Biyolojik saat; Yaşamımızda temel rolü olan ritimlerin bir içsel saat tarafından düzenlenmesidir.
Her şeyden önce insan vücudundaki hormonların ne zaman salgı yapacakları konusunda düzenleme yapmaktadır.
Ancak bu nedenle de önemi bir kat daha artmaktadır.
Fakat bu saatin bozulmasıyla birçok düzensizlik ortaya çıkar ve yaşlılıkta bunun önemi daha çok görülür.
Ayrıca bu konuda Dünya Ruh Sağlığı Günü ve Uyku Düzenimiz ve İleri Yaş yazılarımızı okumanızı öneririz.
Son zamanlarda yapılan araştırmalarda bu saatin işleyiş düzeni ışığa duyarlı olan ve beyinde bulunan Pineal bezi
tarafından olmaktadır.
Biyolojik Saat ve Onu Bozan Etkenler
- Uzun uçak yolculuğunda biyolojik saatlerin düzeni bozulur, bundan dolayı yorgunluk, uykusuzluk gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
- Gece vardiyaları.
- Uykusuz bırakma (Yeni doğan çocuk kaynaklı, uyku düzensizliği yaratan sebepler)
- Kutup ve uzay yolculukları.(Kuzey ülkelerinde yaşanan gece-gündüz döngüsü)
- Işık (Geceleri ışıkların kapatılmaması ya da yeterince karartılmaması).
- Gece istirahat ve uyku düzenini bozan eğitimler, gürültüler, yaşam tarzı vs.
Ancak bazı ülkelerde geleneksel yaşam tarzının bir parçası olan gündüzleri az miktarda uyumanın biyolojik
saatimizi bozmadığı düşünülmektedir.
Ancak atalarımız çok uzun bir süre kendi yaşamlarındaki döngüleri güneşin etkisine bağlamışlardı.
Bunun sebebi olarak, yaptıkları gözlemler ile çevrelerindeki hayvanlar ve bitkilerdeki mevsimsel değişimlerden kaynaklı olduğu düşünülmektedir.
Biyoritm, biyolojik saat ve güneşin belirlediği gün arasındaki ilişkinin sağlıklı yaşam açısından ne denli önemli olduğu,
bunlar arasındaki uyumsuzluğun da nicelik ve niteliğine bağlı olarak yaşadığımız jet lag sendromu ile erken ölüm
ve hastalıklara neden olan sorunlar çıkarabileceğini bilmekteyiz.
Bu düzensizliğin uzun uçak yolculuğu yapan pilot ve yolcularda görülmesi sonucu bu sendroma jet lag sendromu
denilmiştir.
Jet lag; Uyku düzeninde bozulma, yeme içme düzensizliği, duygusal etkisi ve bilişsel işlevlerde bozukluğa yol açmaktadır.
Jet lag gibi vardiya sistemi ile çalışanlarda uzun vadede görülen benzer bozuklukların sebebi de yine biyolojik
saatlerinde oluşan düzensizliktir.
Vardiya sistemi ile çalışanlarda uzun dönemde sağlık ve psikolojik sorunlar gözlemlenmektedir.
Bu da bize göstermektedir ki;
Sonuç olarak yaşlılıkta uyku ve uyanıklık sürelerinde karşılaşılan düzensizlik veya sorunlar biyolojik saatimizden etkilenmektedir.
İleri Yaştakilere Etkisi
Bunun için buna uygun yaşamak özellikle yaş ilerledikçe önem arz etmektedir.
Yapılan bilimsel araştırmalar uyku, yeme, içme düzenimizin ile aralarında yakın ilişki olduğunu gösteriyor.
Özellikle yaşlandıkça ortaya çıkan hastalık ve sorunlarımıza bağlı olarak yaşayabileceğimiz uyku düzensizlikleri biyoritmimizi olumsuz etkiler.
Yapılan başka bir bilimsel araştırma da hücrelerimizdeki genlerin %10 unun günün farklı saatlerinde faaliyette
bulunduklarını göstermektedir.
Yaş ilerledikçe bu hücrelerin bir kısmının faaliyetlerinin bozulması veya yavaşlaması sonucu biyolojik saat ve
organların biyoritmini etkileyerek, yaşam kalitemizde değişikliklere sebep olmaktadır.
Yaşımız ilerledikçe yemek yeme, gün ışığından yeterince yararlanmak, gece düzenli uykunun önemi artmaktadır.
Bu sebeple de uykumuzu bölünmeden uyumak, bölen nedenleri ortadan kaldırmak çok önemlidir.
Düzenli yaşam her yaş için önemli olmakla birlikte yaş ilerledikçe yaşam kalitemizi ciddi düzeyde etkilemektedir.
Bu konuda https://aklinizikesfedin.com/duzenli-insanlarin-9-aliskanligi/ sayfasından bilgi edinebilirsiniz.