Sultan II. Abdülhamit 1842 tarihinde dünyaya geldi.11 yaşında annesi kaybeden II. Abdülhamid özel hocalar tarafından eğitim alarak yetiştirildi.

Ancak Sultan II. Abdülhamid, Osmanlı İmparatorluğu’nun 34. padişahı, 113. İslam halifesi ve çöküş sürecindeki devlette mutlak hakimiyet sağlayan son padişahıdır.

Sultan II. Abdülhamid
Sultan II. Abdülhamid

1876 da Osmanlı İmparatorluğu adeta miadını doldurmuş ve çökmekte iken köklü bir düzen  değişimine gidilmedikçe, yani Osmanlı rejimi devam ettikçe bu düşüşün önüne geçilemeyeceğini tarihin göstereceği bir sırada tahta çıkarak

Osmanlı hanedanının 34. Ve sondan 3. Padişahı olan ve 33 yıl hüküm süren

Sultan Abdülhamid için, tam bir tezatlar sultanı da denilebilir.

Ancak kendisi yenilik taraftarı II. Mahmut’un torunu ve Abdülmecid’ in de oğludur.

Ama şehzadeliği sırasında dedesi ve babası gibi ileri görüşleri olduğu ve memlekete daha da hür bir idare şekli getireceği izlenimi vermiştir.

Bu nedenle de Ziya Paşa ve Mithat Paşa gibi genç Osmanlıların yardımıyla tahta çıkmıştır.

Dört ay içerisinde ilk anayasayı çıkarmıştır.

Meşrutiyeti ilan etmiş ve açıldığından 10 ay sonrasında da Meclisi kapatmıştır.

Konuya benzer içerikteki Devrim Yasaları ve Türkiye ile Nutuk Okumak başlıklı yazılarımızı da okumanızı öneririm.

Sultan II. Abdülhamid, çok zeki, kitap okumayı seven, özellikle de polisiye romanları seven, müzik ve opera meraklısı, iyi bir güreşçi, at üzerinde iyi bir binici, usta bir marangozdur.

Ayrıca seramik sanatçılığının da gelişimine katkı sağlamıştır.

Bununla birlikte iyi birde fotoğraf koleksiyonuna sahip birisiydi.

Sultan II. Abdülhamid Dönemi

Her şeyden önce halkının eğitimine önem vermiştir.

Hukuk fakültesi, mesleki ve yüksek okullar, askeri okulların yanında Abdülaziz’in başlattığı kız okulları açmıştır.

Özellikle de çok zengin saray kütüphanesi kurulmuştur.

Ancak onun döneminde basın ve fikir özgürlüğü tamamen kısıtlanmıştır.

Sansür gelişerek, birçok kitap yasaklanmıştır.

Çok geniş bir hafiyeler ağı ve halkın para karşılığında birbirini ihbar etmesi üzerine kurulu

Jurnalcilik denen resmi bir ispiyonculuk başlamıştır.

Dönemin üniversitesi İstanbul üniversitesi de 1881 ile 1900 yılları arasında kapatılmıştır.

Ayrıca, askeri eğitim ve donatım da çağdaşlaştırılmıştır.

Onun döneminde Abdülhamid ve Abdülmecit adı verilen iki adet zırhlı denizaltı donanma için ısmarlanmıştır.

Ancak bu iki denizaltı Osmanlı Donanmasına, dünyada denizaltında hedefe ilk torpido atışı yapma şerefi kazandırılmasına rağmen,

pratik alanda etkisiz olması nedeni ile kullanılamamıştır.

Fakat bütün bu yenilikler peşinde koşulurken, kendisinden önce hüküm süren amcası Sultan Abdülaziz zamanında dünyanın en büyük üçüncü donanması olarak geliştirilen donanmamız,

Denizcilerin bir darbe yapmasından korkan Sultan II. Abdülhamid tarafından Haliçte çürümeye terk edilmiştir.

Toprak Kaybedilen Dönem

Sonuçta Sultan II. Abdülhamid zamanında batıdaki birçok toprağımız kaybedilmiştir.

Fakat onun döneminde Avrupa’dan Hicaz’a kadar Osmanlı toprakları Almanların idaresinde yapılan demiryolları ile örülmüştür.

Osmanlı zamanında Anadolu demiryolları
Osmanlı zamanında Anadolu demiryolları

Ayrıca, Telegraf kullanımı yaygınlaşmış, karayolları yapılmış, büyük hastaneler kurulmuş,

elektrik kullanımı yaygınlaşmış, nüfus sayımı yapılarak kayda geçirilmiştir.

Fakat tüm bunlara karşılık da Devletin maddi gücü bitik vaziyettedir.

Ancak Osmanlının dış borçları ödenmek üzere 1881 de kurulan duyun- u umumiye para toplanmaktadır.

Böylece de gelirler halk için kullanılamamaktaydı.

Tüm bunlara karşılık da Sultan II. Abdülhamid mali danışmanlarının da yardımı ile kendi kişisel varlıklarını çok iyi yönetmekteydi.

1905’te Osmanlı devleti mali yönden iflasın eşiğindeyken, Sultanın kendisi şahsi serveti ile dünyanın en zengin üç kişisinden birisi olmuştur.

Ama bir diğer yandan da Mithat Paşa gibi kendisine yardımcı olan kıymetli ve yetenekli devlet adamlarını da kendisine karşı bir tehdit olarak görerek elden çıkarmıştır.

Ayrıca kendisine tehdit olarak gördüğü aydınları ve gurupları da devre dışı bırakmak üzere son derece acımasızca davranmıştır.

Bu nedenle de kendisine kızıl Sultan lakabı takılmıştır.

Konuyu farklı kaynaktan okumak isterseniz de http://sultanabdulhamid.yildiz.edu.tr web sitesindeki yazıyı öneririm.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Close
KIRKINDAN SONRA © Copyright 2020. All rights reserved.
Close
× Bize yazabilirsiniz !