Viyana Avusturya’nın baş şehridir.
Bu şehre gidip de aşık olmayan olduğunu sanmıyorum.
Viyana tarihe kuşatması ile de adını duyuran bir şehir.
Her noktasında binaları ile tarihi yansıtmaya devam ediyor.
Opera ve balesi, park ve bahçeleri, sarayları ile her noktası gezilip görülmeye değer bir şehirdir.
İstanbul Viyana uçuşu 2 saat civarında sürmektedir.
Bu şehre kışın ve bahar aylarında farklı zamanlarda birkaç kez gitmenizi önereceğim.
Viyana ortasından geçen Ren nehri üzerinden, nehir turist gemileri Avrupa’nın farklı rotalarına geziler düzenleniyor.
Bu rotanın keyfi de bir başkadır.
Gezmeyi, seyahat edip yeni yerler keşfetmeyi seviyorsanız 40’dan Sonra Gidilen Yerler: İtalya ve Güney İsviçre yazımızı da okumanızı önereceğiz.
Seyahat sürenizi uzatarak her iki rotayı birleştirebilirsiniz.
Seyahatinizi planlarken Turizm Çeşidi: Türkiye ve Öno Turizm yazımızı da okumanızı öneririm.
Viyana’da Müzik
Ama öncelikle Viyana gezilmeli diye düşünüyorum.
Bu şehre gidip de bir opera izlemeyi de ihmal etmemelisiniz.
Viyana opera house oldukça görkemlidir.
Biletinizi önceden almalısınız.
Şayet almadıysanız, gündüz saatlerinde önünde biraz farklı fiyatla da olsa bilet satanlarla karşılaşırsınız.
Pazarlık etmeyi ihmal etmeyin.
Avrupa şehirlerinde pazarlık olmasa da bu biletleri satanlar ile yapmak gerekir.
Şehrin farklı noktalarında klasik müzik dinleye bileceğiniz yerler de var.
Ayrıca Hofburg sarayı, Belvedere ve Schönbrunn saray ve bahçesini de gezmenizi öneririz.
Tabii ki, bu şehre gelip de Wollzeile Figlmüller‘de https://figlmueller.at/en/wollzeile/ Şnitzel yemeyi de ihmal etmeyin.
Bunlardan birisi de Mozart House’dur.
Viyana operasından sonra akşam çıkışta Viyana Cafe’ Oper Wien de güzel bir kahve eşliğinde pasta yemenizi öneririm.
Bu pastalardan hiç kilo alacağım diye korkmanıza gerek yoktur.
Kullanılan şeker ve krema yediğinizde fark edeceksiniz az tatlı ve doğal hissediyorsunuz.
Bu seyahatimde 6 gün boyunca pasta yememe rağmen kilo almadım.
Otel seçiminizi merkezi bir yerde ve Metro istasyonuna yakın olmasına dikkat etmenizi öneririm.
Gitmeden önce https://www.booking.com/ internet adresinden otel odanızı satın almak iyi bir fikir oluyor.
Seyahatinizin önemli bir ücretini oluşturan otel ve ulaşımı gitmeden önce ödemek, bütçe ve seyahat planlaması açısından iyi oluyor.
Viyana küçük bir şehir olması sebebi ile her yere çoğunlukla yürüyerek gittim.
Ayrıca Metro ile gidip sonra yürümeye devam etmek, günü fazla yorulmadan tamamlamak için iyi bir seçenek oluyor.
Özellikle gece Opera veya müzik dinlemeye gidecekseniz.
Viyana ve Salzburg
Bu gezi sırasında günü birlik bir tur ile birkaç saatte gidile bilen Salzburg şehrine gittim.
Bu şehrin giriş tepesinde bulunan kalesini ziyaret etmeyi ihmal etmeyin.
Salzburg’un ortasından da bir nehir akıyor ve çevresinde hediyelik eşya dükkanları ve Cafe’ler var.
Coffee House Salzburg buranın en meşhur Cafe’si.
Burada sıra beklemek zorunda kalıyorsunuz.
Yöresel pastaların çok değişik türleri mevcut.
Bu şehirde tuz lambaları da turistlerin almadan geçmedikleri ürünlerden.
Ama ağır ve hantal olduklarından taşınması biraz zor.
Yürüyerek gezmenizi engelleyeceğini hesaba katmalısınız.
Avusturya’ya gittiğim 2016 senesinde Mozart yılı olması sebebi ile de çok değişik etkinlikler de düzenlenmişti.
Piyanist ve bestecimiz Fazıl Say da bu yılda burada konser vermişti.
Salzburg konser salonu önünde ilanı bulunduğunu gördüm.
Viyana’dan Budapeşte’ye
Her şeyden önce bu şehrindeki 2 günümü 2 ayrı şehre ayırmıştım.
Günü birlik tur ile gittiğim ikinci Orta Avrupa şehri de Budapeşte’ydi.
Her şeyden önce bu şehrin ortasından da Viyana gibi nehir geçiyordu.
Ayrıca şehri Buda ve Peşte olarak iki yakaya ayırmaktaydı.
Mesela, şehrin iki yakasını birleştiren köprüden yürüyerek geçmenizi öneririm.
Ancak bu şehrin gece ışıltılı halini de mutlaka görmelisiniz.
Ayrıca Parlamento binası bu nehrin kıyısında tüm tarihi yanlarını ve ihtişamını yansıtarak duruyor.
Sonuç olarak karşı tepeden bu manzarayı izlemelisiniz.
Budapeşte şehri küçük fakat çok temiz ve ihtişamlı lüks markalardan dükkanları ile de dikkat çekiyor.
Otellerin bazıları tarihi binalardan oluşuyor ve restorasyon sonrası kullanılıyorlar.
Bu otellerin birinde nehir manzaralı kahvenizi yudumlama fırsatını değerlendirmelisiniz.