Kültür ve Uygarlık Hakkında ne biliyoruz.
Her şeyden önce ‘’İnsana gereken kültürel bir devrim.’’
Zygmunt Bauman
Atalarımız geleceği umutlarını yatırmak için en güvenli yer olarak görürdü; oysa biz geleceğe korku, endişe ve kaygılarımızı yansıtıyoruz.
En önemlisi hayatlarımız üzerinde kontrolümüzü kaybediyoruz.
Kim olduğunu bilmediğimiz, ihtiyaçlarımızı önemsemeyen, belki de düpedüz acımasız oyuncularla oynanan bir hayat oyununun kolayca harcanabilecek yedek oyuncularına dönüşmekteyizdir.
Sevgi, anlayış, sabır, toplum adına düşünmek ve yönetimlerin Plato kültürü ile hareket etmeleri yani yönetmeye talip olan insanların, toplumun refahını arttıracak ve onlara hizmet için orada olduklarını hatırlayacak bir kültürel olgu çok önemlidir.
Kültürel olgu geçmiş yıllarda hoşgörü, nezaket ve beraberinde paylaşımı destekler ve geleceği umutların yeşerdiği bir yatırım alanı haline getirirdi.
Günümüz dünyasında aman kapımız çalmasın, şimdi plansız programsız bir konuk hiç kaldıramam;
bana bir şey olmasında ne olursa olsun düşüncesine kapılmış bir hale ulaştık.
Trafikte, sırada, önceliklerin katledilmesinde ve hakların yenilmesinde hızlıca ilerliyor ve aslında farkında olmadan uçurumun başına kadar geliyoruz.
Kurallara uymak istemeyen, kâr için her riski göze alan sınır ötesi finansörlerin gölgesi tüm ulusların üzerinde kültürel bir deformasyon yaratmaya devam ediyor.
Kültür Nedir?
Her şeyden önce “Kültür” olağanüstü derecede karmaşık bir kelimedir.
Bazı kaynakların iddiaları İngilizcedeki en karmaşık iki – üç kelimeden biri olduğu yönündedir.
Fakat öne çıkan başlıca dört anlamı bulunmaktadır.
1-Sanatsal ve düşünsel eserler toplamı,
2-Ruhsal ve zihinsel gelişim süreci,
3-İnsanların yaşamlarına yön veren değerler, gelenekler, inançlar ve simgesel pratikler,
4-Bütün bir yaşam tarzı olarak anlamlandırılabilmektedir.
İlk üç anlam oldukça kullanışlı olarak değerlendirilmektedir.
Sonuncu çok genişletilebilir ve yaşam tarzımıza uygun hale gelinceye kadar şişirilebilmektedir.
Aslında ortaya çıkan deformasyon tam olarak bunu işaret edebilmektedir.
Raymond Williams, “Kültür fikrindeki sorun, onu sürekli genişletmek zorunda kalmamızdır- öyle ki ortak hayatımızın tamamıyla neredeyse özdeş hale gelinceye kadar” der.
Toplumların en tepesinden en altına kadar karşılıklı bir güvensizlik, şüphecilik ve vahşi rekabet ortamı yaratılmaktadır.
Böyle bir ortamda toplumların ruhu ve yardımlaşmanın tohumları nefes alamaz hale gelir ve solar.
Müşterek çıkar için bir araya gelerek oluşturulan toplumsal dayanışma hareketleri gitgide riskli hale gelir ve potansiyel fayda etkisi azalır.
Birbirini tanıma, saygı ve anlayış uğruna diyaloğa girme isteği zaman içerisinde ölür.
Günümüzün tedavi edilmesi zorunlu hale gelen kültürel deformasyon sorunu öyle çabucak çözülmez, sihirli bir değnek ya da mucize bir yöntem bulmak bile yeterli değildir.
Kültürün Kitabı
Zygmunt Bauman’ın belirttiği gibi ihtiyacımız olan kültürel bir devrim.
Uzun vadeli planlama ve dirayetli bir çaba gerekiyor.
Aceleyle akan hayatımızın yön bulmakta zorlanan pusulası ne yazık ki sorunun kolayca çözülebilmesinin önündeki engeldir.
Kültürel Devrim için ihtiyacımız olan sakin bir kafa, çelik gibi sinirler ve bolca cesaret; en önemlisi, tam ve uzun vadeli bir uzak görüşlülük ve çokça sabırdır.
Dünya çok güzel yapılmıştır, her bir yaprağına kadar.
İnsanoğlunun bu güzel eseri hak etmek için daha çok sabır göstermesi, sevgi ve dayanışma kültürü oluşturması, yaşamın akışına göre kültürün anlamını genişletmemesi ve kendine uyarlamaktan vazgeçmesi, her canlının yaşama hakkı olduğunu yeniden ve uzak görüşlülük içerisinde bir manifesto haline getirmesidir.
Her şeyden önemli olan ise kâğıda değil kalbine yazmasıdır.
Kaynakça;
Kültür- Terry Eagleton- https://canyayinlari.com/
Büyük Gerileme-Zygmunt Bauman- https://www.metiskitap.com/
Kral-John Berger- https://www.metiskitap.com/
