Karadeniz Kıyısındaki İstanbul Kasabaları

1.2K

Karadeniz kıyısındaki bu anlatacağım kasabaların kimisi hala sadeliğini koruyan yerlerdir.

Karadeniz kıyısındaki İstanbul kasabaları
Karadeniz kıyısındaki İstanbul kasabaları

Fırsat buldukça özellikle de hafta içi günlerde, hafta sonunda akın eden İstanbul halkından ayrı bir zaman diliminde buraları gezmenizi öneririm. https://tr.wikipedia.org

Hatta konaklamak için de bu yöreleri tercih ederek daha fazla zaman geçirebilirsiniz.

Karadeniz'e Boğaz geçişi
Karadeniz’e Boğaz geçişi

Haydi şimdi bu yörelerden bahsetmeye başlayalım.

Ayrıca THY(Türk Havayolları’nın blog sayfasından da farklı İstanbul yazılarını https://blog.turkishairlines.com/tr sayfasından takip ederek okumanızı önermekteyim.

Karadeniz Kıyısındaki Karaburun

Karadeniz sahilindeki Karaburun
Karadeniz sahilindeki Karaburun

İstanbul’un Karadeniz kıyısındaki bu şirin kasabasının nüfusu oldukça azdır.

Özellikle de Karadeniz çarşaf gibi olmaktadır bazı aylarda.

Mesela bazı yaz aylarında.

Fakat son dönemde hava şartlarındaki ani değişim bu durumu da gün be gün değiştirmektedir.

Ancak iklim krizinin etkisi ile de kış aylarında da bir o kadar hırçındır.

Her şeyden önce bu güzel kasaba halkının ilk önceleri balıkçılık, ormancılık ile uğraşsalar da şimdi tam bir emekli kasabasına dönüşmüştür.

Hem İstanbul merkeze ulaşımı yakın olmakla birlikte rahat bir Anadolu kasabası havası vardır.

Hafta sonunda İstanbul’un diğer semtlerinden de gelenler buraları canlandırmaktadır.

Şile

Şile
Şile

Karadeniz kıyısındaki diğer bir İstanbul kasabası da Şile dir.

Doğal güzellikleri ve coğrafi yapısıyla daha çok Ege kıyılarını çağrıştırmaktadır.

Her şeyden önce uzun sahili, plajları, evleri, kaleleri ve irili ufaklı mağaralarıyla, hafızalarda hep tatil yeri olarak kalmaktadır.

Balıkçı barınağının bulunduğu liman bölgesinde, sahile çok yakın bir adacıkta yer alan Şile Kalesi, Cenevizlilerden kalmadır.

Buradaki Şile Feneri, ilçenin simgesidir.

Şile Feneri
Şile Feneri

Balıkçıların da bulunduğu bu kasabada bulunan oteller İstanbul’un iş hayatı ve haftanın koşturmasından kaçanların hafta sonu konakladıkları yerlerdir.

Sonuçta ulaşımın kolaylığı nedeni ile de çok ilgi görmektedir.

Ağva

Ağva ve Nehri
Ağva ve Nehri

Her şeyden önce İstanbul’un Karadeniz kıyıları Ağva’da son bulmaktadır.

İki dere arasına kurulu Ağva, geçmişte Rumların yaşadığı bir balıkçı köyüydü.

Kocaeli tarafından gelen Yeşilçay ile, Gebze’den gelen Göksu derelerinin Karadeniz’e döküldüğü yerin ortasına kurulmuştur.

Ağva’da yaşayanlar, esasen Türkmenlerdir.

Ağva ormanlık alanı deresi
Ağva ormanlık alanı deresi

Karadeniz kıyısında yaşamak, onları da deniz insanı haline getirmiştir.

Ağva’da balıkçı barınaklarına uygun koy olmadığı için, Yeşilçay barınak olarak kullanılmaktadır.

Göksu deresiyse, tatil köyü havasındadır.

Karadeniz Kıyısındaki Şirin Kasaba Demirciköy

Karadeniz sahilindeki bu güzel İstanbul kasabası da halkın akınına uğrayarak çarpık yapılaşmadan nasibini almıştır.

Demirciköy, köy olmaktan çıkmış; denize doğru uzayan orman, yapılarla dolmuştur.

Kilyos ’a sadece 2 kilometre mesafededir.

Ancak yapılaşmalarla bu iki köy neredeyse birleşmiştir.

Ancak Osmanlı döneminde köy, paşaların yazlık konaklarıyla doluymuş.

Buranın eski sakinleri de yine Rumlarmış.

Ayrıca köy halkı o zamanlar ormancılıkla, tarımla uğraştaydı. Sonuçta 8-10 haneden oluşmaktaydı.

Fakat son 20-30 yıl içinde imara açılan arazilerle birlikte, köyün neredeyse tamamında ve çevresinde siteler kurulmuştur.

Bir zamanlar yolu bile olmayan ve Sarıyer’e yürüyerek ya da atlarla gidebilen köy halkı da tarımı, ormancılığı bırakarak inşaatla uğraşmaya başlamıştır.

Diğer İstanbul ilçeleri gibi burası da inşaat ve çarpık yapılaşmadan nasibini almıştır.

Rumeli Feneri

Rumeli Feneri
Rumeli Feneri

Yine Karadeniz sahilindeki güzel İstanbul kasabalarından birisidir.

Halkı balıkçılıkla uğraşmakta ve küçük restoranlarda taze balık yemek mümkün olmaktadır.

Bu noktadan da hırçın Karadeniz’i izlemek ve gün batımında dönen balıkçı teknelerini izlemek çok güzeldir.

Anadolu Feneri

Anadolu Kavağı
Anadolu Kavağı

Boğaz’ın bir diğer kapısı gibidir.

Boğaz ile Karadeniz’in kesiştiği Yon Burnu üzerine kuruludur.

Orman ve tarıma elverişli olan alanları kıyıdan iç taraflardadır.

Denizi; balığa çıkan takalarla, İstanbul Boğazı’na doğru yol alan koca gemilerle süslüdür.

Karadeniz girişinde gemiler Boğazı geçmek için sıralarını beklemektedirler.

Anadolu Feneri
Anadolu Feneri

Fakat Riva gibi burası da Karadeniz kıyılarının turistik bir yöresidir.

İstanbul’dan günü birlik balık yemeye gelenler deniz kıyısındaki restoranları doldurmaktadırlar.

İstanbul Eminönü’nden kalkan şehir hatları vapuru Boğazın kıyısındaki her iki yakasındaki iskelelere sırası ile uğrayarak yaklaşık bir buçuk saatte buraya son nokta olarak ulaşmaktadır.

Şehir hatları vapuru Boğaz Turu
Şehir hatları vapuru Boğaz Turu

Yaklaşık 1 saat kadar burada durduktan sonra da tekrar boğazın kıyı iskelelerine uğrayarak çıktığı noktaya dönmektedir.

Hem ucuz hem de keyifli bir İstanbul Boğaz turu için en güzel seferdir bu yolculuk.

Karadeniz Kıyısındaki Balıkçı Kasabası Garipçe

Karadeniz sahilindeki Garipçe
Karadeniz sahilindeki Garipçe

Küçük bir İstanbul kıyı kasabasıdır ve halkı balıkçılıkla geçinmektedir.

Nüfusu diğer kıyı kasabalarına göre daha azdır.

Özellikle de korsan koyuna benzeyen kıyısı ile çok güzeldir.

Kıyısı sarp olması sebebi ile de balıkçı barınağı Rumeli Fenerindedir.

Yeni bir imar izni verilmemesi sebebi ile de buradaki nüfus artmamaktadır.

Özellikle de gençler İstanbul merkezde yaşayarak çalışmayı tercih etmektedirler.

Zaten ilk zamanlarda da buranın halkı Trabzon’dan gelenlerden oluşmuştur.

Ayrıca bazı Türk filmlerinin çekildiği sakin bir Karadeniz kıyısı İstanbul kasabasıdır.

Kilyos

Karadeniz sahilindeki Kilyos
Karadeniz sahilindeki Kilyos

Diğer kıyı köyleri gibi Kilyos da aslında balıkçı köyüdür.

Ancak kaderi, 1960’lı yıllarda dönemin İstanbul sosyetesinin gözde yeri olmasıyla değişmiştir.

Ancak ilerleyen yıllar ile bugünlere geldiğimizde ise, Yazları dolup taşan sokaklarda kimseler yoktur.

Kilyos
Kilyos

Sadece karayolu boyunca yapılmış birbiri ardına siteler görmektesinizdir.

Özellikle Yaz aylarında Pazar günleri araçlar ile denize girmeye gelen İstanbul halkı doldurmaktadır sahillerini.

Tarihi Doğu Roma dönemine kadar giden Kilyos Kalesi ise, Doğu’da askeri bölgenin sınırları içindedir.

Kalenin bulunduğu tepeden denize inen patikayı takip ettiğinizde sarp kayalıklar karşınıza çıkmaktadır. Fakat denizin dalgaları ürkütücü boyutlara varmaktadır bazı aylarda.

Buraların dışındaki İstanbul’un Çamlıca Kulesi Açıldı, Çengelköy Deyince ve Haliç Bölgesi ve Pier Loti yazılarımızı da okuyarak bu yerleri de görmenizi öneririm.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Close
KIRKINDAN SONRA © Copyright 2020. All rights reserved.
Close
× Bize yazabilirsiniz !