Öncelikle kıskançlık nedir onu tanımlayarak başlayalım.
Kıskançlık basit bir tarifle sevdiğimiz, tamamen veya kısmen kaybetmekten korktuğumuz,
bir kişi veya o kişiye ait duyguları kaybetme olasılığı üzerine duyduğumuz kaygıdır. https://tr.wikipedia.org
Her ne kadar sahip olamadığımız, olmayı çok istediğimiz bir mevki veya eşya için ona sahip
olan kişiye karşı duyulan his olarak yanlış anlamda kullanılıyorsa da, buradaki his aslında
öfkeyle karışık bir imrenmeden öte değildir.
Bizi ilgilendiren gerçek anlamında kullanılan ve bir yönüyle patoloji olarak nitelendirebileceğimiz kıskançlıktır.
Bu içeriğe benzer <strong>Huzur ve Huzurlu Olmak</strong> yazımızı da okumanızı öneririz.
Kıskançlık Türleri
Bu tip kıskançlıkta daima en az üç kişi olması gerekir.
Birincisi kıskanan kişi, ikincisi kıskanılan kişi ve üçüncüsü veya daha fazlası da kıskançlığa sebep olan hedef kişi veya kişilerdir.
Bu duygu her insanda belirli bir ölçüde var olan bir duygudur ve sağlıklı sınırlarda kaldığı
sürece faydalı bile olabilir.
Kıskanan kişi bu duygusunun güdümüyle daima diri kalacak, her zaman rekabete hazır,
ölçülü ve bakımlı bir sevgili olacaktır.
Kıskanılan kişi de kendisinin diğer kişinin gözünde ve hayatındaki değerini ve yerini görecek, kendini daha iyi hissedecek, kendine olan güveni yükselecektir.
Ne yazık ki sağlıklı ölçülerin dışına çıkıldığında bu faydalı duygu her iki kişinin de
hayatını cehenneme çevirecektir.
Sağlıklı mı Sağlıksız mı?
Sağlıklı kıskançlığı sağlıksıza dönüştüren iki ana tetikleme faktörü vardır.
Bir tanesi kıskanılan kişinin bu kıskançlığı elinden geldiği kadar yükseltmesi,
ikincisi de kıskanan kişinin kendi çocukluğundan bu yana sürüklediği sorunlar yüzünden kendi kıskançlık düzeyini yükseltmesidir.
Zannedildiğinin aksine sağlıksız kıskançlıkta sorun sadece kıskananda değildir. Kıskanılan kişi de yaşadığı bu duygudan haz ve gurur duyuyor olabilir.
Genellikle çocukluğunda annesinin veya babasının ilgisini yeterince çekememiş,
bu nedenle kendisini değersiz gören ve bir anlamda ilgiye açlık duyan kişilerde görülen bir durumdur bu.
Bu tip kişilik karşısındakinin ona duymakta olduğu kıskançlığı alamadığı ilgi ve
değer duygusunun yerine koyacağından bu duyguyu adeta sömürme eğilimine girer.
Kıskançlık azalma sakinleşme yoluna girdiğinde bir anlamda bu duyguyu
artırabilmek için gizemlerle süslediği minik ihanetlerle karşısındakini tahrik ederek
patlamayı tetikler.
Sağlıksız kıskançlığı tetikleyen ikinci ana faktörün sırrı ise kıskanan kişinin yaşam yazılımının içindedir. Bu yazılımın önemli bir kısmında kendine güvensizlik vardır.
Bu güvensizliğin kıskançlığın yükselmesindeki rolü oldukça enteresandır.
Kişi kıskandığı kişinin başkaları tarafından beğenilmesi, takdir edilmesi veya arzulanmasını
şiddetle kıskanırken duyduğu öfkenin nedeni aslında beğenilen, takdir edilen veya
arzulanan o kişinin kendisi olmamasıdır ama bunun farkında bile değildir.
Öfke Kıskançlığı
Aynı yazılımın diğer bir kısmında yine çocukluktan kalma sevilen, ihtiyaç duyulan bir kişinin ki
bu anne veya baba olabilir veya bir duygunun, bir ilginin, bir takdirin kaybedilmesi korkusu vardır.
Bu korkunun beslediği panik ve öfke kıskançlığı doruk noktasına çıkarabilir.
Bir diğer faktör de ilişkide “bağlılık” yerine “bağımlılık” oluşmasıdır.
Bu seçim ilişki için çok tehlikelidir.
Bu seçimde kişiyi diğer parçamız gibi kabullendiğimizden onun farklı bir birey olduğunu, bizden farklı özelliklere ve isteklere sahip olabileceğini göz ardı ederiz.
Bağlılıkta olan özgür seçim yerini bağımlılıkta oluşan muhtaçlık duygusuna bırakmıştır.
Artık diğer yarımız kabul ettiğimiz bu kişi olmadan hareket edemez hale gelmişizdir.
İşin daha kötü yanı ise bu tip ilişkide biz o olmadan hareket edemez hale gelmekle kalmayız onun da biz olmadan hareket etmesini istemeyiz, farklı seçimler yapmasını kabullenemeyiz.
Bir anlamda kendimizi onun içine hapsederken onu da kendi içimize hapsederiz.
Bu hatalı gelişmenin kökünde zamanında gerçekleşememiş bireyselleşme yatmaktadır.
Bu sendromu yaşayan kişi için sevdiğinin kendisini terk etmesi yaşamın da bitmesi anlamını taşımaktadır.
Böyle bir durumun tehlikesi bile bir anlamda kişinin nefes alamama hissini duymasına sebep olacaktır.
Tabi ki bu durumu engellemek adına yaşayacağı kıskançlık krizi de bir tür yaşam mücadelesi şiddetinde gelişecektir.