Karbon ayak izi, birim karbondioksit cinsinden ölçülen, üretilen sera gazı miktarı açısından insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçüsüdür.
Bir diğer deyişle de karbon ayak izi bir kişinin sera gazı miktarı açısından çevreye verdiği zararı tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
Ancak bir kişinin doğada ve çevrede bıraktığı hasarın izi olarak da ifade edilmektedir.
Günlük hayattaki alışkanlıklar, seyahat şekilleri, tüketilen gıdalar ve kullanılan su gibi onlarca parametreye bağlı olarak belirlenen karbon ayak izi bireysel olarak çevrede yarattığımız tahribat olarak da tanımlanmaktadır.
Bu konudaki diğer bir yazımız Son Kuraklık Uyarısı, Sürdürülebilirlik ve Sorumluluklarımız, Dünya: Ve Hepimizin Evi ve Yeşil Bina ve Döngüsel Kentleşme yazılarımızı da okumanızı öneririz.
Her şeyden önce de iki ana parçadan oluşmaktadır.
İlki doğrudan (birincil) ayak izi ve dolaylı (ikincil) ayak izi olmak üzere.
Ancak birincil ayak izi, evsel enerji tüketimi ve ulaşım (araba ve uçaklar gibi) dahil olmak üzere
fosil yakıtlarının yanmasından ortaya çıkan doğrudan CO2 emisyonlarıdır.
Ayrıca ikincil ayak izi ise kullandığımız ürünlerin tüm yaşamın döngüsünden bu ürünlerin imalatı ve en sonunda bozulmalarıyla ilgili olan dolaylı CO2 emisyonlarının ölçümüdür. https://tr.wikipedia.org
Bu konuya örnek vermek gerekirse;
Günlük hayatımızda veya tatile giderken kullanılan taşıtlar birincil karbon ayak izimizdir.
Ama kullandığınız araç ya da uçağın atmosfere verdiği zarar ise karbon ayak izinin bir parçasıdır.
Günlük olarak kullandığınız araba aynı zamanda ikincil karbon ayak izi olarak da karşımıza çıkmaktadır.
O aracın üretimi için harcanan tüm kaynaklar ve o araç parçalarının bir araya getirilene
kadar harcayacağı tüm kaynaklar bizim için ikincil karbon ayak izidir.
Karbon Ayak İzi Hesaplanması
Ancak hesaplama formülü olarak birçok farklı karmaşık yapı kullanılabilmektedir.
Kişilerin birincil ve ikincil olarak atmosfere saldığı karbondioksitin hacimsel karşılığı karbon ayak izinin sayısal değerini vermektedir.
Fakat en genel ve basit haliyle bu formül şu şekildedir:
Karbon ayak izi = Yakıt Tüketimi x Emisyon Faktörü
Şirketler de bireyler gibi kurumsal karbon ayak izlerini hesaplayabilirler ve dünyamızı,
geleceğimizi düşünen kurumların mutlaka bu konuda bir gelecek planları da olmalıdır.
Karbon ayak izi hesaplaması ve konu hakkında duyarlı bir kişi olarak bilgi edinmenizi de öneririm.
Bu konu sadece gündemde olduğu için değil gerçekten iklim krizinin yaklaştığı günümüzde
duyarlı davranmayı hayat tarzınız haline getirebilmek için bu konuyu her zaman gündeminizde tutmalısınız. https://finish.com.tr
Sonuçta karbon ayak izi en yüksek olan şehirler Güney Kore, Çin ve Amerika dır.
Türkiye’den İstanbul şehrimiz 70 Milyon Ton ile ve 26. sırada bu listenin başındaki şehrimizdir.
Ne Yapabilirsiniz?
Bu konuda kişisel duyarlılığımızı göstermeli ve günlük aktivitelerimizde bunu dikkate almanızı öneririm.
Bunun neresinden başlayacağınız ve ne yapmanız gerektiğine gelince de;
Her şeyden önce taşıt kullanımınızı sınırlandırmalısınız.
Basit olarak paylaşımlı araçlarla seyahat etmeye veya toplu taşıma kullanmaya
ve kısa mesafeler için yürümeyi ya da bisikleti tercih etmelisiniz.
Bu konu hakkındaki önceki yazılarımız Paylaşım Ekonomisi ve Bisiklet ve Martıya binmek okumanızı öneririm.
Ancak elektrik ve ısınma ihtiyaçlarınızı rüzgar ve güneş enerjisi ile karşılayan kaynaklardan temin etmeye çalışın.
Özellikle de satın aldığınız ürünlere dikkat edin.
Mesela ürün paketlerini inceleyin ve çok uzak bölgelerden gelen ürünleri tercih etmemeye çalışın.
Organik olduğundan emin olduğunuz ürünleri tercih edin ve nasıl üretildiklerini öğrenin.
Ambalajları tamamen geri dönüştürülebilir ya da zaten geri dönüştürülmüş materyallerden üretilen ürünleri tercih etmeye çalışın.
Ambalajsız ürün tercih etmeniz en iyisi olacaktır.
Ayrıca plastik kullanımını minimuma indirin.
Fakat kırmızı et tüketiminin etkisi büyüktür.
Bu nedenle mümkün olduğunca tüketimini azaltmaya çalışın.
Sonuçta bunu sıfırlamanız mümkün olmasa da minimum seviyeye indirmek için elinizden geleni yapın.
Ayrıca çevrenizdeki insanları da bu konuda bilinçlendirmeye özen gösterin.