Sıcak hava oluşumunda güneşten gelen enerjinin tamamı yeryüzünü ısıtamaz.
Ancak gelen ışınların %25’i atmosfer ve bulutlardan geri yansımaktadır.
Bunun %25’i atmosferde dağılırken, %15’ini atmosfer tarafından absorbe edilerek, %8’i ise yeryüzünden uzaya yansıyarak, sonuçta bunun %27’si yeryüzünü ısıtabilir.
Çevrecilerin ve iklim bilimcilerin konuya sıklıkla dikkatimizi çektikleri
dünyamızın her geçen gün ısınmasının sadece doğada yaşadığımız bazı iklim olaylarının
olumsuz etkisi olarak kalmadığı gerçeğinin ne kadar farkındayız.
İnsan vücudu belirli bir ısıya maruz kaldığında ve rutubetli hava şartları oluştuğunda terlemeye başlar.
Her şeyden önce vücudumuz fonksiyonlarını düzgün yürütebilmek için belli bir ısı aralığında çalışmak zorundadır.
Bu nedenle çevre ile etkileşip, ısı alarak veya ısı kaybederek dengesini sağlamaya çalışmaktadır.
Bu durum genellikle de yaz aylarında gerçekleşmektedir.
Güney sahillerimizde yaşayanların sıklıkla yaz aylarında karşılaştıkları bu durum
doğal olarak algılanmakla birlikte belirli yaş üstündeki bireyleri olumsuz olarak da etkiler.
Fakat sadece güney illerimizde değil şimdi de değişen bu olumsuz iklim şartları nedeni ile tüm yurtta aşırı sıcak ve nemli hava görülmektedir.
Bu konuyla benzer olan Güneşli Günler ve Yazlık Konut ile Temmuz ve Havalar Isınınca ve
Ağustos Ayı yazılarımızı da okumanızı öneririz.
Ayrıca Avrupa şehirleri, Abd ve Avustralya’da da ölümle sonuçlar ortaya çıkaktadır.
Bunun olumsuz belirtileri ise şunlardır;
Genel olarak da terli ve soğuk cilt, bitkinlik, susama hissi, kas krampları, baş ağrısı,
baş dönmesi, bulantı, kusma, idrar koyulaşması ilk bulgulardır.
Sıcaklık artmaya devam ederse cilt kuru sıcak ve kırmızı bir hal alır, vücut ısısı yükselir, solunum ve nabız hızlanır, davranış bozukluğu, bilinç bulanıklığı gelişir.
Sıcak Hava Riski Kimleri Etkiler
Öncelikle herhangi bir hastalığı olmasa dahi dışarıda çalışarak, direkt güneş ışınlarına maruz kalan işçiler ve ağır bedensel iş yapanlar risk altındadır.
Bunun dışında terleme mekanizması henüz yeterince gelişmemiş olan çocuklar, vücut destek rezervleri azaldığından ve ek hastalık görülme sıklığı arttığından yaşlılar risk grubundadırlar.
Bunun dışında hamileler, hipertansiyonu olanlar, kardiyo vasküler hastalıkları olanlar,
şeker hastaları, tiroid bezinin hızlı çalışması gibi metabolik hastalığı olanlar,
depresyon ilaçları gibi nörolojik sistemi etkileyen ilaçları kullananlar, ateşli hastalığı olanlar ve şişmanlar diğer risk grubunu oluşturmaktadırlar.
Korunma Önerileri
Unutmayalım ki;
Vücudumuzu hiç hareket ettirmesek dahi metabolizma nedeniyle ısı ürettiğini unutmamak gerekir.
Bu nedenle de;
Sıcak havada yapılan egzersiz ve ağır spor bu ısı üretimini 10 kata kadar arttırabilmektedir.
Bu nedenle güneş ışınlarını etkili olmadığı, serin saatlerde ve nemin yükselerek hissedilen ısıyı arttırdığı günler dışında spor yapılmalıdır.
Ancak sporun süresi uzun olmamalı ve ağır spordan kaçınılmalıdır.
Ayrıca, spor kıyafetlerinin ince, rahat, nemi emen ve sentetik olmayan açık renkte olmasına dikkat edilmelidir.
Bu konuda farklı kaynaktan okumak isterseniz dehttps://www.bbc.com web sitesindeki ilgili yazıyı öneririm.
Her ne yaşta olursanız olun günlük su tüketiminizi arttırın ve yeterince içtiğinizden de emin olun.
Nemi düşürmek için de klimalı ortamlarda vakit geçirmeye çalışın.
Ter ile tuz kaybı yaşadığınızı unutarak yeterince tuz aldığınızdan da emin olun.
Yaşınız ilerledikçe bu tür risklere daha çok maruz kaldığınızı unutmayın.
