Ayvayı yedik veya Ayvayı Yemek.
Bu sözü bir çok kez duymuş ve kullanmışızdır.
Peki bu söz nereden geldi?
Ayvayı yemek tabiri Kültürümüze nasıl yerleşti?
Hikayesi neydi? Hamam
Şimdi gelin bu mitolojik hikayeyi kısaca bir okuyalım. mitoloji
Akontios, Keos (Kos) Adası’nın en yakışıklı delikanlısıydı.
Bekardı.
Genç kızlar peşindeydi.
Ama o aradığı güzeli henüz bulamamıştı.
Artemis şenliklerini izlemek için Delos Adası’na gitti.
Delos, Santorini’nin hemen yanında ilahların yaşadığı bir adaydı.
Tapınakları, heykelleri, tiyatroları vardı.
Genelde zenginler yaşardı.
Akontios Delos’ta güzeller güzeli Kydippe’ye rastladı.
Her şeyden önce o an vurulmuştur.
Aşık oldu…
Ama Kydippe Delos’un en soylu ailesinin kızıydı.
Ancak Akontios soylu değildir.
Asla Kydippe’yi kendisine vermezlerdi.
Ayrıca düşündü taşındı, bir hileye başvurdu.
Hem Kydippe’yi, hem Tanrıça Artemis’i kandıracaktı.
Bir ayva aldı, üzerine iri iri yazdı.
“Artemis tapınağı üzerine ant içiyorum ki ben Akontios’a varacağım!”
Sonra Kydippe tapınakta dua ederken, ayvayı attı, bağırdı.
“Oku.”
Kydippe ayvayı tuttu.
Antik çağda yazılar yüksek sesle okunurdu.
O da herkesin duyacağı şekilde okudu.
“Artemis tapınağı üzerine ant içiyorum ki ben Akontios’a varacağım!”
Bir anlam veremedi.
Sonuç olarak ayvadan bir diş aldı, yere attı, sonra tapınaktan ayrıldı.
Ama yemini artık yemin sayılmıştır.
Herkes gibi Tanrıça Artemis de duymuştu.
Ertesi gün Akontios, ailesinden Kydippe’yi istedi.
Vermediler.
Vermemekle kalmayıp Kydippe’yi üç kez zengin insanlarla nişanladılar.
Ama Tanrıça Artemis, üçünde de araya girdi, evliliğe izin vermedi.
Sonunda babası çaresiz Kydippe’yi Akontios’a verdi.
Çünkü Kydippe Ayvayı Yemişti.
Akontios’ tan başkasına yar olamazdı.
Sonuç olarak Antik çağdan beri Ayvayı Yedik deyimi güç durumda kalmak, kötü duruma düşmek anlamında kullanılıyor.
Ayvayı Yedik: Diğer Deyişlerimiz Hakkında
Her şeyden önce bu, binlerce yıllık bir Ege deyimidir.
Ancak daha birçok güzel deyişimiz vardır Anadolu’ da, Bu Ayvayı Yedik deyişi gibi.
Ayrıca bu deyişlerimiz; Nereden çıktığını ve hikayelerini okuyarak öğrenmek ve yerine göre doğru kullanarak gelecek nesillere aktarımını sağlamak Kültürel mirasımız açısından çok önemlidir.
Sonuç olarak bilmeden ve yerine uygun olmadan kullanmak da bir o kadar yanlış ve tehlikelidir.
Ne dersiniz,siz de bu görüşümüze katılıyor musunuz?
Görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşın,Lütfen.