Burdur, Türkiye’nin Akdeniz Bölgesi’nde bulunan bir ildir.
Burdur’ un güneyinde Antalya, batısında Denizli, güneybatısında Muğla, kuzeyinde Afyonkarahisar ve kuzeydoğusunda ise Isparta illerine komşudur.
Nüfusu: 267.092’dır. Bu nüfusun %72,4’u şehirlerde yaşamaktadır.
İlin yüzölçümü 7.175 km²’dir.
İl merkezinin denizden yüksekliği: 963 m’ dir.
Merkez ilçeye bağlı; 51 köy ve 35 mahallesi bulunmaktadır.
İlde havaalanı veya havalimanı yoktur.
Genellikle en yakın havaalanı Isparta Süleyman Demirel Havaalanı kullanılmaktadır.
Burdur’da çok sayıda göl ve akarsu bulunmaktadır.
Türkiye’nin önemli göllerinden olan Burdur Gölü her türlü su sporları için elverişlidir.
İlin diğer önemli gölleri ise Salda, Yarışlı, Karataş ve Gölhisar Gölüdür.
Birçok sulama göletlerinin yani sıra, Karacaören, Yapraklı, Onaç 1 ve Onaç 2 ve Karamanlı Barajları vardır.
Antalya’ya 110, Isparta’ya 41 km uzaklıktadır.
Burdur Sagalassos Antik Kenti
Burdur’un Ağlasun ilçesinin 7 km kuzeydoğusunda yer alan antik bir kenttir.
Burdur Ağlasun ilçesi sınırları içinde kalan tarihi Sagalassos Antik Kenti, denizden 1450 ile 1600 metre yükseklik arasına kurulmuştur.
1706’da Fransız gezgin Paul Lucas tarafından keşfedilen Sagalassos’ta arkeolojik kazılar 1990’da başlatılmıştır.
Çeşmelerinin görkemiyle anılan Sagalassos, dünyanın en yüksek rakımlı, 9.000 kişilik tiyatrosu ve kendine has kaya mezarlarıyla bilinmektedir.
Sagalassos’ta bulunan ve Traian dönemine tarihlenen Ares, Herkül, Hermes, Zeus,
Athena ve Poseiden büstleri Antik Dönem heykeltıraşlığının önemli örneklerinden sayılmaktadır.
Ayrıca, içinde pek çok havuz bulunan Roma hamamının da iki katı korunmuş şekilde günümüze kadar ulaşmıştır.
Antik kent turist ziyaretine açılmıştır.
Fakat bölgedeki kazılar sürmektedir.
1995 senesinde, tiyatronun güney batı yamacında bulunan doğu domestik alanında kazılara başlanmıştır.
Bu alanda, günümüzde hâlen devam eden kazı çalışmaları sonucunda birbirini takip eden üç teras üzerine dağılmış en az elli odalı geniş kent konağı açığa çıkarılmıştır.
Bu kent konağının yanı sıra kentin ana meydanlarının çevresinde bulunan birkaç daha ufak yerleşim üniteleri ile dükkanlar incelenerek yerel toplum içinde değişik tabakaların yaşam koşullarının karşılaştırılması sağlanmıştır.
1999 yılındaki Sagalassos kazılarında bulunan iskeletler ve yerel halkın DNA testlerinde akrabalık tespit edilmiştir.
Anadolu’ya gelen Türklerin; Rumların ve Ermenilerin yanında yerel halkla da kaynaşmış olunduğunun göstergesi kabul edilmiştir.
Neon Kütüphanesi
Kütüphane pek çok bakımdan Efes’te yer alan Celsus Kütüphanesi’ne benzemektedir.
Çeşme ve Çevresi Gezilecek Yerler hakkındaki yazımızı da okumanızı öneririm.
MS 114-117 yıllarına yapılmış olan Efes’teki kütüphane de bir oğul tarafından ölen babasına ithafen inşa edilmiştir.
İki kütüphanenin mimarileri de benzerlik göstermektedir.
Kütüphane yüzyıllar içinde çeşitli değişiklikler geçirmiştir.
Arka duvarda taş podyum üzerinde yer alan tuğla duvar, ikinci yapım evresi MS 200 yılında olduğu bilinmektedir.
Ancak binanın çatısı yapısal sorunlar gösterdiği için MS 200’de salon küçültülmüştür.
Ama bugün görülen yan duvarlar bu onarıma aittir.
Ayrıca yerde görülen siyah beyaz mozaik döşeme ise ikinci bir onarım evresine aittir.
Fakat İmparator Julianus dönemine aittir (MS 361-363).
Ancak, Mozaik tabanın ortasındaki panelde Truva Savaşı destanından bir sahne yer almaktadır.
Panelde, Achilles Truva Savaşı’na gitmek üzere Yunanistan’dan ayrılırken annesi Thetis’e veda etmektedir.
Konu hakkında daha detaylı bilgi için https://tr.wikipedia.org web sitesindeki ilgili yazıyı okumanızı öneririm.