İzmir 30.10.2020 saat 14.51 de 7 şiddetindeki depremin ardından bir paylaşım.
Her şeyden önce İzmir aşığı olan ve önceden çoğumuzun bilmesine rağmen İzmir’ lilerin
deprem dayanışmasını anlatan yazının sahibi dostumuzdan tekrar dinleyelim.
Ancak İstanbul doğumluyum.
Ayrıca dededen İstanbul’lu, İstanbul’un yerlilerinden dedikleri…
Ama hep gurur duydum bununla, sanki marifetmiş gibi…
Ayrıca kızardım İzmir aşıklarına.
Abartı bulurdum o İzmir “şakşak”çılığını. Ne alakası var derdim hep…
Ne farkı var İzmir’in diye düşünürdüm.
Sonra İzmir’i tanımaya başladım.
Derken İzmir’lileri…
Çok güzellerdi.
Hala çok güzeller.
Harbi, özgür, açık sözlü, umursamaz.
Sonra bana “söğüş” yedirdi canım “İzmir’li”…
Usta, o nedir ya?
Ben o söğüş için bile yaşarım İzmir’de…
Sonra bir 10 Kasım’da İzmir’e gittim…
Yanımda “has!” bir İzmir’li ile.
O neydi?
O nasıl bir saygı, o nasıl bir anma, o nasıl bir düzen…
O nasıl bir sevgiydi?..
Yine de bir “hadi canım, o kadar da değil” durumum oldu…
Dün İzmir Sallandı.
Hem de ne sallanma… Deprem Gerçeği ve Deprem Sigortası.
Ölenler, enkaz altında kalanlar, evsiz kalanlar…
Bir yandan yüreğimi burkan acı, bir yandan endişe, bir yandan da “şimdi ne yapacak bu insanlar” sorusu ..
Derken Instagram da bir paylaşım gördüm;
İzmir’deki oteller odalarını depremzedelere tesis etmeye başladı.
“Aferin be” dedim…
Sonra tüm toplu taşıma ücretsiz oldu.
İnsanlar paylaşım yapmaya başladılar; “Wİ Fİ şifremizi kaldırdık, dilediğiniz gibi kullanın” diye…
Gözlerim dolu, titreyerek okuyorum…
Restoranlar, kafeler… https://blog.obilet.com/
“Gelin hadi, sabaha kadar sizinleyiz, sıcak çorba ikramımız, birlikte olalım bu gece, misafirimizsiniz”
Bir arkadaşım yazmış; “evim küçük, olsun, gelin, çay demleriz, birlikte otururuz” diye davet ediyor bir depremzede aileyi…
Çadırlar kuruldu…
Tanrım… O da ne??
Etrafta yaşayan evlerden insanlar sıcak yemekler, çaylar, çorbalar yapıp getiriyor…
Birden İstanbul Atatürk Havaalanı’ndaki patlamada kaçışan insanları taksisine almak için 100 dolar isteyen o taksiciyi hatırladım…
Komşu apartmandan bir kadın, depremzedeye “merak etme, biz buradayız” diyordu…
GEÇMİŞ OLSUN DENİZİN KIZI, KIZI DENİZ KOKAN İZMİR.
İzmir’in dağlarında çiçek açıyormuş gerçekten.
Anladım.
Emre Dölcel
İzmir Son Durum
30.11.2020 tarihi itibari ile İzmir’de deprem yaşayanlar geçici olarak konteynerlere yerleştirildi.
Ev kiralarının ve nakliye fiyatlarının çok arttığı, pandemi döneminde iş bulmak veya mevcut işini koruması zorlaşan halkın yeni ev almaya veya borçlanmaya elverişli bütçeye temkinli yaklaşıyor olmalarından kaynaklanıyor.
Mevcut konutlarda yapılan incelemelerde de yetkili kişilerce verilen sağlamlık bilgisine mevcut ev sahipleri ile farklı görüşlerde bulundukları haberlere konu olmaktadır.
2020 boyunca sık sık olan depremlere bağlı olarak İstanbul için de yeni önlemler alınmaya çalışıldığı belirtiliyor.
1999 Kocaeli ve Düzce depremi sonrası alınması beklenen önlemlerin geçen bunca yıl sonrası tekrar gündeme gelmesi yine de sevindiricidir.
Deprem gibi doğal felaketler olmadan bazı tedbirleri almak gerekir.
Yapılan olası deprem simülasyonları hem halk sağlığı açısından hem de ekonomimiz için hiç de iç açıcı görünmemektedir.
Beklenen deprem olasılığına karşı sadece bina güçlendirmeye çalışmak da yeterli olmayacağı aşikardır.
işin bir diğer yüzü de emekli ve dar gelirlinin zar zor aldığı evinin dönüşümüne gücü yetmeyeceğinden yola çıkılarak çözüm şekli oluşturmak çok önemlidir.