İskenderiye Kütüphanesinin Sırrı

371

İskenderiye Kütüphanesi, MÖ 3. yüzyılın başlarında Mısır’ın İskenderiye kentinde Ptolemaios hanedanı tarafından kurulmuş olan antik bir kütüphanedir.

İskenderiye Kütüphanesinin Sırrı
İskenderiye Kütüphanesinin Sırrı

Eski kaynaklar, burada 900 bin cilt el yazması eserin toplandığından bahsetmektedir.

 İskenderiye Müzesi olarak bilinen araştırma enstitüsünün bir bölümü olarak inşa edilmiştir. Her şeyden önce insanlık tarihinde meydana getirilmiş önemli eserlerden birisidir.

Kral tarafından desteklenen kütüphanenin yayınevi görevi de görmüş olduğu rivayet edilmektedir.

Ancak, Yunan, Akdeniz, Ortadoğu, İran gibi medeniyetlere ait pek çok el yazması eserin Yunanca çevirisi ve kopyaları burada hazırlanmıştır.

Kütüphanenin kurulması emrini veren dönemin Mısır hükümdarı Ptolemaios dur.

Bilim ve edebiyata düşkünlüğüyle bilinmektedir.

Bu Kütüphaneyi yaptırarak Mısırlıların gelenek ve göreneklerini, dinlerini benimseyerek halkın sevgisini kazanmıştır.

İskenderiye Müze’sinde o devirde bilinen bütün ülkelerdeki hayvan ve bitkilerin bir örneği bulunmaktaydı.

Ayrıca müzede botanik bahçesi, rasathane, otopsi yoluyla insan vücudunun incelenmesi için bir anatomi salonu, fizik, kimya, tıp, astronomi, matematik, felsefe, edebiyat ve fizyoloji bilimleri içinde evler bulunmaktaydı.

Fakat Müzenin en önemli bölümü kütüphanesiydi.

Ayrıca, Mısır’a giren her kitabın buraya götürülmesi mecburiyeti vardı.

Bu kitapların burada bir nüshası çıkarılarak sahibine geri verilirdi.

Ama kitabın aslı ise kütüphanede kalmaktaydı.

Diğer bir yandan da yurt dışına gönderilen görevliler, başka ülkelerde buldukları kitapları satın alarak bu kütüphaneye getirirlerdi.

Böylece, o zamana kadar birçok bilime ait dağınık halde ve kaybolmaya mahkum durumda olan eserlerin bu kütüphanede toplanması sağlanmıştır.

Konuya benzer Platon ve Hayat ve İonna KUÇURADİ yazılarımızı da okumanızı öneririm.

İskenderiye Kütüphanesinin Yakılması

Hanedanı’nın son bulması ile birlikte, burası tek tanrılı dinlerin hedefi haline gelmiştir. Kütüphanedeki kitapların büyük bir kısmının ilk yakılma olayı 391 yılında Bizans İmparatoru I. Theodosius’un emri ile olmuştur.

Ancak, İskenderiye’de Hıristiyanlığın zorla yayılmasına tepki gösteren Paganların kılıçtan geçirilmesi sırasında, kütüphanede bulunan ve Paganlığa temel oluşturabilecek bütün kitapların toplanarak yakılması emri verilmiştir.

Daha sonra İskenderiye şehri Müslümanların kontrolüne geçmiştir.

İslam medeniyetinin en büyük isimlerinden biri olan İbni Haldun, İskenderiye Kütüphanesi’ni Hz. Ömer’in yaktırdığını söylemektedir.

Hz. Ömer yakma buyruğunu verirken;

Bu kütüphanedeki kitapların içindeki bilgiler Kur’an’da varsa bunlara gerek yok. Kur’an’da yoksa bunlar geçerli değil.

Öyleyse ne duruyor, o zaman yakılmalıdır” demiştir.

Ayrıca bu olay Katip Çelebi tarafından da “Mizan’ül Hak” isimli eserinde teyit edilmektedir.

Ancak, Kütüphanenin Sezar tarafından, İskenderiye’yi kuşattığı sırada yok edildiği görüşü de çeşitli tarihi eserlerde yer almaktadır.

Kütüphanenin varlığını 4. yüzyıla kadar sürdürdüğü bilinmektedir.

Fakat Sezar’ın kuşatmasında sadece bir bölümünün zarar görmüş veya yıkılmış olduğu da düşünülmektedir.

İskenderiye Kütüphanesi yeni hali

Sonuçta Yakılan kütüphanenin bulunduğu alanda Yeni İskenderiye Kütüphanesi yapılarak 2002 yılında da hizmete açılmıştır.

Her şeyden önce 2009 yılı yapımı Agora filmi İskenderiye kütüphanesinin yok oluşunu anlatmaktadır.

İskenderiye Kütüphanesinin sonu ile ilgili birçok efsane bulunmakla birlikte;

Bunlardan en çok halk arasında inanılan iki tanesi kütüphanedeki kitapların hamamlarda tam 6 ay boyunca yakıldığıdır.

Bir diğeri ise kütüphanenin tam 6 ay boyunca yandığıdır. https://tr.wikipedia.org

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Close
KIRKINDAN SONRA © Copyright 2020. All rights reserved.
Close
× Bize yazabilirsiniz !