Her şeyden önce sosyal fobi bende de olabilir mi diye düşünmelisiniz.
Ancak bunu anlamak için de bir uzmana test yaptırarak başlayabilirsiniz. https://dunyadanismamerkezi.com
Çevrenizde mutlaka tanık olduğunuz, size ilginç gelen davranışlar sergileyen insanlar olmuştur.
Her insan bir değildir sonuçta.
Ancak bunun sebebi genellikle farklı kişilik özelliklerimiz olsa da kimi zaman aklımıza gelmese bile
bazı psikolojik rahatsızlıklar olabilmektedir.
Kalabalık ortamlarda çekingenliğiyle garip duruşlarıyla dikkat çeken insanlar görmüş olabilirsiniz.
Sebebini hiç düşündünüz mü?
Kişi kendisini o an rahat hissetmeyerek, belki de kaygılanıyor olabilir mi acaba?
Belki de kalabalık ortamlarda gerilen, anksiyetesi olan o kişi siz bile olabilirsiniz.
Başkalarının yanında konuşmaktan, yemek yemekten çekinen kişilerde halk arasında
Sosyal Fobi olarak bilinen psikolojik rahatsızlık olabilmektedir.
Bu kişiler başkalarının onlar hakkında ne düşündüğü konusunda çok büyük endişe duyarlar. Genellikle ergenlik çağında başlayan sosyal fobi ileri ki yaşlarda da devam edebilmektedir.
Okulda ders esnasında konuşmaktan kaçınmak, sınıf içerisinde görüş bildirmek veya
sunum yapmak gibi aktiviteler bazı öğrencileri normalde daha fazla korkutmaktadır.
Utanç duygusu, rezil olma korkusu eğer işinizde, okulunuzda size engel oluyorsa sizde de
sosyal fobi olabilir.
Bazı durumlarda sosyal fobi panik atak gibi sonuçlarda verebilmektedir.
Genellikle yetişkinler bu durumun farkındadır.
Ancak çocuklar farkında olmayabilirler. Bu yüzden aileler bu konularda dikkatli olmalıdır.
Sosyal fobide en sık görülen belirtiler titreme, kaslarda kasılma, kızarma ve ses titremesi gibi
şeyler olabilmektedir.
En sık görüldüğü durumlar ise;
Toplum içinde telefonla konuşma, herkesin seni duyabildiği yerlerde görüşlerini belirtme ve
sizden daha yetkin, üstün gördüğünüz biri ile konuşmaya çalıştığınız zamanlardır.
Konu ile benzer içerikteki Sosyal Olmak ve Sosyalleşmek , Sosyal Kaygı (Anksiyete) Bozukluğu yazılarımızı da okumanızı öneririz.
Sosyal fobi denilen illet neden oluşur?
Kalıtsal rolü çok az olsa da ailenizde sosyal fobisi olan biri varsa sizde de olma olasılığı çok yüksektir.
Uzmanlara göre en büyük etken beyinde salgılanan serotonin hormonu yüzündendir. Serotonin miktarının vücudunuzda olması gerekenden az olması sizde iletişim bozukluklarına sebep olabilmektedir.
Ayrıca sosyal fobinizin başınıza gelen belirli bir sebep yüzünden meydana çıkma olasılığı da çok yüksektir.
Mesela küçükken sınıfta yaşadığınız bir utanç anını unutamazsanız daha sonrası için bu korku
sizde yer edinerek ve ileriki okul, hatta iş hayatınızda bunun sonuçlarına katlanmak zorunda kalabilirsiniz.
Bunlara ek olarak sosyal fobisi olan bireylerin hayatlarına bakıldığında aileleri tarafından yetiştirilme biçimlerinin de çok büyük etkisi olduğunu görebiliriz.
Ailelerin daha uslu bir çocuk yetiştirmek için yaptıkları baskılar, çocukların özgüvenlerini
sarsabilmekte ve toplum içindeki davranışlarında bozukluklara sebep olabilmektedir.
Büyüme çağındaki çocukların konuşurlarken sürekli düzeltilmeye çalışılması ve
durdurulması çocukların kendilerini ifade etmelerinde çekinceler yol açabilmektedir.
Sürekli acaba ben yanlış bir şey mi dedim?
Yanlış bir şey dersem ne olur gibi korkular sosyal fobinin temelini atan korkulardır.
Nasıl Tedavi Edilir?
Sosyal fobi psikoterapi ve ilaç tedavisiyle çözümlenebilmektedir.
Hastanın durumuna göre ikisinin beraber uygulanması daha iyi sonuç verebilmektedir
Tedavi süresi genelde hastanın durumuna göre değişmekle beraber genelde 9-12 aydır. Sosyal Fobisi olan insanların öncelikle bu durumun bir hastalık olduğunu kabul etmeleri önemlidir.
Toplum tarafından o kişilerin çekinik, utangaç olarak adlandırılıp üstlerinin kapatılmayan
hastaların hemen tedaviye yönelmelerinin önünde engeldir.
Ancak unutulmamalıdır ki bu hastalık kişiden birçok şey çalmaktadır. https://psikiyatri.org.tr
Sağlıklı kurulmuş arkadaşlık ilişkileri, iş ortamları ve kendilerine duydukları güvenin verdiği hissin nasıl olduğunu bilmeden yaşayabilmektedirler.
Kendimizde, ailemizde veya çevremizde bu belirtiler varsa kayıtsız kalmamalıyız ve
hayat standartlarımızı yükseltmek adına adım atmaktan çekinmemeliyiz.