Eleştirilmek Neden?

Eleştirilmek, eleştiriye uğramak; Bu durumlar birçok insanın korkulu rüyasıdır.

Sırf birileri benim yapacağım şeyi olumsuz manada eleştirmesin diye onların takdir edeceği şekilde yapmaya çalışır.

Kendi beğenilerini, isteklerini yok sayarak ‘ben nasıl onaylanabilirim ? diye kafa yorarak o yönde eylemlerine şekil veren insanlarla karşılaşılabiliyoruz.

Bu tür kişiler için varsa yoksa çevre insanların onun hakkındaki düşünceleri önemlidir.

Kendisi yaptığı şeyi beğenmese de başkaları onu olumlarsa bu onun için yeterlidir.

Bunu takdir edersiniz ki pek de sağlıklı bulamayız.

Çünkü böyle yaşayan insanlar kendisi için değil bir başkaları için yaşam sürer.

Hayatının iplerini başka ellere teslim eder.

Mutsuz olmaya başlar. Diken üstünde yaşar.

Bu konudaki önceki yazımız Kötü Düşünceler yazımızı da okumanızı öneririz.

Girişimde bulunacağı her anı birçok inanın kontrol denetimden geçirme uğraşında bulunmakla geçirir.

Başlarda olumlu sırf onaylanma adına verdiği bu uğraş ona gurur verici ve iyi hissettirici gelebilmektedir.

Ama zamanla kişi kısıtlanmış, daralmış ve değersiz hissetmeye başlayacaktır.

İlk olaylarda olumsuz eleştiriye uğrayacağıma olumlu eleştiriye uğradım, kötü hissetmeme sebep olacak şeyi def ettim.

Ancak bunun karşılığında başka insanların tercihlerini gerçekleştirmiş olabilirim.

Ama yine de takdiri topladım, sevildim bu bana yeter diye düşünerek kendi tercihlerine olan sadakatsizliğine kılıflar uydurarak kendini kandırmaya çalışır.

Eleştirilmek İçi Hazır mıyız?

Bu kişiler sevilmeme korkusu yaşar.

Başkalarına ters gelen kararlar alıp dışlanma korkusu yaşar.

Çoğunluğa uymaya çalışır.

Kendini güçlü ve eşsiz kararlarını gerçekleştirecek kadar cesur görmez.

Başka gölgeler altında yaşayıp ön planda olmamak ister.

Özgüvensizdir.

Sonra hayat tecrübeleri arttıkça anlar ki insanların ona sözde duyduğu sevgi ve gösterişçi sevgi sırf onların arzu etti istek ve kararlarını gerçekleştirmesinden geliyormuş.

Bu kişi o zaman anlar ki; Olar beni sevmedi, takdir etmedi.’

Ben kendimi kabullendirmek için kendimden ödün verdim.

Bu kişiler yıllarca başka hayatları yaşadıkları için kendilerine ve diğer insanlara içten içe inanılmaz bir nefret ve öfke duyacaklardır.

Sonrasında kendini mahrum bıraktığı özgürlüğe bir anda ulaşınca da bunun verdi özlemle kontrolsüz davranışlar sergileyebilmektedir.

Eleştirilmek, eleştiriye uğramak kimileri için hiçbir şey ifade etmemektedir.

Ortaya koydukları ürüne, sergiledikleri davranışlara yapıcı, geliştirici en seviyeli eleştiriler bile onlara hakaret gibi gelir.

Eleştirilere tamamen kendini kapatmıştır.

Yaptıkları her şeyi en güzeli, en doğrusu en olması gerektiği gibi görürler .

Hiçbir özelliklerini yanlış olumsuz olarak nitelendirmezler.

Başkalarını alaya alma, onları küçümseme gibi eğilimleri vardır.

Bu tür davranışlar sergileyenlerin kimisi yalnızca olumlu eleştirileri duyarken kimileri olumlu veya olumsuz fark etmeksizin hepsine nötrdür.

Yalnızca kendi düşündüklerine ve yaptıklarına kulak verirler.

Kendi bildikleri en doğru olanlardır, en olması gerektiği gibidir.

Siz de bu konuda korkuyorsanız varsa https://onedio.com web sayfasındaki yazıyı okumanızı önerebiliriz.

Nasıl Karşılamalıyız?

Yukarıda eleştiriye karşı tutumlarını örnek verdiğimiz bu insan tiplerinin her ikisi de uç noktadır.

Eleştiri yapan kişinin üslubu sert, yadırgayıcı, yargılayıcı olmamalıdır.

İyi niyetle eksik veya yanlış gördüğü şeyi dile getirmeli ki buna maruz kalan kişi savunma gardı alma gayretine girmesin.

Eleştiriye açık olunması demek her seviyesiz söze boğun eğmek değildir.

Ama hepsini olgunlukla karşılamak cevaplarımızı kendimiz için seviyeli verirsek negatif ortamdan kendimizi koruruz.

Eleştirileri bir fırsat gibi görmeliyiz.

En yıkıcı eleştirilerden bile kendimize faydalı paylar çıkarmaya çalışırsak bu bize kendimizi geliştirme, bulunduğumuz noktadan daha ileriye gitme olanağı verecektir.

Eleştirmeler iyi niyetli olmayarak veya sizi kötü hissettirmek amacıyla yapılıyor olabilir.

Başarınız kıskanılıyor ve sizi çekememenin verdiği hasetlikle de yapılabildiğini göz önünde bulundurarak karşılaştığınız eleştiriyi dikkate alma sinesi oluşturabilirsiniz.

Eleştiriyi dinlemek ve değerlendirmek sizin için bir kayıp değildir.

Aksine bunun içinden kendine pay çıkarabilmelisiniz.

Olgunluğunuzla, karşılaştığınız veya karşılaşacağınız eleştirinin kırıcılığı ne kadar yüksek olursa olsun onu kendi kontrol mekanizmalarınızla dengeye oturtabilirsiniz.

Fuldem Ece Erdem

Uzman Klinik Psikolog Fundem Ece Erdem İstanbul’da doğdu. Lise eğitimini Fenerbahçe Lisesi’nde tamamladı. Sonra 2009 yılında Okan Üniversitesini tam burslu olarak kazandı. Psikoloji Bölümünü(%30 İngilizce) okurken başarısı nedeniyle Çift Anadal Programına hak Kazanarak Sağlık Yönetimi bölümünü de okudu ve iki bölümden de mezun oldu. Bir yandan Anadolu Üniversitesi’nde Sosyal Hizmetler Bölümü’nü bitirdi. Ayrıca Marmara Üniversitesi’nden pedagojik formasyonunu almıştır. Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı(TCYOV)’nda sabıkalı çocukları hayata rehabilite etme çalışmasında bulundu. Aura Psikoterapi Merkezi & Otizm Derneği Farklı gelişen(otizm, down sendromu, hiperaktivite, şizoid) çocuklarla çalıştı ve Beyoğlu Belediyesinin ‘’Farklı Olanla Yaşamak’’ projesinde yer aldı. Özel Alp Ata Bakım Merkezi’nde şizofreni, şizoid, mental retardasyon hastalarıyla çalıştı. Yedikule Durp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı’nda vaka görüşmelerine gözlemci olarak katılım sağlayıp, poliklinikteki hastaları psikiyatrist yanında gözlemledi. Erenköy Ruh ve Sinir Hastanesinde AMATEM ve K1 servislerinde görev aldı. Varoluşçuluk ve Logoterapi & Cinsel Terapi Eğitimini & Çözüm Odaklı Terapi & BDT-Bilişsel Davranışçı Terapi & Şema Terapisi & Oyun Terapisi Eğitimlerini almış. Süpervize edilmiş ve bu eğitimler doğrultusunda terapilerini yürütmektedir. Cinsel terapi, Varoluşçuluk ve logoterapi, çocuk-ergen-çift-aile için Çözüm Odaklı terapi, Yetişkinlerde Bilişsel Davranışçı Terapi(BDT) uygulamaktadır. Ayrıca yıllarca anaokullarına psikolog olarak destek sağlamıştır. Okan Üniversitesi Sağlık Odaklı Klinik Psikoloji master programını tamamlamış ve yetişkin, ergen, çocuk psikolojisi üzerine araştırma ve uygulama alanlarında çalışmalarını sürdürmektedir. Sosyal sorumluluk açısından yoğun olarak projeler üretmektedir. Soma(Manisa)’da ve Aladağ(Adana)’da her sene, yaz okullarında durumu olmayan köy çocuklarına atölyeler açmaktadır. Çevre için Çöp Toplama projeleri; yaşlılar için Darülaceze projesi yapmaktadır. Yaklaşık 4 yıl Pendik Şifa Hastanesi ve Özel Doğan Hastanesi'nde danışanlarını görmüştür. Sonrasında Dünya Danışmanlık ve Psikoloji Merkezi adıyla kendi kurumunu açmıştır. Aktif olarak danışan görmeye devam etmektedir. Şema terapisi uygulayıcısıdır. Kurumda birçok uzmanla birlikte destek vermeye, stajyer yetiştirmeye ve kurumlara da danışmanlık sağlamaya devam etmektedir. Aynı zamanda, Bilginet Akademi’de ve kendi kurumunda Oyun Terapisi eğitimi vermektedir. Uygulamalı Psikoloji Doktora Programı halen devam etmektedir.

Related Posts

Sosyal Hazırlık: Yalnızlıkla Başa Çıkmak

Sosyal hazırlık emeklilik öncesinde önemlidir. Çünkü en büyük tehlike sessizlik olmasın. Her şeyden önce emeklilik, çalışmanın sona erdiği, dinlenmenin başladığı dönem gibi görünse de aslında pek çok kişi için yalnızlık,…

Yaşlı Bakım Teknolojileri: Dünya Uygulamaları

Her şeyden önce yaşlı bakım teknolojileri günümüzün yaşlanan nüfusları için önem kazanmaktadır. Ayrıca bakım teknolojileriyle birlikte bağımsız yaşamı destekleyen, sağlığı uzaktan takip eden, ilgili bakım hizmetlerini optimize eden çözümlere dönüşüyor.…

One thought on “<strong>Eleştirilmek Neden?</strong>

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.