Borç verirken borçlu duruma nasıl düşebilirim dediğinizi duyar gibiyim.
Ama bu mümkün.
Mehmet bey’in akrabası bir tanıdığa havale ile borç verir.
Ancak dekont üzerine paranın sebebini yazmamıştır.
Daha sonra parayı geri isteyince karşı taraf borcu inkar etmiştir.
Ancak burada ciddi bir hata yapılmıştır.
Ama Yargıtay, havale sebebi dekont üzerine yazılmamışsa, ödemenin borç değil, borcun geri ödemesi için yapıldığını kabul etmektedir.
Daha sonrasında Mehmet bey ile bana geldiler.
Ama maalesef hukuki bir sorun ile geldiler.
Neyse ki, bu hukuki sorun kendisinin şahsi sorunu değildir.
Uzun yıllar Almanya’da yaşayıp, sonradan Türkiye’de ticarete başlamış bir akrabası, daha doğrusu amcası ile ilgilidir.
Efendim, bu “gurbetçi” amcası Ahmet bey Türkiye’ye dönüş yapınca, boş durmayıp bir şeyler yapmaya heveslenmiştir.
Ticaretle uğraşan birisi ile tanışıp dost olmuştur.
Bu tanıştığı kişiyle samimiyeti ilerletince, Mehmet bey “gurbetçi” amcasına, işlerin çok iyi olduğunu, tam para kazanma zamanı olduğunu, ama maalesef sermayesinin işleri büyütmesine yetmediğinden söz etmeye başlamıştır.
Ahmet bey; “Gurbetçi” amca düşünür taşınır, yavaş yavaş ikna olmuştur.
Sonuçta gider bankadan 5 yıl vadeli 600.000 TL kredi çekerek, bu ticaret erbabının banka hesabına havale etmiştir.
Anlaşmalarına göre, 600.000 TL paranın havale edildiği kişi 2 yıl içinde geri ödeyecektir.
Gurbetçi amcası da dilerse krediyi 3 yıl erken kapayacak, dilerse de bu 2 yıl içinde piyasayı ve işleri iyice gözetleyip, ikna olursa, işlere ortak olacaktır.
Bu konuda Finansal Suistimal ve İleri Yaşta Hak ve Özgürlükler yazılarımız da ilginizi çekebilir.
Borç Parayı Geri İsteyince.
Ama gel gör ki, işler her zaman istenildiği gibi, planlandığı gibi gitmiyor.
Mehmet beyin gurbetçi amcası hevesle ve istekle adına 600.000 TL kredi çekip havale ettiği kişinin iş yerine sık sık gitmeye başlasa da, beklediği ilgili ve alakayı görmez.
Kendisi bankaya kredi taksitlerini düzenli olarak ödemektedir.
Ama krediyi havale ettiği kişiden ara sıra elden para almaktadır.
Aradan sene geçer, artık ne Mehmet beyin amcasında ticaret yapma hevesi kalmıştır, ne de adına ve hesabına bankadan kredi çekip verdiği kişi de eski yakınlığı göstermektedir.
Topu topu 60.000 TL ödeme yapmıştır.
Bereket versin ki, Mehmet beyin amcası Almanya’dan emeklidir.
Hem Emekli maaşı hem de Almanya’daki evinin kira geliri ile kredi taksitlerini fazla maddi sıkıntıya düşmeden
ödemeye devam eder.
Derken efendim, Ahmet bey’in amcası, kalan 540.000 TL’yi ister.
Bakın sonra neler olur.
Bu konuda Yargıtay dekont boşsa ne diyor?
Emekli maaşınızı bir bankaya taşıdığınızda bazı hizmetlerden ücretsiz de yararlanabilmektesiniz https://www.denizbank.com/ ve Emekli Banka Promosyonu yazımızı okumanızı öneririm.
Vay Sen misin Borcu Geri İsteyen.
Önce oyalamalar başlar.
Bugün, yarın ödeyeceğim,
Şimdi sıkıntım var,
Haftaya çek ödemem var gibi oyalamalar bıkkınlık vermeye başlar.
Sonra oyalamalar biter, yerini inkar başlar.
Mehmet bey’in gurbetçi amcası artık, adına ve hesabına 600.000 TL kredi çekip bankadan havale ettiği kişinin, “benim sana hiçbir borcum yok” itirazı ile karşılaşınca, işi mahkemeye taşımaya karar verir.
Mehmet bey “sen rahat ol, her şey belgeli, bankadan çektiğin 600.000 TL krediyi, yine bankadan havale ettiğine göre, bu parayı aldığını inkar edemez” demiş.
“Yanlış bir şey söylememişim, öyle değil mi, Hocam” diyerek benden teyit almak istedi.
“Evet haklısın, yanlış bir şey söylememişin.
Ama eksik bir şey söylemiş olabilirsin”, dedim!
Bunu duyunca Ahmet bey kulak kesildir.
Öyle ya, her şey belgeli, banka üzerinden yapılmış, “tapu gibi” banka dekontu da vardır.
Olmasa ne yazar ki?
Banka hesaplarında da açıkça görülmektedir.
Çekilen 600.000 TL kredi, aynı gün amcasının talimatıyla havale edilmiştir.
Kime havale edildiği de belli.
Ne inkar edilebilir ki?
Haklısınız ama…
Kesinlikle haklısın 600.000 TL’nin kime havale edildiği belli ve belgeli, kimse inkar edemez.
Ama benim merak ettiğim, havale dekontuna ne yazıldığı?
Havale ederken, ne için para havale edildiği, havalenin sebebi yazılır.
Senin amcanın 600.000 TL havale ettiği dekontta, havale sebebi olarak ne yazılmıştır?”
Korktuğum cevabı aldım;
Hiçbir şey yazılmamış.
600.000 TL’nin ne için havale ediğinin yazılması gereken yer boş, elimizde boş bir havale dekontu var.
Borç Verirken Sonucunu Düşünün
Uygulamada, Yargıtay kararlarında, eğer havale dekontu boş ise, havale sebebi yazılmamışsa, ödemenin borç para olarak verildiği değil, tam tersi önceden alınan bir borcun geri ödemesi için yapıldığı kabul ediliyor.
Şaşırmayın veya hayretler içinde kalmayın lütfen!
Ödeme nedenini mutlaka yazın.
Bir kişi bir başkasına ödünç para verecek.
Ödünç parayı banka havalesi ile yolluyor.
Ama havale dekontunu boş bırakıyor.
Ancak parayı ödünç para olarak havale ettiğini yazmıyor.
Bu durumda maalesef ortaya çıkan hukuki sonuç tam tersi ve şöyle:
Bir parayı ödünç olarak havale eden kişi ödünç veren değil, paranın havale edildiği kişi ödünç vermiş olan kişidir.
Yani görünüşe göre senin amcan, önceden ödünç aldığı 600.000 TL’yi geri ödemiş.
Çünkü havale ödeme vasıtası olup, var olan bir borcun ödendiğini gösterir.
Bu karinenin aksini havaleyi gönderen kişinin ispat etmesi gerekir.
Bu durumda ödünç ilişkisini ispat etme yükümlülüğü, onu iddia eden amcana aittir.
600.000 TL’nin ödendiği havale dekontunda gönderilen paranın ne için gönderildiği yazılı olmadığından, söz konusu banka dekontu, ödünç ilişkisini kanıtlamaya yeterli olmadığı gibi, yazılı delil başlangıcı olarak bile kabul edilmemektedir.
Tamam, bu ödünç ilişkisine şahitlik edecek birçok ortak tanıdığınız olabilmektedir.
Ama olayın özelliği, tanık dinlenmesine elverişli değildir.
Peki Yemin ederse.
Geriye kalıyor, bir tek yemin delili.
Mesela amcan, karşı tarafa mahkemede yemin teklif edecek.
Karşı taraf mahkemede, 600.000 TL’nin, amcanın iddia ettiği gibi ödünç para olarak havale edilmediğine dair yemin ederse, maalesef iddiasını ispatlayamamış olacaktır.
Mahkeme daha önceden aldığı ödünç 600.000 TL’yi havale ettiği sonucuna varacak.
İşte böyle her yaptığımız ödemeyi, ister banka havalesi olsun, ister EFT olsun, isterse elden olsun, niçin yaptığımızı mutlaka yazarak imzalatmalıyız.
Aksi takdirde, hoşumuza gitmeyen, gerçeğe aykırı sonuçlara maruz kalabiliriz.
Hukuk böyle işte ortada akrabalık ilişkisi yoksa, belge en önemli delildir.
Hukuki sorunsuz günler dileklerimle.