Yazın okuyacaklarım listemdeki kitapları seçerken çok heyecan duydum.
Her şeyden önce yazın sıcak günlerde daha fazla kapalı alanlarda zaman geçirdiğimizde
daha fazla okuma fırsatı bulacağımızı düşünmekle birlikte hiç de öyle olamayabiliyor.
Özellikle de bu yaz sıcaklarında daha fazla rehavete kapılarak ciddi şeylerden uzaklaşma eğiliminde olmaktayız.
Ancak okuma alışkınlığı edinen kişiler ne yapıp edip yazın okuyacaklarına da zaman bulmaktadırlar.
Yazın okuyacaklarımın bir kısmını sizlerle paylaşmak isterdim.
Bunları hiçbir zaman güneşlenirken veya deniz kenarında değil ya akşam üzerleri veya
sabah erken saatte uyanma alışkanlığım olması sebebi ile de bu zaman aralıklarında okumayı tercih etmekteyimdir.
Çünkü Sabah kitap okumak yeni bir güne pozitif başlamamıza ve öğleden sonraları da
vakti iyi değerlendirmek açısından iyi olmaktadır.
Yazı Okuyacaklarımdan Seçmeler
Daha önce de diğer yazılarımda sizlerle paylaştığım Mahfi Eğilmez’ e ait kitapların bir yenisi çıktı.
Adı Fon olan bu kitabın çıktığını duyar duymaz hemen satın aldım.
Kitabın konusu ise;
Yüksek getiri vaat eden Slalom Fonu, sıradan yatırımcılar dışında büyük oyuncuların da iştahını çekmiştir.
Farklı katılımcıların oluşturduğu karmaşık ilişki ağı, fonda sorunlar yaşanmaya başlayınca zorlu çıkar çatışmalarına yol açar.
Maliye Bakanlığından bu fon hakkında gizli bir mali inceleme yapması istenen Murat,
yaşanan pek çok gelişmenin ardından kendini fonla bağlantılı soygun, intihar ve cinayet vakalarını aydınlatmak için savcıya ve Komiser Tarık’a yardımcı olmaya çalışırken bulacaktır.
İçine girildikçe çıkmaz sokaklara dönüşen, siyasetçi, iş insanı ve cemaat üçgeninde yaşanan rüşvet ve yolsuzluk düzenine karşı mücadele eden bir avuç dürüst ve cesur insanın çabası sonuç verebilecek midir? https://www.dr.com.tr
Fon, Mahfi Eğilmez’ in kara roman üçlemesinin, Inferis ve Sahte Sultan’ın ardından yeni kitabıdır.
Bu kitaplar hakkındaki Yeni Kitaplar yazımızı da okumanızı öneririz.
Yazın Okuyacaklarım ve Murat Ülker Kitapları
Bir diğer yazın okuyacaklarımdan birisi de Hayatı İpuçları-4 Zor konuların yalın anlatımı adlı
Murat Ülker imzalı kitaptır.
Bu kitap serisinin dördüncüsüdür ve henüz diğer üçünü okumamış olmakla birlikte güncel konuları okuyarak başlamak adına sondan başlamayı tercih ettim.
Kitabın konusu ise şöyle özetlenmiştir;
Yıldız Holding’i 4 kıtada 4 milyardan fazla tüketici nüfusun yaşadığı alanda faaliyet gösteren
ve 65 binden fazla çalışanı olan global bir şirkete dönüştüren başarılı iş adamı Murat Ülker,
daha önce üç cildinin yayınlandığı ve kısa sürede büyük ilgi gören yazılarına kaldığı yerden devam etmektedir.
Okuduğu kitaplardan ya da katıldığı konferanslardan yola çıkarak kendi gözlem ve tecrübeleriyle zenginleştirdiği yazılarında hem başarılı olmasını sağlayan prensiplerin ipucunu verirken
hem de geleceğe dair pek çok öngörüde bulunmaktadır..
Hayatın İpuçları 4’te geniş bir konu yelpazesi olduğunu görmekteyiz.
Bu yelpaze, start-up’ların ele alındığı “İş ve Ekonomi” yazılarından empati kavramının işlendiği “İletişim ve Davranış” yazılarına,
gündelik hayattaki kadın-erkek ilişkilerinin irdelendiği “İnsan ve Toplum” yazılarından
çeşitli sanat eserleri hakkındaki izlenimlerin aktarıldığı “Kültür ve Sanat” yazılarına kadar uzanıyor.
Bunlara ek olarak bu ciltte Murat Ülker’in çeşitli gezi notlarını ve gündemdeki meselelerle
ilgili görüşlerini de okuyabileceksiniz.
Yazın okuyacaklarımdan bir diğeri ise Murat Ülker bey tarafından da övgü ile bahsedilen
ve şirketlerini emanet ettiği Cengiz Solakoğlu’ nun Koç şirketlerinde çalıştığı dönemi anlattığı Anadolu’dan Anılarla Koç’ da 38 yıl kitabıdır.
Yazın Okuyacaklarım ve Sıra Dışı Bir Kitap
Ayşe Kulin’ in sıra dışı kitabı da yazın okuyacaklarım arasındadır.
İklim krizinin kendini hissettirdiği bu günlerde okumamız ve üzerinde ciddi düşünmemiz gereken bir kitaptır.
Yarın Yok kitabın konusu ise;
Ayşe Kulin Yarın Yok romanında, her zamanki ustalıklı ve sürükleyici üslubuyla bizi bu kez bambaşka bir zamana götürmektedir.
Kitabın anlatımında günümüzden yüzlerce yıl sonra, Dünya’dayız.
Aradan geçen zamanda gezegenimiz bütün doğal kaynaklarını tüketmiş, takvimi sıfırlayan felaket bir savaş yaşamış, hayatta kalan bir avuç insanın özverisiyle nihayet kalıcı bir barışa kavuşmuştur;
Ancak şimdi yine bir tehlikeyle karşı karşıyadır.
Merkez Şehir Devleti’nin en genç bilim kadınlarından biri olan Mira, uzun zaman önce biyolojik
bir silah olarak üretilen Tayro virüsünün formülünün peşinde zamanları aşan büyük bir serüvene atılmış, bu sırada hem aşkı ve dayanışmayı hem de soyağacında yer alan cesur kadınları tanımaktadır.
Ayşe Kulin’ den bugün hafife aldığımız sorunların olası sonuçlarına işaret eden,
aynı zamanda kıymetini bilmediğimiz zenginliklerin altını çizen ve umudu asla bırakmamaya çağıran bir romandır.