Bugün kendine bir iyilik yap!
Kendi iç huzurun için neler yapman gerektiğini seç.
Güzel olanı seçmek, senin sorumluluğunda.
Çünkü, hayatı daha katlanılabilir hale getirmek için, bunu yapmak zorundayız.
Merhabalar güzel gönüldaş… Kırkından Sonra‘ya hoş geldin.
Biraz sohbet edelim mi?
Gerçi sadece ben anlatacağım, sen okuyacaksın ama olsun.
Sen de bir şey demek istersen çekinme, yaz yorumunu. Ben de seni dinlerim.
Burada birlikte harika vakit geçireceğiz.
Kâh gülümseyeceğiz, kâh dertleneceğiz ama illâki kendimizden bir parça bulup, yalnız olmadığımızı göreceğiz.
Haydi başlayalım…
Bugün Kendine Bir İyilik Yap ve Güne Başla
Çok mu dertliyiz nedir?
Dertler derya olsa da biz, kendimizi koruma adına ne yapabiliyorsak yapmalıyız.
Bu bir hobi ile uğraşmak olur, herhangi bir spor ile uğraşmak olur,
yoga / meditasyon yapmak, yeme içme keşifleri, uyumak, kitap okumak https://www.idefix.com veya film izlemek olur, dua etmek olur, günah çıkartmak olur… Olur da olur.
Ancak benzer içerikteki Kitap İzle Film Oku! yazımızı da okumanızı öneririz.
Her neye inanıyorsak, ona sığınarak huzur ve şifa bulmaya çalışmamız gerek.
Ama öncelikle kendimizi sevmemiz, saymamız, önemsememiz ve kendimize inanmamız lazım.
Sevgisiz insanlardan da uzak durmamız lazım ayrıca.
Biraz önce kendimizi korumaktan bahsederken, dua etmek deyince aklıma geldi;
Meksika ve El Salvador’da yaşayan Nahua yerlilerine ait olduğu söylenen bir dua var.
Geçen gün de denk geldim.
Bana göre oldukça etkili, şifalı bir arınma duası bu.
Nahua Yerlilerinin Duası
“Annem ve babamı, bilmeyerek yaptıkları hataların sorumluluğundan ve suçluluğundan azat ediyorum.
Çocuklarımı, beni gururlandırmaları gereği inancından azat ediyorum ki, sadece kalplerinin onlara seslendiği yöne doğru rahatlıkla gidebilsinler.
Eşimi, beni tamamlama mecburiyetinden azat ediyorum.
Ben eksik değilim.
Çevremdeki her canlıdan her an yeni bir şey öğreniyorum.
Ailemin atalarına ve büyük ebeveynlerime benim şu an hayatta olmamı sağlayacak şekilde var oldukları için, teşekkür ediyorum.
Her birinin, zamanın ve koşulların gerektirdiği en doğru şekilde davranmaya gayret ettiğinin farkındayım.
Onları seviyor ve onurlandırıyorum.
Kimseden saklayacak bir şeyim olmadığı gibi, kimseye bir borcum da yok. Kendim, olduğum gibiyim.
Kalbimin bilgeliğini izleyerek ve kendime dürüst olarak yaşam yolumu yürürken huzurumu ve mutluluğumu gölgeleyebilecek olan, görünen ya da görünmeyen tüm bağların sorumluluklarından kendimi azat ediyorum.
Kendi huzurum ve mutluluğum yegane sorumluluğumdur.
Ötekilerin beklentilerini karşılamak üzere yüklendiğim tüm rollerimi bırakıyorum.
Kendimi onaylıyorum ve kendime saygı duyuyorum.
Benim ve senin, içimizdeki yüceliğini selamlıyorum.
Biz özgürüz.”
Her daim özgür ol ve öyle kal inşallah güzel Kırkındansonralı.
Özgürlük; istediğin her şeyi yapabilmek değil, istemediğin hiçbir şeyi yapma mecburiyetinde kalmamaktır bana göre.
Ömür Dediğin
Sahip olma veya kaybetme endişesi taşımadan, hayatın anlamını ararken diğer yandan kendimizi kaybetmeden, hayata yetişmeye çalıştığımızı sanırken hayatı kaçırmadan, yalanlardan sakınarak ve gerçeklere bakarak yaşamalıyız ömrümüzü.
Ömür dediğimiz; sadece bir zaman dilimi.
Hayat da; ruhumuzu geliştirmemiz ve ömrümüzü bu gelişim doğrultusunda yaşamamız için verilmiş bir hediye.
Zaten, kendimize söylediğimiz yalanlardan ve kendimizden sakladığımız gerçeklerden ibaret değil mi hayat?
O halde hediyemizi, kendimize dürüst olarak korumaya çalışalım.
Hediyemiz o zaman daha bir anlam kazanacak, değerli olacak.
“Başka bir yerde, başka birinin yerinde ve başka hayatlar yaşıyor olsaydım daha mutlu olurdum.” rüyasından vazgeçmemiz gerekiyor bir an önce.
Tv’ de, bir dergide, sosyal medyada gördüğümüz ve ‘güzel’ olduğunu düşündüğümüz her şeye sahip olamayız veya onlar gibi olamayız.
Biz kendimiz olarak zaten güzeliz.
Bunlar bizi üzmekten başka bir işe yaramaz.
Çünkü bunlar hayal etme değil, hayal kırıklığı yaşama sebebidir.
Hayal Et Ama Hayalet Olma!
Her şeye sahip olamayız.
Hayatta öncelikler vardır.
Zaruri olanlar, mümkün olanlar ve imkansız olanlar vardır.
Evet, üzgünüm ama “imkansız” diye bir şey var.
Hayat sahip olmaktan değil, insan olmaktan ibaret.
İllaki bir şeye sahip olmak istiyorsak; sadece kendi hayatımıza sahip olmak yeterli, sağlıklı ve kıvamında olanı.
Ayrıca hayat; aktığı hız olarak cimri, verdiği haz olarak cömert olsun istiyoruz ama bunun için de kılımızı kıpırdatmıyoruz.
Sevginin Gücü
Benciliz insanlar olarak. Oysa sevgi ile her şeyi halledebiliriz.
Sevdiğimiz bir şeyi yaparken zaman durur örneğin. Yavaşlayan bu zaman dilimi de bize haz verir ayrıca.
Sevgi ile, güzelliklerle, güzelce bakan insan; güzel görür dünyayı ve diğer insanları.
Konuştuklarımız, kustuklarımız haline dönüşüyor gitgide. İllaki bir şeyler söyleme derdine düşüyoruz lakin söylemlerimizin içinde hep nefret ve kin?!.
Pekii, niçin?
Ben söyleyeyim; bir hiç için!
Bir ego ve sevgisizlik uğruna! Anlamsızca ve boşu boşuna!
Anlatamamak değil, anlaşılamamak asıl derdimiz. Halbuki sussak, ne güzel anlaşacağız?!.
Biliyor musun güzel okur;
Birinin anlattığını diğerinin dinleme süresi, kısala kırpıla sekiz saniyeye düşmüş.
Yani, sekiz saniye sonunda karşımızdaki kişinin anlattıkları bize;
‘Şinanay da yavrum şinaşinanay’ şeklinde geliyor.
Dinlemeyi de bilmiyoruz vesselam. Aslında dinlemek istemiyoruz desek daha doğru olur.
Sevmeyi bilmiyoruz ki, bunları bilelim?..
“Lay lay lom galiba sana göre sevmeler,
Hopa şinanay galiba sana göre sevilmeler,
Uğramaz mı sevginize ayıplar, utanmalar,
Duysalar elalem sana ne söyler?” türküsü tutturmuş gidiyoruz gündüz gece.
Bilmiyoruz ne haldeyiz?
Gittiğimiz yollar uzun ince mi yoksa iç güveysinden hallice mi, halimiz nice, gerçekten bilmiyoruz.
Bilmek de istemiyoruz sanırım.
Zihnimiz, akıl sağlığımızı koruyabilmemiz ve güzel insanlar olabilmemiz adına güzel düşüncelerle kaplanmalı.
Nasıl ki özelimize, örneğin evimize kimlerin neden girip giremeyeceğini belirliyoruz; zihnimiz için de aynısını yapmalıyız.
Günümüzü boş işlerle, boş kişilerle, boş düşüncelerle harcamamalıyız.
Ayrıca zihnimizi de bunlarla doldurmamalıyız.
(Hiçbir şey yapmadan keyif yaptığımız özel anlardan bahsetmiyorum tabii.)
Başkalarının ne yaptığıyla değil, kendimizin neler yapabileceğiyle ilgili şeyler düşünmeye ve kendimizi bu yönde geliştirmeye kanalize olursak, zihnimiz de bize teşekkür edecektir.
Hiç kimseye kanıtlamak zorunda olduğumuz bir hayat yaşamak mecburiyetinde değiliz.
Sadece Kendimiz, Bize Yeteriz
Sevgiyi, sevmeyi seçtiğimiz ve uyguladığımız sürece daha güzel hayatlar yaşayacağız.
Çünkü sevgi, her şeyi halleder.
Sevmeyi seç.
Kendini sevilmeye bırak.
Kötü sözlerden, kem gözlerden uzak kal.
Söylenen olumsuz ya da çirkin sözlerin, aslında sahibine ait olduğunu unutma.
Bir ağacı tekmelediğinde sana yapraklarını, çiçeklerini, meyvelerini döker değil mi?
Derin bir nefes al.
Seni tekmeleyenlere onların üslubuyla değil, gönül gözünle görebildiğin ve kelimelere döktüğün enerjinle acil şifalar dileyerek cevap ver.
Sonra da evrene sal ya da inanıyorsan Allah’a havale et gitsin.
Sonuçta güzel enerjin yerini güzelce bulacak, merak etme.
Bugün Kendine Bir İyilik Yap!
Kendi iç huzurun için neler yapman gerektiğini seç.
Güzel olanı seçmek, senin sorumluluğunda.
Çünkü, hayatı daha katlanılabilir hale getirmek için, bunu yapmak zorundayız.
Yaşın kaç olursa olsun, bilmiyorsan bunları öğrenmek için geç değil. Kırkındansonra’lı isen zaten görüp, duyup öğreneceksin demektir cancağızım.
Ölümsüz ruhlarımızın huzurla dolması temennisiyle…
Doğala özdeş aromalı, katkısız, saf, temiz, berrak zihinli, huzurlu ve sağlıklı günler dilerim güzel gönüldaş.
