İsmail Dümbüllü Geleneksel Türk Tiyatrosunun son temsilcisidir.
Orta oyunu ve Tulûat sanatçısıdır.
Yaşadığı dönemin en ünlü güldürü sanatçılarındandır.
Sinema, ortaoyunu ve operetlerde oynayan sanatkar 1897 yılında İstanbul’da doğmuştur.
Babası padişah II. Abdülhamid’in silahşorlarından Zeynel Abidin Efendidir.
Annesi ise Fatma Azize Hanım dır.
Üsküdar İttihat-ı Terakki Mektebi’nde ilköğrenimini tamamladıktan sonra askeri ortaokula devam etmiştir.
İsmail Dümbüllü’nün Tiyatro Hayatı
Tiyatro merakı yüzünden askeri ortaokuldan atılmıştır.
Tiyatroya Karagöz Hüseyin’in sahnesinde amatör olarak başlamıştır.
Fakat tiyatro hayatına gençliğinde Kel Hasan’ı izleyerek işe başlamıştır.
Sonuçta 1926 yılına kadar Kel Hasan’ın yanında çalışarak tuluat geleneğini öğrenmiştir.
1923 yılında Tevfik İnce ile birlikte tuluat kumpanyası kurarak tüm Türkiye’de temsiller vermişlerdir.
Kantocu Peruz Hanım’ın söylediği “Dümbüllü” kantosuna bir gazel ekleyerek söylemesi nedeniyle “Dümbüllü İsmail” olarak tanınmıştır.
Ancak sanatını tiyatro dışında radyoda da icra etmiştir.
Ayrıca radyo yayınlarını geleneksel Türk tiyatrosunu halka anlatma aracı olarak kullanmıştır.
Sözlü kültür tiyatro geleneklerini radyo, sinema gibi mecralara da aktarıp geleneksel Türk tiyatro sanatının daha çok kişi tarafından bilinir hâle gelmesi ve orta oyunu türünün devamlılığını sağlamada etkili olmuştur.
Her şeyden önce ‘’Gözlemeci’’, ‘’Kavuklu’ ya Hile’’, ‘’Çifte Hamamlar’’, ‘’Ters Biyav’’ ve ‘’Kanlı Nigar’’ oynadığı oyunlar arasında en çok bilinenleridir.
1940’lı yılların sonlarında sinemada bir ‘’halk komiği’’ tanımlamasıyla yıldızlaşan Dümbüllü; oynadığı filmlerde en çok Nasreddin Hoca tiplemesi ile özdeşleşmiştir.
1946 yılından itibaren elliye yakın sinema filminde rol almıştır.
Ayrıca Muhsin Ertuğrul ve Türk Tiyatrosu, Türk Tiyatrocu ve Son Mektubu yazılarımızı da okumanızı öneririm.
İsmail Dümbüllü Kavuk ve Fes Devri Geleneği
Hocası Kel Hasan Efendi’nin orta oyununu temsil eden kavuğunu ve tuluat sanatının simgesi kabul edilen fesini devralan İsmail Dümbüllü, bu iki simgeyi 1968’de Münir Özkul’a devretmiştir.
Bu iki simge Türk tiyatro oyuncuları arasında geleneksel bir törenle devredilmeye devam etmektedir.
Münir Özkul, Dümbüllü’den aldığı ve tuluat sanatının simgesi sayılan fesi Müjdat Gezen’e; Müjdat Gezen ise 2017’de Baba Sahne’nin açılışı sırasında Şevket Çoruh’a devretmiştir.
Orta oyununu temsil eden kavuk ise;
Münir Özkul tarafından 1989’da Ortaoyuncular Tiyatro Topluluğu’nun kurucusu Ferhan Şensoy’a,
2016 yılında Ferhan Şensoy tarafından Rasim Öztekin’e devredilmiştir.
Ancak Rasim Öztekin 2020 Ağustos ayı itibarıyla tiyatrodan emekli olmuş olması nedeniyle, Kavuk’u Türkiye’deki sanat yapmanın zorluklarına karşı, sanatı ile kazandıklarını yine tiyatroya yatırarak Kadıköy’de Baba Sahne’yi kuran Şevket Çoruh’a devredeceğini açıklamıştır.
20 Eylül 2020 tarihinde Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda düzenlenen özel bir devir teslim töreniyle Kavuk, Çoruh’a devredilmiştir.
Böylece 2020 yılında Fes ve Kavuk üçüncü kez tek bir sanatçıda buluşmuştur.
İsmail Dümbüllü 1968’den sonra zaman zaman sahneye çıkmaya, radyo oyunlarında yer almaya devam etmiştir.
Ayrıca 1970’te, Nurhan Damcıoğlu ve Halit Akçatepe ile birlikte Çalıkuşu Opereti’nde rol almıştır.
Geçirdiği bir trafik kazasından sonra 5 Kasım 1973’te 75 yaşında ölmüştür.
Cenazesi, 30 Ekim 1973 tarihinde trafiğe açılan Boğaziçi Köprüsü üzerinden geçirilen ilk kişi olan İsmail Dümbüllü Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilmiştir.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org 04.Kasım.2021