Carpe diem kelimesinin anlamı anı yaşamak olarak bilinmektedir.
Aslında tam olarak Türkçe karşılığı “Günü Yakala” olarak çevrilmektedir.
Carpe diem, Latin edebiyatının ünlü ozanı Horatius’un bir dizesinde geçen gününü gün et, zamanın tadını çıkar, günü yakala, anı yaşa veya günü yaşa gibi anlamlardaki özdeyiştir.
Bu felsefenin özü, her daim ölüm gerçeğinin farkında olarak zamanın değerini bilenlerin ve anı yaşamaya özen gösterenlerin felsefesi olarak da tanımlanmaktadır.
Dünyanın bugün içerisinden geçtiği ekonomik, sosyal ve politik duruma baktığımızda bu felsefeye hepimizin ihtiyacı olduğu düşünerek sizlerle paylaşmak istedim.
TÜİK 2021 memnuniyet anketini incelediğimizde de bu düşüncemizi doğrulayan verileri göreceksinizdir. https://data.tuik.gov.tr
Bazı çevrelerce bir boş vermişlik duygusu olarak algılansa da bu doğru bir bakış açısı değildir.
Geleceği düşünerek fakat içinde olduğumuz anı önemseyerek ve önceliklendirerek yaşama duygusu çok önemlidir.
Bu nedenle anı kıymetli hale getirmek ve umutsuzluğa kapılmadan hayatın tadını çıkarmak bu akımın en önemli özelliği olarak kabul edilmektedir.
Bu felsefe tam da tersine, yaşamı hoyratça harcamanızı tavsiye etmemektedir.
Aksine zamanınızı kendinize, çevrenize ve insanlık için çalışarak geçirmenizi öğütlemektedir.
Siz de bu felsefe doğrultusunda hayatınızı ve geleceğinizi planlayabilirsiniz.
Sonuçta önemli olan geçmişe çok fazla takılı kalmadan yaşamaktır.
Ama gelecek ile ilgili plan yapmaktan da asla vazgeçmemektir.
Dolayısıyla felsefenin özü “Dün bitti, yarın uzakta ve bugün ise andadır.” diyebilmekten geçmektedir.
Carpe Diem Yaşam Felsefesini Öğrenmek
Bu felsefede yaşamak; istediğin her şeyi yapmak, canının istediği şekilde hareket etmek, hiçbir şeyi umursamamak, plan yapmamak değildir.
Kısacası anlık yaşamak olarak düşünerek ve bu nedenle de her yerde görüp herkesten duyduğumuz bu öneriyi uygulamanın mümkün olmadığını zannediyoruz.
Yalnızca kalbinin sesiyle hareket edip başka hiçbir şeye önem vermemek hiç değildir!
Nefes aldığımızı hissetmek, düşünceler arasında kaybolup gitmek yerine onları gözlemleyebilmek demektir.
Her şeyden önce zihnimizde milyon tane düşünce varken bir şeyler yapmaya değil de;
Yalnızca ama yalnızca uğraştığımız işe kendimizi vermek demektir.
Hem planlı yaşamak hem de hayatı akışına bırakmak demektir.
Gerektiğinde kabullenmeyi öğrenip, bir kontrol delisi misali davranmamak demektir.
Bunun için ilk yapmanız gereken ertelememektir.
Aslında ertelediğiniz zaman hayatınızda bazı şeyleri geriye bırakmış olmaktasınızdır.
Onun için işlerinizi ertelememeyi tercih etmelisiniz.
Her ertelediğiniz şey sizin aklınızdan çıkmayarak zihninizi kurcalamaya devam edecektir.
Bu tür ertelemeler sonucunda aklınızı kurcalamaya devam eden düşünceler de sizin anı yaşamanızı engelleyecektir.
Diğer öğrenmeniz gereken kural da keşke dememeyi öğrenmektir.
Unutmayın ki yaşadıklarınız olumlu veya olumsuz hali ile yaşanıp geçmiştir.
Tekrar zihninizde geri dönerek bunları kurcalamak veya üzerinde düşünmek size hiçbir yarar sağlamamakla birlikte, hatta anı yaşamanıza engel olacaktır.
Ancak keşke diyerek geçmişi kurcalamak kadar gelecekte yaşamak da sizin anı yaşamanıza engel olacağı için yapmamanız gerekmektedir.
Odaklanmayı Öğrenin
Sonuçta tüm bunları yaparak ve uygulayarak anı yaşayabilmek için de odaklanmayı öğrenmelisiniz.
Çünkü odaklanma kesinlikle öğrenilebilir bir şeydir.
Belli başlı teknikleri uygulayarak ve sık sık pratik yaparak yaptığınız şeye daha iyi konsantre olabilirsiniz.
Mesela; o anda uğraştığınız işi ilk veya son kez yapıyor gibi düşünebilirsiniz.
Veya odaklanmanızın önüne geçen düşünceleri bir kağıda yazarak, bunlarla daha sonra uğraşacağınıza dair kendinize söz verebilirsiniz.
Sonuçta; odaklanma gücünüzü arttıracak bir sürü farklı yöntem vardır.
Fakat bu diğer bir yazımızın konusu olacaktır.
Unutmayın ki odaklanamadığınız an gerçekten anı yaşayamayacaksınızdır.
Can Yücel sözü ile konumuzu sonlandıralım.
‘’ Ömür dediğin üç gündür; Dün geldi geçti, yarın meçhuldür. O halde ömür dediğin bir gündür; O da bugündür.’’
Ayrıca Hayal Kurmak ve Hayatın Neresindeyiz? yazılarımızı da okumanızı öneririm.
