Anılar da yaşlanmaz mı sorusunun cevabını araştıran bilim insanları bakın ne sonuca varmışlardır?
Yaşlanma ve hafıza arasındaki karmaşık ilişkiler üzerinde çalışan araştırmacılar,
yaptıkları kontrollü bir deneyde, insanların geçmiş olaylara yönelik detayların
%94’lük şaşırtıcı bir doğrulukla hatırlayabildiğini bulmuşlardır.
Ancak, anılardaki detaylar zamanla kaybolma eğilimi gösterse bile,
geçmiş olaylar hakkında anlattığımız hikayelerin doğru olduğu görülmüştür.
Anılar konusunu araştıran Baycret Rotman Araştırma Enstitüsü’nden (RRI) eski yüksek lisans öğrencisi olan Nicholas Diamond,
“Bilim insanları arasında hafızanın doğruluğuna ilişkin genel karamsarlık ve tek seferlik olaylara dair anıların güvenilmez olduğuna yönelik yaygın görüş göz önüne alındığında, bu sonuçlar pek çok kişi için şaşırtıcı olmuştur”.
Fakat ankete katılan ve hafıza bilimcilerin de içinde bulunduğu yaklaşık 400 akademisyen,
hafızanın en iyi ihtimalle %40 doğru sonuç verdiğini tahmin etmişlerdir.
Ayrıca, bu rakamın, yaşlı katılımcılar arasında veya olaylardan sonra daha uzun miktarda zaman geçtiğinde ise çok daha düşük olmasını beklemişlerdir.
Toronto Üniversitesi’nde sinirbilim ve psikoloji profesörü ve RRI’den kıdemli bir bilim insanı olan Brian Levine,
“Bu çalışma, hafıza doğruluğunun esasında normal koşullar altında epey iyi olduğunu ve biz yaşlandıkça istikrarını koruduğunu gösteriyor” diyor.
Ama “Bu sonuçlar, sağlıklı yaşlanmadaki hafızanın anlaşılması yönünden faydalı olacaktır.”
Kaynak: https://popsci.com.tr
Benzer konudaki Beyin Gücü ve Geliştirme Teknikleri, Zeka ve oyunları ve Aşk ve Romantizm yazılarımızı da okumanızı öneririm.
Anılar Hafızadan Silinebilir mi?
Her şeyden önce Bilim insanları kötü anıların hafızadan silinip silinemeyeceği konusunu araştırmışlardır.
Kötü anılarını unutmak isteyen insanlar bunun mümkün olup olmayacağını merak etmişlerdir.
Bu konuda çalışma yapan uzmanlar, geçmişteki acı hatıraların etkisini azaltma konusundaki çalışmalarının sonucundaki tüm merak edilenleri anlattılar.
Bu konuda; Ön bellek ve ana bellekten oluşan beynimizde, önemli olmayan bilgiler ön bellekte kayıtlanmaktadır.
Örneğin bir defaya mahsus gerekli olan bir telefon numarasını ön bellek 10 dakika için depolar ve daha sonra da bu bilgi bir daha hatırlanmamaktadır.
Ancak, önemli bilgiler ise ana bellekte depolanmaktadır.
Sonuçta en son bilgiler en üstte, ilk öğrenilenlerse en altta kayıtlanmaktadırlar.
Böylece hafıza katmanları oluşmaktadır.
En üst katmanda depolanan en son bilgiler daha kolay hatırlanmaktadır.
Her şeyden önce yaşanan acı hatıralar hem ana belleğe hem de sosyal hafızaya kayıtlanmaktadır.
Sol prefrontal bölge psikolojik dünyamızın da merkezidir.
Ancak, acı hatıralar aynı zamanda sosyal hafızaya da kayıtlandığı için
psikolojik ruh halimizi ve davranış tarzlarımızı da yakından etkilemektedir.
Bu nedenle travmatik olaylar depresyon, panik atak ya da diğer psikolojik bozukluklara neden olabilmektedir.
Bazen de sosyal hafızaya kayıtlanan acı olaylar,
ana bellekte çoktan hafıza katmanlarının arasında kaybolup unutulduğu halde bedensel dille hatırlanmaktadır.
Kişi, geçmişindeki acı travmayı tamamen unutsa bile sosyal hafıza zaman zaman hatırlayabilmektedir.
Böylece panik atak ya da diğer psikosomatik bozukluklar ortaya çıkmaktadır.
Sadece ana belleğe kayıtlanan acı hatıralar, zamanla etkisini kaybedip unutulmaktadır.
Ancak, sosyal hafızamıza da kayıtlanmışlarsa bilinçaltı dünyamıza da yerleşmiş olurlar.
Olumsuz sosyal hafıza kayıtları ya sürekli bilinçli üzüntü haline ya da bilinçaltının yönettiği çeşitli davranış bozukluklarına neden olurlar.
Kaynak: https://www.e-psikiyatri.com
