Kuşadası Ege Bölgemizde ve Aydın ilimizin bir ilçesidir.
Fakat Kuşadası, Kurtuluş Savaşı’nda 1919-1921 yılları arasında İtalyanların çekilmesiyle Yunanistan’ın işgaline girmiştir.
Ancak 7 Eylül 1922’de düşman işgalinden kurtarılmıştır.
Cumhuriyet’in ilanından sonra İzmir’e bağlanan Kuşadası, 1954’te Aydın’a dahil olmuştur.
Türkiye’nin 3. Büyük ili olan İzmir’e 90 Km. mesafededir.
Çevresinde birçok tarihi yer bulunması, yaz aylarında denizinin güzelliği ile çok güzel bir kentimiz olabilecekken, yıllar içerisinde hayal kırıklığı yaratan şehirleşme ve mimarisi ile maalesef hiç de güzel gelişme göstermemiştir.
Kuşadası şehir merkezinde çarpık kentleşme bu kadar yerli ve yabancı turist çeken bir kent için hiç de hoş gözükmemektedir.
Her şeyden önce Kuşadası içerisinde ve çevresinin gezilecek yerlerinden bahsedelim.
Mesela şehrin kıyı kesiminde bulunan eski ve yeni liman bölgesi ile Kaleiçi olarak da adlandırılan tarihi çarşısı vardır.
Özellikle Kaleiçi çarşısı, Cruise gemilerinin pandemi dönemince gelmemeleri nedeni ile büyük bir düşüşe geçtiğini görmekteyiz.
Bu bölgedeki mağazaların sahipliğinin el değiştirerek, sattıkları ürünlerin kalitesinin düşmesi ve bir birlerinin kopyası olması nedeni ile tüm özelliğini yitirmiş durumdadır.
Fakat Marina veya Yeni liman bölgesindeki restoran ve mağazalar şehrin bu açığını kapatmıştır.
Şehre gelen yabancı turist sayısındaki düşüş de dönem itibari ile yerli turistlerce doldurulmaktadır.
Şehir hala yaz aylarında çok kalabalık olmaya devam etmektedir.
Tarihi yerleri gezmeye başlamadan önce çoğu tarihi alan, ören yeri ve müzede geçerli olan Müze kartı çıkartmanızı öneririm.https://muze.gov.tr
Her şeyden önce bu Müze Kart 1 yıl geçerli ve Türkiye’deki bazı müzelerde geçmektedir.
Özellikle Efes Antik Kentine vereceğiniz ücreti düşündüğümüzde oldukça kullanışlı ve ekonomiktir.
Kuşadası ve Çevresi
Özellikle adı gibi şirin olan şirince ilçesi Kuşadası’na sadece 40 dakika ve 28 Km. mesafededir.
Yollarının biraz virajlı olması sebebi ile bu süre uzun gelmektedir.
Fakat oraya vardığınızda kendinizi çok farklı bir atmosferde bulacaksınızdır.
Gündüz ve gecesi birbirinden tamamen farklıdır.
Ben gündüz saatini daha çok sevmekteyim.
Özellikle kahvaltı yaptıktan sonra caddelerinde yürüyerek şarap tadımı yapmanızı, dut şurubu içmenizi öneririm.
Şarapları meyve şarabıdır ve herkesin hoşuna gitmeyebilmektedir.
Fakat buraya özgü olan mürver çiçeği şerbetini denemenizi öneririm.
Türkiye gastronomisinde dahi önemli bir yere sahip olması gereken bu şerbetimizin yeterince tanınmadığını düşünmekteyim.
Kuşadası’nın Şirince köyünde yer alan ve 1832 yılında yeniden yapılan Aziz John Baptist Kilisesi, ziyaretçilerin uğrak noktaları arasında bulunmaktadır.
Kilise girişinde üzerinde Meryem Ana heykeli bulunan dilek havuzuna atılan paranın dipteki delikten geçmesi halinde tutulan dileklerin gerçekleşeceğine inanılmaktadır.
Efes Antik Kenti
Her şeyden önce Kuşadası’na gelip de dünya mirası listesine dahi giren ve dünyanın dört bir köşesinden kişilerin görmeye geldikleri bu tarihimizi görmesek olmazdı diye düşünüyorum.
İzmir ilinin Selçuk İlçesinde bulunmaktadır.
Her ne kadar Kuşadası’na 20 Km. ve 25 dakika mesafede olmasına rağmen İzmir’e bağlıdır.
Efes Antik Kenti Hıristiyanlığın haç merkezidir. https://kvmgm.ktb.gov.tr
Bu sebeple yabancı turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilmektedir.
Efes Antik Kenti her yıl yaklaşık olarak iki milyon kişi tarafından ziyaret edilen önemli bir kültürel mirasımızdır.
İçerisinde bulunan amfi tiyatro’da birçok konser ve gösteriler de zaman zaman düzenlenmektedir.
Apollon Tapınağı ve Didim
Aydın iline bağlı olan Didim kasabası yaz aylarında çok sıcak ve nemlidir.
Ayrıca Altın kum plajı ile de meşhur olan ve çok yerli, yabancı turist çeken bir kentimizdir.
Didim, Kuşadası’na 75 Km. özel araç ile 1 saat mesafededir.
Apollon tapınağı ise Didim’den 6 Km. ve 15 dakika mesafededir.
Bu tarihi yerimiz de UNESCO Dünya Miras listesine girmiştir.
Ayrıca günümüzde görülen fakat hiçbir zaman bitirilemeyen yapının inşası M.Ö. 4. yüzyılda başlamıştır.
M.Ö, 6. yüzyıla ait öncü tapınak o dönemde çok ün kazanmıştır.
Fakat M.Ö, 5. yüzyılın başlarında Persler tarafından tahrip edilmiştir.
Kuşadası Milli Parkı ve Dilek Yarımadası
Her şeyden önce Menderes deltasında bulunan Milli park, Kuşadası’nın Davutlar kasabasındadır.
Özellikle bu alan orman içerisinde ve deniz kenarında bulunması nedeni ile doğa ile bir arada yaz aylarında denize girebileceğiniz doğa harikası bir alandır.
Ayrıca tabiat korunduğu için de ormanlık alanda yaban hayvanları ile kuşlar bulunmaktadır.
Kıyılarında bulunan doğal plajlardan denize girilmektedir.
Her şeyden önce Milli Parka giriş Orman idaresinin kontrolünde ve ücretlidir.
Ama araç başına ücret alınmaktadır.
Ancak kullanıma açık 4 koyu bulunmaktadır.
İçmeler koyu. Bu koy, milli parkın giriş kapısından girildikten hemen sonra giriş yolunda dönülen ilk dönemeçtedir.
Aydınlık koyu. Helikopter pistinin kuzeyinde, içmeler plajından sonra, ikinci günü birilik kullanım alanı olarak düzenlenmiş olan Aydınlık koyu bulunmaktadır.
Kavaklıburun (Kalamaki) koyu.
Karasu koyu dur.
Şayet küçük çocuğunuz yoksa mutlaka Karasu koyunu tercih etmenizi öneririm.
Denize girdikten sonra birden boyu bulan denizin dibi net bir şekilde görünmektedir ve sanki akvaryum gibidir.
Ayrıca Milli Park dışında da Güzelçamlı sahilinden de plajdan denize girilmektedir.
Bu bölgede uzun bir sahil şeridi vardır.
Bisiklete veya Martı’ya binebilirsiniz.
Ayrıca Bisiklet ve Martıya binmek yazımızı da okumanızı öneririm.
Güzelçamlı, Davutlar sahilinde birçok ev ve siteler bulunmaktadır.
Fakat Kuşadası şehir merkezi için de bahsettiğim gibi şehirleşme ve bina tarzları çok üst üstedir.
Ama gündüz denizinin güzelli ile gençler için gece eğlence yerleri bu bölgenin cazibesini arttırmaktadır.
Kuşadası ve Meryem Ana Evi
Efes Antik kentinden sadece 9 Km. mesafededir.
Ancak Bülbüldağı’n da bulunan bir Katolik kutsal yeridir.
Selçuk’a 7 km uzaklıktadır. Ev, 19. yüzyılda Katolik rahibesi olan Anne Catherine Emmerich’in rapor edilmiş rüyalarını takiben keşfedilmiştir.
Ziyaret etmeden önce de https://www.hzmeryemanaevi.com internet sitesinden ziyaret ederek bilgi sahibi olabilirsiniz.
Efes Antik Kentini gezmek yorucu ve uzun olduğundan biraz soluklandıktan sonra burayı ziyaret etmenizi öneririm.
Meryem Ana Evi girişi de ücretlidir.
Hıristiyan aleminin bayramı kabul edilmesi sebebi ile de her yıl15 Ağustos tarihinde özel ayin yapılmaktadır.
Sonuçta Kuşadası’na mutlaka özel aracınızla veya bir tur ile gitmenizi öneririm.
Ancak bu bölgeyi gezmek için de 1 haftadan az zaman ayırmamakla birlikte ilerleyen dönemlerde tekrar gitmek isteyeceğinizden hiç şüphem yoktur.
