Sağlıklı kelime anlamı olaraktan; sağlığı yerinde olan, sağlık yönünden iyi durumda bulunan,
sağlam, esen olarak belirtilmektedir. https://languages.oup.com
Her şeyden önce sağlıklı dediğimizde, sadece hastalık ve sakatlık durumunun olmayışı değil
kişinin bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir.
Dünya Sağlık Örgütü sağlığı, “sadece hastalıkların ve rahatsızlıkların olmayışı değil,
bir bütün olarak fiziki, ruhi ve sosyal açıdan iyi olma hali” olarak açıklamaktadır.
Ama sağlık, yaşam boyunca fiziksel, zihinsel ve sosyal zorlukları uyarlama ve yönetme yeteneği olarak tanımlanabilmektedir.
Konuyla ilgili olaraktan da önceki Uzun ve Sağlıklı Yaşamak yazımızı da okumanızı öneririz.
Genel olarak, bir bireyin yaşadığı genel şartlar, hem sağlık durumu hem de yaşam kalitesinin belirlenmesinde büyük öneme sahiptir.
Sağlığın, yalnızca sağlık bilimlerinin geliştirilmesi ve uygulanmasıyla değil,
aynı zamanda bireyin ve toplumun çabası ve akıllıca yapılmış yaşam tarzı seçenekleri
ile sürdürülebildiği ve iyileştirildiği giderek artan bir şekilde kabul edilmektedir.
Bunu Belirleyen Faktörler
Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, sağlığın ana belirleyicileri, sosyal ve ekonomik çevre,
fiziksel çevre ve kişinin bireysel özelliklerini ve davranışlarını içermektedir.
Daha spesifik olarak, insanların sağlıklı veya sağlıksız olup olmadığını etkilediği tespit edilen temel faktörler şunlardır;
Gelir ve sosyal sınıf Toplumsal Destek ağları Eğitim ve okuryazarlık İş/çalışma koşulları Sosyal çevre Fiziksel çevre | Kişisel sağlık uygulamaları ve baş edebilme kabiliyeti Sağlıklı çocuk gelişimi Biyoloji ve genetik Sağlık hizmetleri Cinsiyet Kültür |
Farklı kurum ve alanlardan artan sayıda çalışma ve rapor sağlık ve farklı faktörler arasındaki bağlantıları incelemektedir.
Bu faktörlerden bazıları yaşam tarzları, ortam, sağlık kuruluşları ve sağlık politikası’dır.
Son yıllarda birçok ülkede uygulanmaya başlanılan spesifik bir sağlık politikası, şeker vergisinin getirilmesidir.
Özellikle gençler arasında obezite ile ilgili endişelerin artmasıyla, içecek vergileri ortaya çıkmıştır.
Şekerli tatlandırılmış içecekler, obezite ile olan bağlantılarının artan kanıtlarıyla birlikte, obezite karşıtı girişimlerin hedefi haline gelmiştir.
Kaliforniya’da Alameda Bölge Çalışması, 1974’teki Kanada’dan Lalonde raporu ve
sağlık hizmetlerine erişim ve halk sağlığı sonuçlarının iyileştirilmesi de dahil olmak üzere
küresel sağlık konularına odaklanan Dünya Sağlık Örgütü’nün Dünya Sağlık Raporu
dizileri bunlardan bazılarıdır.
“Sağlık alanı” kavramı, tıbbi bakım’dan farklı olarak, Kanada’dan gelen Lalonde raporundan çıkmıştır.
Rapor, bireyin sağlığının kilit belirleyicileri olarak birbirine bağımlı üç alan belirledi.
Bunlar:
Yaşam tarzı: hastalık veya ölüme katkıda bulunduğu veya sebep olduğu söylenebilecek kişisel kararların (bireyin kontrolünde olan) toplam etkisi;
Çevresel: insan vücudu dışındaki sağlıkla ilgili ve üzerinde bireyin çok az kontrol sahibi olduğu
veya hiç olmadığı tüm konular;
Biyomedikal: genetik yapının etkisiyle insan vücudunda gelişen, fiziksel ve zihinsel sağlığın tüm yönleri.
Sağlığın korunması ve teşviki, bazen “sağlık üçgeni” olarak da adlandırılan fiziksel,
zihinsel ve sosyal iyiliğin farklı birleşimleriyle sağlanmaktadır.
Sağlıklı Olmak İçin
Dünya Sağlık Örgütü’nün 1986 yılında yayınlanan Sağlık Teşviki için Ottawa Şartı, sağlığın
bir durum veya hayatın amacı değil, günlük yaşam için bir kaynak olduğunu belirtti.
Sağlık, sosyal kapasitelerin yanı sıra sosyal ve kişisel kaynakları da vurgulayan olumlu bir kavramdır.
Yaşam tarzı konularında ve işlevsel sağlıkla ilişkiler üzerinde daha fazla duran,
Alameda Bölge Çalışması’ndan elde edilen veriler, insanların sağlıklarını düzenli egzersiz, yeterince uyku, doğada zaman geçirmek, sağlıklı vücut ağırlığı korumak ve
alkol kullanımını sınırlamak ve sigara kullanımından kaçınmak suretiyle geliştirmelerini önermektedir.
Birden fazla kronik hastalığı veya ölümcül hastalığı olan insanların bile kendilerini
sağlıklı görebildiği üzere sağlık ve hastalık bir arada bulunabilmektedir.
Çevre, bireylerin sağlık durumunu etkileyen önemli bir faktör olarak belirtilmektedir.
Bu doğal çevre, inşa edilmiş çevre ve sosyal çevre özelliklerini içermektedir.
Temiz su ve hava, yeterli özelliklerde barınak ve güvenli toplumlar ve yollar gibi faktörlerin
hepsinin özellikle de bebeklerin ve çocukların sağlıklı olmak üzere genel olarak sağlığa katkıda bulunduğu belirlenmiştir.
Bazı çalışmalar, yerleşim yerlerinde doğal alanlar ve rekreasyon alanları gibi faktörlerin bulunmamasının, genel sağlık ve iyilik durumu ile bağlantılı olan kişisel memnuniyetin
düşmesine ve obezite seviyelerinin yükselmesine yol açtığını göstermiştir.
Doğal ortamlarda harcanan zamandaki artışın, bireylerin kendi yaptıkları sağlık durumu değerlendirmelerinde olumlu sonuçlar ile ilişkili olduğu gösterilmiştir.
Bu durum kentsel mahallelerde, doğal alanların sağlık üzerindeki olumlu etkilerinin,
kamu politikası ve arazi kullanımında dikkate alınması gerektiğini ileri sürmektedir.
Genetik veya ebeveynlerden kalıtsal özellikler de, bireylerin ve toplumların sağlık durumlarının belirlenmesinde rol oynamaktadır.
Bu, bireylerin aileleri ile beraber oldukları süredeki yaşam tarzlarıyla geliştirdikleri alışkanlıklar
ve davranışlar kadar bazı hastalıklara olan genetik yatkınlık ve sağlık koşullarını kapsar.
Örneğin, genetik, insanların zihinsel, duygusal veya fiziksel olarak stres ile baş etme biçiminde rol oynar
Ama obezite Amerika Birleşik Devletleri’nde kötü ruh sağlığına katkıda bulunan ve
çok sayıda insanın hayatında strese neden olan önemli bir sorundur.
Potansiyel Etkenler
Dünyada bir dizi sağlık sorunu yaygındır.
Hastalık bunların en yaygın olanlarından biridir.
https://www.globalissues.org ‘a göre, her yıl yaklaşık 36 milyon kişi, kardiyovasküler hastalık, kanser, diyabet ve kronik akciğer hastalığı dahil olmak üzere bulaşıcı olmayan hastalıklardan ölmektedir.
Hem viral hem de bakteriyel bulaşıcı hastalıklar arasında, AIDS/HIV, tüberküloz ve sıtma
her yıl milyonlarca ölüme neden olan en yaygın olanlardır.
Özellikle çocuklar arasında, ölüme neden olan veya diğer sağlık sorunlarına katkıda bulunan bir diğer sağlık sorunu, yetersiz beslenmedir.
Yetersiz beslenmenin en çok etkilediği gruplardan biri küçük çocuklardır.
5 yaşın altındaki yaklaşık 7,5 milyon çocuk, genellikle yiyecek bulamamak veya yemek yapmak için para bulamamaktan dolayı yetersiz beslenmeden ölmektedir.
Bedensel yaralanmalar da dünya çapında yaygın bir sağlık sorunudur.
Kırık kemikler, çatlaklar ve yanıklar dahil olmak üzere bu yaralanmalar, genel olarak yaralanma
veya yaralanmanın şiddetinden kaynaklanan enfeksiyonlar gibi nedenlerden dolayı bireylerin
yaşam kalitesini düşürür veya ölümlere neden olabilmektedir.
Çoğu zaman yaşam tarzı seçimleri, kötü sağlık durumuna katkı koyan faktörlerdendir.
Bunlar, sigara içmek, aşırı yemek yemek, aşırı kısıtlayıcı bir diyet uygulamak ve buna bağlı olarak zayıf bir diyet olabilir.
Hareketsizlik, genel sağlık sorunlarına ve uyku eksikliği, aşırı alkol tüketimi ve ağız hijyeni
ihmaline katkıda bulunabilir.
Bu sağlık sorunlarının çoğunluğu önlenebilir olmasına rağmen, global kötü sağlık durumuna
en büyük katkı, yaklaşık 1 milyar insanın sağlık hizmeti sistemlerine erişememesidir.
Muhtemelen, en yaygın ve zararlı sağlık sorunu, pek çok insanın kaliteli çözümlere erişiminin olmamasıdır.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org