Eller gerçek yaşımızı belli etmektedir.
Her şeyden önce bazı kişiler kendi bedenlerine iyi baksalar da ellerinin yaşlarını gizlemesini engelleyemezler.
Ancak Osmos prensibine göre daha sulu bir madde, daha yoğun katı bir maddenin içine girdiğinde su geçirmektedir.
Ama bunu elimizin su içerisine girmesi şeklinde uyarladığımızda olay daha net bir şekilde anlaşılmaktadır.
Derinin içine geçen su deriyi şişirmektedir.
Bu şişme olayı sonucunda deri büzülerek yüzeyini genişletmektedir.
Mesela suda uzun süre kaldığında parmakların buruşma nedeninin derinin süngerimsi özelliğinden değil,
ıslak nesneleri daha iyi kavrayabilmek için olduğu belirlendi.
İngiltere’deki Newcastle Üniversitesi’nden bilim adamlarının araştırması buruşmuş parmakların ıslak durumlarda daha iyi kavrama sağladığını göstermiştir.
Ayrıca ellerimiz bizim aynamızdır. Sağlıklı Bir Cilt İçin
Eller birçok şeyi anlatmaktadır.
Bundan yola çıkarak ressam Alberecht Dürer’in dua eden resminden size biraz bahsedeceğim.
Hikaye hakkında ayrıca https://en.wikipedia.org/ sayfasından okumanızı önerebilirim.
Eller ve Resmi
Her şeyden önce bu resmi çizen Albrecht Dürer isimli 1471- 1528 yılları arasında yaşamış bir ressamdır.
18 çocuklu bir ailenin resimle ilgilenen 2 erkek çocuğundan birsidir.
Ancak iki kardeşin de resme karşı olağanüstü bir ilgileri ve yetenekleri vardır.
Ama her ikisi de sanat okuluna gidip büyük bir ressam olma hayali kurmuşlardır.
Sonuçta aile ise bu durum karşısında çaresizdir.
Madencilik yaparak geçinmeye çalışmaktadırlar ve karınlarını zor doyura bilmektelerdir.
Ayrıca bu durum karşısında iki kardeş kendi aralarında kura çekmeye ve kazananın sanat okuluna gitmesi, geride
kalanın daha çok çalışıp diğer kardeşi okutması yönünde bir karar alırlar.
Ancak Albert ve Albrecht arasındaki bu kura da okula giden dönüşte diğer kardeşi okuması için okula
gönderecek ve kendisi de madende çalışacaktır.
Sonuçta kurayı kazanan Albrecht okula gider ve bütün öğretim görevlilerini kendine hayran bırakarak çok büyük
başarılar elde etmiştir.
Fakat okulu birincilikle bitirdiğinde yöredeki bütün okullarda ismi bilinmektedir.
Eve büyük bir gururla dönmüştür.
Ailesi Albrecht onuruna güzel bir yemek vermiştir.
Kendisini öven konuşmalardan sonra Albrecht söz alır ve kendisine bu başarıları yaşatan kardeşine teşekkür etmiştir.
Sonuçta şimdi sıranın kardeşinde olduğunu ve okumaya göndereceği kardeşi için madende çalışmaktan büyük
gurur duyacağını söylemiştir.
Ama kardeşinin yanıtı ise; “İmkansız sevgili kardeşim” şeklinde olmuştur.
Sonrasında ise ;”Seni okulda okutabilmek için çalıştığım senelerdebütün parmaklarım madende defalarca kırıldı ve değil kalem tutmak senin şerefine şu şarap kadehini bile zor tutuyorum” demiştir.
Sonuçta kardeşinin durumuna hakikaten üzülen Albrecht ise kendisini dünyanın en ünlü ressamları arasına sokan
o ellerin, kardeşinin ellerinin resmini çizmiştir.
Aşağıda gördüğünüz bütün dünyanın bildiği, ismi ‘Hands’ (Eller) olan resim
Albrecht Dürer’in kardeşinin elleridir.
Sonuçta eller her şeyi anlatmıyor mu?