Ahilik teşkilatı, 13. yüzyılda ortaya çıkan ve Moğol istilasından kaçan Türklerin Anadolu’da kurmuş oldukları bir esnaf örgütüdür.

Her şeyden önce bu teşkilatın amacı Anadolu’daki Türk zanaatkarları ayakta tutmaktır.

Ahilik ve Ahi Evran
Ahilik ve Ahi Evran

Ancak teşkilatın en önemli unsuru ise dayanışma ve kardeşliktir.

Zaten ahilik, kelime anlamı olarak Arapça “kardeşim” veya Türkçe “akı” (Divan’ül Lügat’it Türk’te) “cömert”, “eli açık” anlamında kullanılmaktadır.

Ayrıca benzer konudaki Mevlana ve Konya: Tasavvuf Şehrimiz yazımızı da okumanızı öneririm.

Ahilik Teşkilatının Kuruluşu ve Kuralları

Ahilik ve Kırşehir
Ahilik ve Kırşehir

Her şeyden önce Ahi Evran Veli tarafından 1200’lü yıllarda o dönem Anadolu’ya göç eden Türkmenlere

hem aş ve iş imkanı sağlamak hem de onları tekke ve zaviyelerde iyi bir Müslüman ve vasıflı bir meslek sahibi üretici insan haline getirmek için kurulmuştur.

Kurmuş olduğu Ahilik Teşkilatı ile sosyal, iktisadi ve siyasi hayatımızı etkileyen; 

Anadolu’nun vatanlaşmasında ve Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda büyük rol oynayan,

bu sebeple Türk-İslam tarihinin önemli şahsiyetlerinden olan Ahi Evran 1171 yılında İran’ın Batı Azerbaycan tarafında bulunan Hoy kasabasında doğmuştur.

Her şeyden önce ahilik teşkilatının esasını bu kurallar oluşturmaktadır.

Ama özünde “Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için, yarın ölecekmiş gibi Ahiret için çalış” Hadis-i Şerifi esas alınmıştır. 

Ahiliğin temel kaynağı fütüvvet-namelerdir.

Fütüvvet-nameler dini-tasavvufi eserlerdir.

Fütüvvet-namelerin özünde peygamber sünneti ve Kur’an-ı Kerim vardır.

Ayrıca Selçuklu ve Osmanlı döneminde yazılan seyehatnameler,

Ayrıca ahi Seceranameleri, İcazetnâmeler ve

o dönemde yazılan tarih kitapları da temel kaynak olarak gösterilebilir.

Fütüvet-namelerde ahiliğin 740 kuralından bahsedilmektedir.

Ancak bunlardan 124 tanesinin özellikle uygulanması gerektiği belirtilmektedir.

Fakat bunlar sofra adabından su içmeye, konuşmaya, giyinmeye, yürümeye, alış veriş yapmaya, misafirliğe, oturmaya, büyükleri ziyaret etmeye,

hasta ziyaretine, mezarlık ziyaretine, hamamda yıkanmaya, yatmaya, uyumaya vs. ait kurallardır.

Ahi eline, beline, diline sahip olacaktır.

Kapısını, gönlünü, sofrasını açık tutacaktır.

Fütüvvet iyi huylardır.

Nefisle mücadele, Allah’ın emirlerini tutma, adeta kendisini halka vakfedip herkese iyilikte bulunma, bilhassa cömert olma, konuk sevme ve herkesin yardımına koşmadır.

Her şeyden önce ahiler kendilerine has bir eğitim sistemi oluşturmuşlardır.

Akşamları tekke ve zaviyelerde fütüvvet esaslarını teorik olarak öğretmişlerdir. 

Kim ki iyi insan iyi müslümandır; kim ki iyi müslüman iyi insandır” düsturu gereğince insan yetiştiriyorlardı.

Ayrıca gündüzleri iş başında yamak, çırak, kalfa, usta sistemi içerisinde uygulamalı olarak eğitim veriyorlardı.

Bu eğitim anlayışının özünde İslami kuralları hayat tarzı haline getiriyorlardı.

Tekke ve zaviyelerde okuma yazma, görgü kuralları, okçuluk, binicilik, kılıç eğitimi, tarım işleri gibi alanlarda eğitim de verilmekteydi.

Ahiliğin Etkileri

Ahiliğin merkezi Kırşehir Camii
Ahiliğin merkezi Kırşehir Camii

Ahilik Teşkilatı, medeniyetimizi şu alanlarda etkilemiştir:

Ehliyet ve liyakat esas alınarak Milletimizin teşkilatçılık kabiliyeti uygulama alanına konulmuştur.

Kendi içerisinde ehil olanların seçildiği bir sistem, yeni bir yönetim modeli uygulanmıştır.

Ahilik sistemi, insanları ötekileştirmeden bir dayanışma ve kardeşlik modeli ortaya koymuştur.

Ahilik Anadolu’ya gelen göçebe Türkmenleri işbaşında eğiterek insanların kaliteli ve üretici olmasını sağlamıştır.

Ahiler kendilerine has bir eğitim modeli geliştirmişler;

 Ahi zaviyelerinde dini – tasavvufi eğitim vererek onların iyi bir Müslüman olmalarını sağlamışlardır.

Ayrıca işbaşında eğitimle kaliteli üretimi sağlarken, gerektiğinde askeri eğitim de vermişlerdir.

Ahiler, dünyada ilk defa kadın teşkilatı (Bâcıyan-ı Rum) kurarak, kadınları ahlaki ve mesleki alanda eğitmişlerdir.

Ahiler, Anadolu’nun Türk ve Müslüman yurdu olmasında çok etkili olmuşlardır.

Göçebe Türkmenlerin yerleşik hayata geçmelerinde, şehir hayatına intibaklarında öncü olmuşlardır.

Ahiler, oluşturduğu ekonomik sistem ile helal kazancı, alın terini, dayanışmayı, kul hakkını, ahlakı, kanaatkarlığı, çalışmayı, üretmeyi ve böylelikle Allah’ın rızasını kazanarak ahiret yurdunu kazanmayı esas almışlardır.

Ahilik adabı yüzyıllar boyunca Anadolu Türk halkının milli karakterini belirlemiştir.

Bugün Anadolu’daki misafirperverlik, komşuluk ilişkileri, birçok görgü kuralı, doğruluk, dürüstlük, yardımlaşma vb. Ahiliğin günümüzdeki yansımalarıdır.

Ama oluşturdukları sosyal güvenlik sistemi ile adeta “kimsesizlerin kimsesi” olmuşlardır.

Anadolu’nun vatanlaşmasında, İslamlaşmasında ve Türkleşmesinde kurdukları vakıflarla, yapmış oldukları şifahane, hamam, çeşme, han, medrese ve hayır kurumları ile etkili olmuşlardır.

Ahiler, Anadolu’da birliğin, beraberliğin, kardeşliğin mayasını oluşturmuştur.

Kaynak: http://www.kirsehir.gov.tr  ve  http://bolu.gov.tr

Her yıl Ekim ayının ilk haftasında ‘Ahilik Kültürü Haftası‘ düzenlenmektedir.

Bu kapsamda da çeşitli etkinliklerle beraber şed kuşatma töreni yapılmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Close
KIRKINDAN SONRA © Copyright 2020. All rights reserved.
Close
× Bize yazabilirsiniz !