Her şeyden önce dünya madenciler günü kutlu olsun.
Madencilik sektörü sanayimizde önemli bir yere sahiptir.
Ancak Türkiye maden yatakları açısından zengin bir ülkedir.
Ayrıca ülkemizin jeolojik yapısı sebebi ile maden potansiyelimizin 10 trilyon dolardan daha fazla olabileceğini göstermektedir.
Mesela dünyada ticareti yapılan 90 madenin 77 si ülkemizde bulunmaktadır.
Ancak madenler, yer kabuğunda milyonlarca yıllık süreçlerle oluşan,
tarih boyunca yaşamımız için ürettiğimiz, kullandığımız malzemeler için gerekli olan,
ekonomik yönden değer taşıyan minerallerdir.
Enerji hammaddeleri başta olmak üzere doğal kaynakları ileri teknoloji ürünleri elde edecek tarzda
en fazla katma değer yaratarak üretmek, ülkelerin gelişmişlik düzeylerini belirleyen en önemli faktörlerden birisidir.
Günümüzde bir bilgisayar cipi üretmek için 60 farklı elementin kullanılmış olması bile insanlık için madenlerin
önemini ifade edecek bir boyutadır.
Madenciler; genellikle yeraltında Mineral ve Cevheri kazarak, ayıklayarak çalışırlar.
Madencilik dünyanın en tehlikeli işçiliği olarak kabul edilmektedir.
Dünya madenciler günü kutlanırken; DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü küresel ölümlerin %23’ ünün çevre kirliliği kaynaklı olduğunu açıklamaktadır.
Çalışırken grizu patlamaları, göçüklerle oldukça karşı karşıya gelmektedirler.
21 Haziran 1935 tarihinde İLO tarafından kadınların ve çocukların maden işçisi olarak çalışması yasaklanmıştır.
Türkiye’de belli başlı çıkarılan madenlerimize örnek vermek gerekirse;
Bor, Kükürt, Demir, Boksit, Manganez, Tuz, Cıva, Linyit, Taş kömürü ve
son zamanlarda çok gündemimizde olan Altın.
1941 yılından bu yana Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki kömür ve diğer maden ocaklarında meydana gelen
kazalarda maalesef 3 binden fazla insanımız maden kazalarında hayatını kaybetmiştir.
Dünya Madenciler Günü ve İzmit
Rivayete göre, Roma Uygarlığı döneminde babasının zulmünden kaçan Santa Barbara adlı genç bir kadın, İzmit
yakınlarında madencilerin çalıştığı bir mağaraya sığınır.
Çalışmakta olan madencileri koruduğuna inanılan ve bu nedenle madenciler tarafından azize kabul edilen Santa
Barbara’ nın 4 Aralık’ta mağaraya yerleşmesi tüm dünyada “Dünya Madenciler Günü” olarak anılır.
Bundan dolayıdır Avrupa’nın pek çok madeninde Aziz Barbara’ nın heykeli bulunur.
Madencilik ve Çevre
Maden işçilerimizin, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nü kutluyoruz. Emeklerinin önünde saygı ile eğiliyoruz.
Madenciliğin Çevre etkileri su kirlenmesi, toprak kirlenmesi, hava kirlenmesi, gürültü ve titreşim, ekosistemlere zarar ve çevre estetiğinin bozulması olarak özetlenebilir.
Çevredeki metal konsantrasyonlarındaki artışlar maden ve metalurji endüstrilerinin karşı karşıya olduğu en
önemli güncel sorunlardan birisidir.
Son dönemde daha da önem kazanan çevre ve hava kirliliği konularında Global ısınma, Ozon tabakasındaki delik,
Nükleer radyoaktivite gibi sorunlarda sadece çevrecilerin değil hepimizin gündeminde olmalıdır.
Ancak Pandeminin gündemimizde olduğu bu günlerde çevre olayları daha fazla dikkatimizi çekmeye başlamıştır.
Madenlerin sadece çevreye değil madeni çıkaran kişilerin sağlığı yanında bir de madenin çıkarıldığı sahaların
çevresinde yaşayanlara olumsuz etkileri olabilmektedir.
Ayrıca bu konudaki Su yazımızı okumanızı öneririz.
Bu nedenle Misak-ı Milli sınırları içinde sahip olduğumuz yeraltı ve yer üstü kaynaklarımızı doğru kullanmalıyız.
Madencilik ve çevre dengesi mutlaka kurulmalıdır.
Mesela yöre, insan, bölge farkı gözetmeksizin çevre sorunu yaratmayacak teknolojilerle, “doğal kaynakların gerçek sahibinin halk” olduğu gerçeğinden uzaklaşmamalıyız.
Sonuç olarak büyük önderimizin deyimi ile; ”Önce kendimizin sonra komşularımızın, en sonunda da tüm dünya insanlığının refahı ve mutluluğu için üretmeliyiz.”