Sarnıçlar, içinde su biriktirmek için yer altında yapılan depolardır.
Eskiden evlerin bodrum katlarındaki küçük sarnıçlarda, damdan alınan yağmur suyu biriktirilmekteydi.
Ancak, daha eski dönemlerde de suyu bir mahalle ya da kent halkı tarafından kullanılmak üzere, çok daha büyük boyutlarda sarnıçlar yapılmaktaydı.
Fakat Arkeolojik kazılarda Antik Çağ’da Anadolu’da, dağ kalelerinde, su gereksiniminin sarnıçlarla karşılandığını gösteren buluntulara rastlanmıştır.
Bizans döneminde sarnıç yapımına büyük önem verilmiştir.
Sarnıçların en ünlülerinin yer aldığı İstanbul’daki üzeri tümüyle kapalı sarnıçlar bulunduğu gibi, büyük bir havuz görünümünde açık sarnıçlar da yapılmıştır.
Bu sarnıçlara su kent dışındaki kaynak ve göllerden su kemerleriyle getirilmekteydi.
Sarnıçlar ve İstanbul
İstanbul’da günümüze değin kalmış sarnıçların en büyük ve ünlüleri her ikisi de Sultanahmet semtinde bulunan Binbirdirek Sarnıcı ve Yerebatan Sarayı sarnıçlarıdır.
Ayrıca Fındıkzade, Çarşamba ve Karagümrük semtlerinde de açık sarnıçlar bulunmaktadır.
Osmanlı döneminde bu açık sarnıçlar bostan olarak kullanıldığı için “Çukurbostan” adıyla anılmaktadır.
Karagümrük’teki açık sarnıç ise bugün futbol sahası olarak kullanılmaktadır. https://tr.wikipedia.org/
Şerefiye Sarnıcı, Yerebatan Sarnıcı gibi sarnıçlar, İstanbul’un en çok ziyaretçi çeken eserleri arasında yer almaktadır.
Ayrıca, Acımusluk Sokağı Sarnıcı, Aspar Sarnıcı, Binbirdirek Sarnıcı, Hagios Makios Sarnıcı gibi diğer sarnıçlar da az bilinmekle birlikte yerli ve yabancı turistlerce ziyaret edilen sarnıçlardır.https://tr.wikipedia.org
Yerebatan Sarnıcı
Yerebatan Sarnıcı, Bizans imparatoru I. Justinianus (527-565) tarafından yaptırılmıştır.
Ancak Suyun içinden yükselen pek çok mermer sütun nedeniyle halk arasında Yerebatan Sarayı olarak da adlandırılmaktadır.
Sarnıcın bulunduğu yerde daha önce bir bazilika bulunduğundan ötürü de yapı Bazilika Sarnıcı olarak da adlandırılmaktadır.
Ayrıca sarnıç Dan Brown’un Cehennem adlı romanına da konu olmuştur.
Halihazırda İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB) iştiraklerinden Kültür A.Ş. tarafından işletilen Yerebatan Sarnıcı,
Müze olmanın yanında ulusal ve uluslararası birçok etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır.
Sarnıçlar ve Şerefiye Sarnıcı
Şerefiye Sarnıcı 428 ve 443 tarihleri arasında İmparator II. Theodosius tarafından, Bozdoğan Kemeri vasıtasıyla su depolamasını sağlamak amacıyla inşa edilmiştir.
Ana girişi Fatih’teki Piyer Loti Caddesi’ndedir.
Konu ile ilgili olarak da Haliç Bölgesi ve Pier Loti ve Topkapı Sarayı Tarihçesi yazılarımızı da okumanızı öneririm.
Her şeyden önce yakın zamana kadar pek bilinmeyen bir yapıdır.
Sütun sayısı ve yüzölçümü bakımından Yerebatan ve Binbirdirek sarnıçlarından daha az olup,
kapsamlı bir araştırma yapılmaması nedeniyle kapıda bulunan tabeladaki kısa bilgi dışında hakkında çok bir şey bilinmemektedir.
Yaklaşık 1565 yıllık yapı Constantinus ve Theodosius sarnıcı olarak anılsa da genellikle Şerefiye ismi kullanılmaktadır.
Ancak, alınan kararla üzerindeki bina kaldırılıp sarnıç restore edilerek üzeri yeşil alan olarak düzenlenmiştir.
Yerebatan ve Binbirdirek Sarnıçları arasındaki bağlantı gibi bu sarnıcın da bağlantılı olduğu tespit edilmiştir.
Ama bu konuda henüz ayrıntılı bir çalışma yapılmamıştır.
Binbirdirek Sarnıcı
Yerebatan Sarnıcı’ndan sonra İstanbul’daki ikinci büyük su sarnıcıdır.
Eski Bizans kaynaklarına göre IV. yüzyılda Konstantin zamanında yaptırılmıştır. http://www.binbirdirek.com.tr
Ayrıca, içinde bulunan 224 orijinal sütunundan 212 tanesi günümüze kadar ulaşabilmiştir.
Ayrıca, günümüzde organizasyonlar ve etkinlikler için de kullanılmaktadır.
Özel davet ve etkinlikler yapıldığı sürelerde müze olarak kullanıma kapatılmaktadır.