bu işin daha da travma dolu hale gelmesini desteklemiyor olamaz.
Ancak tamamını bir bütün olarak almamız neden en az gülen ülkelerden biri olduğumuzu açıklamak konusunda bize yardımcı olacaktır.
Bu nedenle de gülme eylemi konusunda yazmak istedim.
Özellikle dünyanın en ünlü araştırma kuruluşlarından biri olan Gallup, 116 ülkede bir araştırma yapmış…
160 bin kişiye sorular sormuş…
Araştırmanın amacı ise dünyanın gülme, öfke ve stres haritasını çıkarmak…
Sonuçların merak edildiğini ve aklınızda yer alan tahminlerin doğru olup olmadığını sorguladığınızı hisseder gibiyim.
Güzel Bir Örnek
10 yıl kadar önce bir köyde oyun oynayan çocukların fotoğrafını çekmiştim.
Ama öyle eğleniyorlardı ki, kahkahaları beni de mutlu etmiş ve çok gülmüştüm onlarla birlikte.
Söz verdim fotoğraflarını bastırıp götürmeye.
Sonuçta yaklaşık 1 ay sonra elimde baskılar ve sözümü yerine getirecek olmanın huzuru ile köye gittim.
Çocuklar yine oynuyorlardı.
Ancak fotoğrafları onlara doğru uzattım. Fotoğrafta en çok gülen çocuk, kadrajımı beğenmedi ve hemen fotoğrafları yırtmaya başladı.
Fakat benim bütün enerjim düşmüş ve ne yaptığımı sorgulamaya başlamıştım.
Ama şaşkınlığımı üzerimden atıp çekinerek sordum.
”Neden yırttın, güzel olmamış mı?’”
”Erkek adam böyle kahkahalarla gülmez, bunu kimse görmesin dedi.”
Çocuk ancak 9-10 yaşlarındaydı.
Gülmenin ayıp olduğu bir toplum için stres ve öfke endeksi yükselirken, az gülen olma sıralamasında liderliği kimselere bırakmaz düşüncesindeyim.
Evet artık merakınızı gidermek istiyorum.
Gallup sonuçlarına göre; dünyanın en az gülen ülkeleri sıralamasında Türkiye birinci sıradadır…
Her şeyden önce ülkemizi Bangladeş, Nepal, Pakistan ve Sırbistan izliyor…
Ayrıca, çarpıcı bir araştırma ise hemen bu araştırmaya paralel ilerlemiş ve dünyanın yeni öfke haritası hazırlanmış.
Sonuçları paylaşmadan önce gülmek eylemine bakalım istiyorum.
Gülmek Nedir?
Gülme eylemi psikolojik bir eylem, sözlük tanımına detaylı olarak baktığımda aşağıdaki anlamlar ile eylem bütünlük kazanıyor.
İnsanın hoşuna veya tuhafına giden olaylar ve durumlar karşısında, genellikle sesli bir biçimde duygusunu açığa vurmak
* O ne söylese sinirli sinirli ve tabii olmayan gülüşü ile gülüyordu. – H. E. Adıvar
Mutlu, sevinçli zaman geçirmek, eğlenmek, hoşça vakit geçirmek.
Biriyle alay etmek.https://tr.wikipedia.org
Gülme, mutluluktan, hüzünden ve öfkeden de olabilir.
Mimiklerle kendini ifade eder insan.
Eric Smadja, “Gülmek” isimli eserinde konuyu daha detaylı incelemektedir. https://www.kitapyurdu.com
Smadja’ ya göre gülme ise kısaca şöyle düşünülmektedir.
“Aslında, geleneksel olarak duygusal bir yüz ifadesi gibi algılanan gülme eylemi;
Temel olarak öncelikle mutluluk ve hazzın, fakat aynı zamanda saldırganlık ve sıkıntı gibi başka duygusal mesajların da iletildiği sözsüz bir iletişim şeklidir.
Özüne baktığımızda, bu iletişim kavramı kahkahanın biyolojik, psikolojik, patolojik ve sosyokültürel yönleriyle birlikte düşünüldüğü birleştirici bir kavram olabilir.”
Atilla Dorsay ise gülme eylemine ne kadar önem verdiğini şu sözcüklerle göstermiş.
“Gülmek… Zekâmıza seslenen, aklımızı işleten, insanla doğa arasına belli bir mesafe koyan, insana kendi dışındaki her şeye karşı bir eleştiri boyutuyla bakma olanağını hediye eden…
Kısaca insanı insan yapan şeylerin arasında belki de başında gelen gülme eylemidir.”
Her şeyden önce insan beyninde olumlu ve olumsuz düşünceler birlikte yer alırlar.
Sevginin ve gülümsemenin zihinlerde arttığı toplumlarda öfke azalır. Tolerans artar.
İstatistiklere Göre
Dünyanın yeni öfke haritasına geldiğimizde ise ülkeler aşağıdaki gibi sıralanıyor.
İlk sırada iç savaş yaşayan Irak yer alıyor. Bu haritada ülkemiz 2. Sırada. 3 numara ise tarihinde hep zorluklar yaşamış ve bugünlerde en büyük çöküşü yaşayan Lübnan ve iyice karışan Tunus yer alıyor.
Bunlar araştırmadır ve küçük örnek gruplarıyla yapılmaktadır.
Fakat önemsemek ve önlemlerini almak önemlidir.
Çocukluğumdan bugüne baktığımda toleransın azaldığını, sert, sabırsız, somurtkan bir toplum olmak yolunda ilerlediğimizi söyleyebilirim.
Günaydın demekten sıkılan, asansörlerde gülümsemekten kaçınan, trafikte küfür eden sıkıntılı bir hal var üzerimizde.
Üzülerek söylemeliyim ki az okuyor, tatillerimizde bile aldığımız kitapları bir kenara bırakıyor, müze gezmiyor, geçmişimize bakıp hataları ve iyi yönleri irdelemiyoruz.
Az dinliyor, hızlı otomobil kullanıyor, kendimize göre kurallar oluşturuyoruz.
Toplumumuzun bir bireyi olarak bunları ben tespit edebiliyorsam bilim ışığında yapılan tespitlerin yanılma payının az olduğunu düşünüyorum.
Nefretin arttığı toplumlarda sevgi azalmaktadır ve daha az kahkaha duyarsınız.
Oysaki, gülme insan ruhunu besleyen bir eylemdir.
Bu kadar sorun varken “nasıl gülelim?” demeyin.
Samimi ve içten bir gülüşün size kazandırdıkları saymakla bitmiyor.
Öz saygıyı arttırır, yaratıcılığı teşvik eder, ömrü uzatır, genç gösterir, ilişkileri iyileştirir, üretkenliği arttırır, daha iyi uyumanızı sağlar, kan şekerinizi düşürür.
Faydası saymakla bitmeyen “Gülme” eylemine sıkı sıkıya sarılmalıyız.
Öfkemizi kontrol edelim.
Sıralamadaki yerimizin önemli olmadığını düşünsek dahi biz kendi hayatlarımıza gülmeyi birinci sıradan sokalım.
*Şairin dediği gibi;
“Ya çaresizsiniz/ ya da çare sizsiniz”
Sözün özü ise “Ne haliniz varsa gülün.”
Kaynakça
*Ertuğrul Özkök-Hürriyet Gazatesi-31 Temmuz 2021 https://www.sonkoseyazilari.com/hurriyet/ertugrul-ozkok
