Çeşme Ege denizi kıyısındaki İzmir iline bağlı ve 86 Km. mesafede şirin dillere destan bir şehrimizdir.
16 Eylül 1922 de düşman işgalinden kurtarılmıştır.
Öncelikle tüm çeşmelilerin bu kurtuluş gününü kutluyorum.
Özellikle İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerimizden bu bölgeye yaz aylarında birçok gelen olmaktadır.
Her şeyden önce Pandemi bu şehrimizi de etkileyerek gelen ziyaretçi sayılarında ciddi düşüşler yaşanmıştır.
Cruise Gemisi ile Seyahat, Peynir çeşitleri ve şarap, Ekoturizm ve Rotalar yazılarımızı da okumanızı öneririz.
Çeşme turizminde önemli yere sahip olan Cruise gemileri gelememektedirler.
Fakat salgın bunu da olumsuz etkilemiştir.
Ayrıca Çeşme’de bulunan marina birçok yerli ve yabancının tekneleri ile uğrak yeridir.
Ama bu marina içerisinde bulunan dükkanlar ve restoranlar, eğlence yerleri de gelen turistlerin uğrak yeridir.
Çeşme müzesi ve kalesi de hemen marinanın sırtında ve olması gerektiği gibi, denize cephelidir.
Çarşı merkezindeki Tarihi Çınar altında kahvaltı yapabilir veya kahve çay içebilirsiniz.
Çeşme’de Alaçatı, Musalla, İsmet İnönü, Reisdere, 16 Eylül, Dalyan, Ovacık, Çiftlik, Germiyan, Ilıca, Sakarya, Şifne, Cumhuriyet, Ildır, Yalı, Celal Bayar, Üniversite, Ardıç, Boyalık, Fahrettinpaşa, Altınyunus, Şehit Mehmet, Çakabey, Altınkum ve Karaköy olmak üzere toplam 25 mahalle bulunmaktadır.
Çeşme’nin Gezilecek Yerleri
Her şeyden önce hemen karşısında sadece 8 deniz mili mesafede de Yunan adası olan Sakız adası bulunmaktadır.
Pandemi nedeni ile şu an gidilemese de öncesinde sadece 45 dakikada Çeşme’den Sakıza feribot ile gidilmekteydi.
Özellikle Sakız adası sakinleri Çeşmeye haftalık gıda veya çeşitli diğer alışverişlerini yapmak için gelmekteydiler.
Çeşme’nin plajları da oldukça güzeldir.
Özellikle Aya Yorgi plajı yaz aylarında çok ilgi görmektedir.
Burada plajın bulunduğu koya çevreden özel teknelerle de gelmektedirler.
Ancak fotoğraf çekmeye meraklıysanız mutlaka Ildır veya Ildırı koyuna gün batımında gitmenizi öneririm.
Çeşme ve Şarapçılık
Ama gün batımından sonra da buradaki balıkçı Restoranlarından birinde güzel bir balık ve mezeleri yiyerek dönmenizi tavsiye ederim.
Ayrıca Çeşme’ye sadece 26 Km. mesafedeki ve mutlaka ziyaret edilmesi gereken tamamen doğal bir köy olan Germiyan Köyü’nde Dilek Hanım’ın Otantik Evi, Musa Amca’nın ufak ama tarih dolu müzesi görmeniz gereken diğer yerlerdendir.
Kopanisti Peyniri, Şekeriçi Damat Lokumu, Pirinçli Mantı, Bazina ve Hurma Zeytini mutlaka tadına bakmanız gereken yerel lezzetlerdendir.
Her şeyden önce bu bölgede üzüm ve şarapçılık da her geçen gün gelişerek ilerlemektedir.
Özellikle Urla ve Ovacık çevresinde üzüm bağları ve şarap imalathaneleri bulunmaktadır.
Şayet şarap içmeyi seviyorsanız Urla şarapçılığın üretim yerine uğrayarak tadım yapabilirsiniz.
veya http://www.urlasarapcilik.com.tr web sitesinden sipariş verebilirsiniz.
Sonuçta gezilecek ve görülmesi gereken çok yeri olması sebebi ile de
bu yöreye en az 1 hafta zaman ayırmalısınız.
Bu yöredeki bir diğer ilginç köy ise Barbaros Köyüdür.
Bu köyde el emekleri ile ürettikleri ve festivalinin de düzenlendiği Korkuluklar var.
Pandemi nedeni ile ara verilmiş olsa da, önceden duyan yerli turistler gelip gezmekte ve fotoğraflamaktadırlar.
Yolunuz düşerse mutlaka burayı da görün ve köy kahvesinde kahve içmeyi de ihmal etmeyin.
Halkı çok çalışkan ve misafirperverdir.
Son dönemde de büyük şehirlerden gelerek köy evi alarak restore edip buraya yerleşenler de bulunmaktadır.