Haddini bilmek

Her şeyden önce haddini bilmek derken, bunun gerçek anlamı nedir biliyor muyuz?

Mesela suya şeker atarsın, erir, şeker kaybolur.

Ama daha çok atarsın, gene kaybolur.

Daha çok… nihayet artık eriyemez olur.

Fakat su şekere doyar, gayrı bir zerre şeker bile kabul etmez.

Ancak suya bu sefer tuz koyarız, kaybolur.

Biraz daha atarız. O da kaybolur.

Sonuçta bir noktaya gelince bir gram tuz dahi kabul etmez su. Tuza da doymuştur.

Doyma noktasıdır burası.

Suyun haddi budur.

Bir de Haddehane vardır. Demir çelik fabrikasında.

Burada kocaman dev kazanlarda demir eritilmektedir, 1200 derece sıcakta.

Sonra da kalıplara dökülerek, demire şekil verilmektedir.

Bu demirin erime noktasıdır, demirin haddidir.

Ancak demiri eritince istediğin şekli verebilirsin.

Demir koca kazanlarda eritilirken su gibi olur, ateşten bir su, lav.

O zaman o suya bakır atılır.

Çinko atılır, diğer metaller.

Demir den tunç elde edilir.

İnsan da kendi haddini bilmelidir.

Mesela kediler karnı doyunca en sevdiği mamayı versen daha fazla yemez.

Doyma haddini en iyi kedi bilir.

Mesela köpekler ne kadar sevsen doymaz.

Sevdikçe şımarır, haddini bilmezdir.

İnsan haddehane gibidir.

Yemeğe de içmeğe de, sevmeye de.

Sonsuz ve sınırsız bir uçurumdur insan.

Ne versen eritir, yutar.

Ağzıyla yutar, gözleriyle yutar, elleriyle yutar, şehvetiyle, hırsıyla yutar.

İnsanı ,insan kılan haddini öğrenmesidir.

Ne kadar yemeğe ihtiyacı var?

Sonuçta ne kadar sevebiliriz?

Ne kadar sevilmek istemektedir?

Kendini bilmek ve karar vermek zorundadır.

Kendi duracağı yeri bilmektir.

Haddini Bilmek Hakkında

Had

Mesela bu kadar yedim, yeter.

Ayrıca bu kadar içtim yeter.

Bir diğeri bu kadar sevdim, yeter.

Bu kadar seviliyorum yeter diyebilmeliyiz.

Yeterlilik noktası.

Hacı Bektaş ne demiş, kanaat hazinemdir!

Sonuçta bundan büyük hazine, zenginlik olabilir mi?

Kanaat.

İnsanı insan yapan.

Doyumsuzluklardan kurtaran.

Fakr demişler Erenler.

Dünya malına bağlanma.

Özel mülkiyet biriktirip esiri olma.

Mutlu olmaya bak, vicdanı unutma.

‘Deli gönül çok açılıp şad olma’

Alıntıdır Ayşe Tolunay yazısı.

Hatay depreminin 1. yılında https://www.hayatadestek.org sayfasından oranın halkını destekleyebiliriz.

Deprem öldürmez bina öldürür klasik deyişinden sonra da önceki Hatay: Medeniyetler Şehri yazımızı da okumanızı öneririz.

Mehmet Ali Tekinsoy

35 yıllık çalışma hayatım sonrasında 2018 yılında emekli oldum. Bu 35 yılın bir bölümünde BAĞKUR' lu olarak kendi işlerimi yaptım, bir bölümünde de SGK' lı olarak özel şirketlerde yönetim kademelerinde yer aldım. Bu süre içerisinde edindiğim çalışma hayatındaki deneyimlerim, emekli olma kararım sonrası tecrübelerim ile emekli olduktan sonra geriye doğru baktığımda yaşadıklarımdan yola çıkarak, nelerin sizlere yararlı olacağını düşünerek bu blog da sizlerle paylaşacağım yazıların esasını oluşturdular. Zaman zaman güncel bilgiler, kişilerin yaşamlarından kesitleri de paylaşacağım. Hepsi insan yaşamından kareler içerecek.

Related Posts

Sosyal Hazırlık: Yalnızlıkla Başa Çıkmak

Sosyal hazırlık emeklilik öncesinde önemlidir. Çünkü en büyük tehlike sessizlik olmasın. Her şeyden önce emeklilik, çalışmanın sona erdiği, dinlenmenin başladığı dönem gibi görünse de aslında pek çok kişi için yalnızlık,…

Yaşlı Bakım Teknolojileri: Dünya Uygulamaları

Her şeyden önce yaşlı bakım teknolojileri günümüzün yaşlanan nüfusları için önem kazanmaktadır. Ayrıca bakım teknolojileriyle birlikte bağımsız yaşamı destekleyen, sağlığı uzaktan takip eden, ilgili bakım hizmetlerini optimize eden çözümlere dönüşüyor.…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.