Bitti demek için erken mi?

Her şeyden önce 2020 Şubat ayı sonunda hayatımızı kabusa çeviren ve bilinmezlik ile endişe verici düşüncelere bizi sevk eden bu ne olduğunun adını koyamadığımız durum ortaya çıkmıştır.

Ancak geçen süre içerisinde bize yeni bir yaşam tarzı öğrettiğini düşünüyorum.

Bitti mi ne dersiniz
Bitti mi ne dersiniz

İş hayatımızdan sosyal hayatımıza her şeyimizi yeniden dizayn etti.

İlk önce bir şaşkınlık yaşasak da sonrasında yönümüzü bulmaya başladık gibi.

Pekiyi bitti mi ne dersiniz diye kendimize sormaya başladık bu geçen 2 yılın sonunda.

Tabii ki Covid 19 dan bahsediyorum. https://www.krisinformation.se

Konu hakkındaki önceki yazılarımızdan İlaç- Aşı ve Covid 19 da okumanızı öneririm.

Her şeyde olduğu gibi bilmediğimiz bir tür virüs ile karşı karşıya olunca

ilk zamanlarda endişe ve bir miktarda korku yaşamaya başladık.

Fakat şimdi eski normal olduğun düşündüğümüz günlere adım adım geçtiğimizi görmek bize bitti mi sorusunu sormamıza sebep oluyor.

Bitti Demek İçin Neden Erken?

Daha fazla sizi endişelendirmeden de dinlediğim, inandığım uzman görüşlerinden

yola çıkaraktan henüz daha hafife alacağımız düzeye indirgenmediğini söyleyebilirim.

Biliyorum hepimiz yorulduk
Biliyorum hepimiz yorulduk

Bunu neye göre söylüyorsun derseniz de iki sebebi var;

Birincisi bitti demek için erken olduğunu düşündüren ana sebep ölümlerin hala

200 lü rakamlarda seyrediyor olmasıdır.

İkincisi ise Omicron varyantının tekrar evrilmeyeceğini bilmemekle birlikte çocuklarımız dahil herkesi üst seviyede tehdit etmeye devam ediyor olmasıdır.

Hastaneye yatma oranları düşmüş gibi görünmekle birlikte bu virüse yakalanma veya yaygınlaşması hızla devam etmektedir.

3. doz aşıyı, yani hatırlatma dozunu yaptıranlarda dahi hafif bile olsa

virüse yakalanma riskinin olması ve yakalananları duymamız sebebi ile de henüz bitmediğini söyleyebiliriz.

Ama ilk gün ki kadar endişelenmiyor olmamız, evlerde kapalı kalmamızın ve en önemlisi de endişe ve kaygı duyarak başka tür rahatsızlık veya hastalığa

maruz kalmamızın bizi bir an önce normalleşme isteğine yönlendirmekle birlikte bitti dememizi de düşündürmesidir.

Buradaki en önemli etkenlerin bunlar olduğunu düşünsem de hala maske, mesafe ve hijyen kurallarını sürdürmenizi öneririm.

Kendi öz disiplininizi kendiniz oluşturmalısınız.

Size kimse bu maske takıp, hijyene neden uyup mesafeli davrandığınız için suçlamayacaktır.

Fakat bunlara uymamanız durumunda hala riskle karşı karşıya olmanız ihtimalinizin olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir.

Bazı uzmanların gribi örnek vermeleri ve bu virüsün de bundan sonra zaten

tamamen ortadan kalkmayacağını söylemeleri bizim tedbiri elden bırakmamız gerektiğini bir kez daha hatırlamamıza neden olmaktadır.

Endişelenmeyin, izleyin ve aklınızla sizin için en iyi olanını yapın.

Özellikle 65+ yaş gurubunda olanlarımızın düşük bağışıklık sistemi nedeniyle de

daha dikkatli olmanızı hatırlatarak sağlıklı günler dilerim.

Sonuçta 2023 yılına geldiğimizde ise bu virüsten bir nebzede olsa korunmak için yapılan aşıların yarattığı olumsuzluklardan birçok insan hayatını kaybetmektedir.

Ancak virüs yeni varyantlar ile hayatımızda kalmaya devam etmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Close
KIRKINDAN SONRA © Copyright 2020. All rights reserved.
Close
× Bize yazabilirsiniz !