Kader kelimesinin İslam dinindeki açıklaması; “gücü yetmek; planlamak, ölçü ile yapmak,
bir şeyin şeklini ve niteliğini belirleyerek, kıymetini bilerek; rızkını daraltmaktır” diyerek tarif edilmektedir. https://web.itu.edu.tr
Ancak kader https://tr.wikipedia.org de tüm detayları ile ne manaya geldiği de açıklanmaktadır.
Fakat bizim esas değineceğimiz konu bu anlamından yola çıkaraktan farklı bir boyutudur.
Yaşamımız boyunca bazı şeyler her ne kadar kader olarak açıklasak da bir takım şeyleri
kendimiz elimiz ile sebep olmaktayızdır.
O zaman da bu yaşam boyutumuzdaki olay kader olmaktan da çıkmaktadır.
Her şeyden önce geleceğimiz ile ilgili bir karar verirken öncelikle karar verme sürecimizi doğru yönetmeye, akılcı ve mantık içerisinde olmasına dikkat ederek sonuca gitmeliyiz.
Kendi elimizden geleni yapmadan olumsuz sonuca vardığımızda bunu kadere bağlamak doğru bir yöntem olamayacaktır.
Bu konudaki Karar Vermek Kolay mı başlıklı yazımızı okumanızı öneririz.
Kendi hayatımızdan bir örnek vermek gerekirse son dönemde sıklıkla bahse konu olan emeklilerimizin durumu buna iyi bir örnek olacaktır.
Özellikle çalışma hayatı boyunca emekli olacağı günü ve yaşam gerçeklerini de dikkate almadan yapılan plansız yaşantılar sonucunda,
sıklıkla emeklilik günümüz geldiğinde geriye doğru herhangi bir iyileştirme veya sonrasındaki dönemlerde
değişiklik yapamayacağımızdan bunu kader olarak nitelendirerek sonucuna katlanmak zorunda olmamız mıdır?
Ya da baştan yanlış karar sürecimizin veya üzerinde zamanında düşünmememizin sonucuna katlanmak
olduğu gerçeği ile karşılaşmaktayız.
İleride ah vah etmememiz için de belirli aralıklarla bazı ileri dönemimizde bizi
etkileyecek konuları erken dönemde üzerinde düşünerek tedbirimizi elden
bırakmamamız gerektiğini hatırlamalıyız.
Kendi sorumluluğumuzu düşünerekten hareket etmeye özen göstererek yaşamalıyız.
Unutmayalım ki bazı önlem ve tedbirleri zamanında almak bizi aşırı tetbirli gösterse bile özellikle bizim gibi ülkelerde yaşayanların bu konuyu çok ciddiye alması gerekmektedir.