En son neler okudum bunları sizlerle paylaşmadan önce belki tekrar olacak olsa da sizlerle kitap okumayı neden önemsediğimi paylaşmak isterim.
Okumak, insanın zihinsel ve duygusal gelişimine katkıda bulunan en değerli aktivitelerden biridir.
Kitaplar, bilgi ve deneyim dünyasını genişletirken, aynı zamanda hayal gücünü ve empati yeteneğini de geliştirir.
Günümüzde, teknolojinin gelişmesiyle birlikte kitaplara erişim daha da kolaylaşmış ve çeşitlenmiştir. Bu yazıda, kitap okumanın faydaları ve en son çıkan kitaplar hakkında bilgi vereceğim.
Kitap Okumanın Faydaları
- Zihinsel Gelişim: Kitap okumak, beyin fonksiyonlarını geliştirir ve zihinsel esnekliği artırır. Okuma sırasında beyin, yeni bilgiler öğrenir ve mevcut bilgileri pekiştirir. Bu süreç, hafızayı güçlendirir ve bilişsel yetenekleri geliştirir. Hayal Gücü Ve Hayal Eden Beyin
- Stres Azaltma: Kitap okumak, stres seviyelerini düşürmenin etkili bir yoludur. İyi bir kitabın içine dalmak, günlük hayatın stresinden uzaklaşmayı sağlar ve rahatlama hissi verir. Araştırmalar, sadece birkaç dakika kitap okumanın bile stres hormonlarını azaltabileceğini göstermektedir.
- Empati Gelişimi: Farklı karakterlerin ve yaşamların anlatıldığı kitaplar, empati yeteneğini geliştirir. Okuyucular, karakterlerin duygularını ve düşüncelerini anlamaya çalışırken, kendi empati yeteneklerini de geliştirirler. Bu durum, sosyal ilişkilerde daha anlayışlı ve duyarlı olmayı sağlar.
- Dil ve İletişim Becerileri: Kitap okumak, kelime dağarcığını genişletir ve dil becerilerini geliştirir. Zengin bir kelime dağarcığı, daha etkili ve akıcı bir iletişim sağlar. Ayrıca, kitaplar aracılığıyla farklı yazım stilleri ve anlatım teknikleri öğrenilir.
- Hayal Gücü ve Yaratıcılık: Kitaplar, hayal gücünü ve yaratıcılığı teşvik eder. Özellikle fantastik ve bilim kurgu türündeki kitaplar, okuyucuların sınırları zorlamasına ve yeni fikirler üretmesine yardımcı olur. Bu durum, yaratıcı düşünme becerilerini geliştirir. Çanta ve Etkileyici Hikayesi Kitap okumak, bireyin zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimine katkıda bulunan önemli bir aktivitedir. Zihinsel gelişimden stres azaltmaya, empati yeteneğinden dil becerilerine kadar birçok faydası bulunmaktadır. Ayrıca, her yıl çıkan yeni kitaplar, okuyuculara farklı dünyalar ve hikayeler sunarak okuma deneyimini zenginleştirir.
En Son Neler Okudum ve Yeni Çıkan Kitaplar
Her şeyden önce kitap dünyası sürekli olarak yenilenmekte ve her yıl binlerce yeni kitap piyasaya sürülmektedir.
Özelliklede pandemi sonrasında yayınlanan kitap sayısında artış gözlemlemekteyim.
Hele bu son iki yıl daha da artış görüyorum.
Bu da bize seçenekleri arttırmaktadır.
Özellikle de bu blog sayfamı kurma amacım olan uzun yaşamın yeni değişimleri de yaşamımıza yansıtacak olması bu konunun önemini vurgulamamız ve birlikte planlamamız gerektiği fikrimi teyid eder durumdadır.
Düşleyen Düşünen Dönüşen İnsan
herhangi bir hayal ya da amaç olmadan günleri devirmek, sosyal mecralarda saatlerce gezinmek,
aşırı dozda dizi izleyerek ya da bilgisayar oyunlarıyla zamanı verimsizce tüketmek,
“Hayatta ne istiyorum?” sorusunu sormadan akıntıya kapılıp gitmek, akışına bırakmayı
“yarını düşünmeden kendini salmak” şeklinde yorumlamak, kendimize ve potansiyelimize ihanet değil midir?
Yaşamın sonlarına yaklaştığımızda geriye dönüp vaktin çoğunu sosyal medyada kedi videosu
izleyerek, beş farklı açıdan selfi çekerek, başkalarının çoğunlukla gerçeği yansıtmayan hayatlarına bakıp hayıflanarak geçirmiş olmayı ister miyiz?
Ancak Bahar Eriş, yeni gerçeklerle uyumsuz hayatlarımızı birçok yönden yeniden düşünmek ve
dönüştürmek zorunda olduğumuzu, bunun için de duygusal zekâ, dikkat ve odaklanma, yaratıcılık,
eleştirel düşünme ve zaman yönetimi becerilerimizi geliştirmemiz gerektiğini söylüyor. Ve sonrasında ekliyor: “Peki bu becerileri nasıl geliştireceğiz?”
Telaşa kapılmadan, denemeye, keşfetmeye ve merak etmeye devam ederek, en önemlisi de anlamlı ilişkiler, işler ve değerler etrafında hayatı yeniden ve yeniden inşa ederek https://www.dr.com.tr
En Son Okuduğum: Beynin Tarihi
Beynin Tarihi bu konu üzerine yazılmış ilk kitaptır.
İnsanlık tarihinde bugüne dek beyinle ilgili bilinen inançlar, düşünceler, keşifler, kafa karışıklıkları, yöntemler, kavramlar, deneyler, kuramlar ve tartışmalar kitapta akıcı bir dille anlatılıyor.
Bütün bunlar beynin tarihine ve beyin bilimlerine katkıda bulunan kişilerin hikâyeleriyle paralel bir şekilde sunmaktadır.
Anlatıdaki hikâyeleri takip ederken sadece tarihini değil, beynin içinde ve beyin bilimleri alanında neler olup bittiğini de kavradığınızı fark edeceksiniz.
Her şeyden önce beynin Tarihi beyinle ilgili tarihöncesi inançlardan tıbbın gelişmesiyle ortaya çıkan bilgi ve
yöntemlere; anatomi, farmakoloji, fizyoloji, psikoloji, beyin cerrahisi, nörobilim gibi disiplinlerin
doğuşuyla birlikte değişen beyin anlayışımıza ve bugünkü bilgilerimize kapsamlı ve tarihsel bir perspektif sağlıyor.
Andrew P. Wickens, amaçladığı gibi, “basit, anlamlı ve anlaşılır” bir biçimde “beynin tutarlı bir tarihini” anlatmayı başarmıştır.
Wickens’ın 10 yılını alan bu çalışma, beyin hakkında mevcut bilgimize nasıl ulaştığımızı anlamak isteyen herkesin ilgisini çekecek.
Nöromatik
Aydınlanma düşünürlerinin Rönesans’tan devralarak üzerine kafa yordukları temel mesele,
işleyiş kuralları zihin tarafından çözülmeye başlanan maddeye kıyasla zihnin ve/ya ruhun nasıl tanımlanacağı, nerede konumlandırılacağı sorusuydu.
Gelgelelim ne Aydınlanma düşüncesini kendine siper ederek Kilise’nin siyasi nüfuzuna meydan okuyan devrimin Fransa’sında, ne de devrim filozoflarıyla yakınlıklarını gizlemeyen “reformcu”-“radikal” liberallerin siyasette giderek gücünü hissettirdiği İngiltere’de, zihnin işleyişinin nasıl açıklanacağı sorusuna sarih bir yanıt bulunabilmiş değildir.
Ancak Nöromatik, Avrupa’da böylesine dallanıp budaklanmakta olan “bilince dair çetin soru”nun
Amerikan bilimi, maneviyatı, ve toplumunda yarattığı çalkantıların izini sürüyor.
Bilincin gerek zihin gerek ruh olarak, daha çok da her iki veçhesiyle birden tezahür ettiği deneylerin peşinde ilerlerken tarihçi John Lardas Modern, Foucault’nun soykütük yöntemine başvurarak 19. yüzyılın ikinci yarısından İkinci Dünya Savaşı sonrası döneme ve nihayet günümüze dek uzanan bir zaman kesitinde, genelgeçer bilim tarihi ve felsefesinin tasvir ettiğinden bambaşka bir manzaranın parçalarını birleştiriyor.
Ve iki nöron arasında bir sinaps yakaladığımız her defasında bilgiyi not ederek bir hafıza kaydı açmayı
ve soykütük inşasına başlamayı teşvik ediyor.
Yeraltı edebiyatı ile devlet sırrı vasfındaki araştırmaların hangi ortak mutfaklarda hangi dolambaçları kat ederek buluştuğunu görmeye, idrak etmeye, düşünmeye davet ediyor.
NEKSUS – Taş Devri’nden Yapay Zekaya Bilgi Ağlarının Kısa Tarihi
Hikâyeler bizi birleştirdi.
Kitaplar düşüncelerimizi ve mitolojilerimizi yaydı.
İnternet bize sonsuz bilgiyi vaat etti.
Algoritma sırlarımızı öğrendi.
Sonra da bizi birbirimize düşman etti.
Peki yapay zekâ neler yapacak?
Son yüz bin yılda biz Sapiensler muazzam bir güce ulaştık.
Ancak tüm keşiflerimize, icatlarımıza ve fetihlerimize rağmen bugün kendimizi yine de bir varoluş krizinin içinde bulduk.
Dünya ekolojik çöküşün eşiğinde.
Siyasi gerginlikler her geçen gün tırmanmakta.
Yanlış bilgiler her yerde, her alanda hızla çoğalıyor.
Üstelik bizi ortadan kaldırabilecek yeni bir bilgi ağına, yapay zekâ çağına doğru son hızla ilerliyoruz.
Başardığımız onca şeye rağmen, kendimize nasıl bu kadar zarar verebiliyoruz?
Neksus insanlık tarihine derinlemesine bir bakış atarak, bilgi akışının bizi bugünlere nasıl getirdiğini tartışıyor.
Bizi Taş Devri’nden Kitabı Mukaddes’in kanonlaştırılmasına, matbaanın icadına,
kitle iletişim araçlarının gelişimine ve son dönemlerde popülizmin yeniden doğuşuna tanıklık ettiren
Ama Harari, bilgiyle gerçek, bürokrasiyle mitoloji, bilgelikle otorite arasındaki karmaşık ilişkiyi sorgulamaya teşvik ediyor.
Roma İmparatorluğu, Katolik Kilisesi ve Sovyetler Birliği gibi sistemlerin iyi ya da kötü,
hedeflerine ulaşmak için bilgiyi nasıl kullandığını örneklerle inceliyor.
Ve insan dışı zekânın varlığımızı tehdit ettiği bu dönemde, her şey için çok geç olmadan neler yapabileceğimizi tartışıyor.
Bilgi ne gerçeğin hammaddesi ne de sadece bir silahtır.
Ancak Neksus yelpazenin bu iki ucu arasındaki umut dolu orta yolu ararken bir yandan biz insanların ortak mirasını yeniden keşfediyor.
En Son Okuduklarımdan Bir Diğeri: Aradığım Şey Kütüphanede Saklı
Tokyo’nun en esrarengiz kütüphanecisi Sayuri Komaçi tarafından sık sık sorulan
ünlü soru: Ne arıyorsun?
Her şeyden önce çoğu kütüphaneci gibi Sayuri de raflarındaki tüm kitapları okumuş.
Ama onu bilge kütüphaneci yapan şey bu değil;
Sayuri kendisine kitap danışanların ruhlarını okuyabiliyor.
Verdiği her sürpriz kitap tavsiyesiyle insanlara yeni dünyaların kapılarını aralıyor,
onları nazikçe hayattaki amaçlarına doğru yönlendiriyor.
İşinden bıkmış genç bir kadın, eskici dükkânı açma hayalleri kuran bir muhasebeci,
kariyeri ve ailesi arasında sıkışıp kalmış bir anne ve kendini tıkanmış hisseden bir sanatçıdır,
emekli olduktan sonra amacını kaybeden bir adam…
Hayatlarının dönüm noktasındaki bu beş insan, Sayuri ve onun tavsiyesi sayesinde beklenmedik kişisel birer yolculuğa çıkıyor;
Aradıkları cevapların aslında hep yanı başlarında, bir kitabın sayfaları arasında saklı olduğunu fark ediyor.
Ancak iki milyondan fazla okura ulaşan Aradığın Şey Kütüphanede Saklı, edebiyatın ve insan bağlarının muazzam gücünü hatırlatıyor.
Çıkmaza girmiş ve bir parça ilhama ihtiyaç duyan herkes için iyileştirici bir hikâye.
“Baştan sona keyifle okuyacağınız bu kitap, her şeyin mümkün olabileceğini hissettiriyor.” –Daily Mail
Bir tutam tuhaflıkla tatlandırılmış çağdaş bir Tokyo hikâyesidir.
Ama içinize dokunacak.” –Japan Times
TIME ve WASHINGTON POST Yılın En İyi Kitabı Seçkilerinde https://domingo.com.tr
Bir CEO’nun Günlüğü
İş ve Yaşam Hakkında 33 Yasa Kitap Açıklaması
Steven Bartlett’in tüm dünyada satış rekorları kıran, sıralamalarda haftalarca bir numarayı koruyan,
41 dile çevrilen kitabı BİR CEO’NUN GÜNLÜĞÜ Boyner Yayınları ile Türkiye’de okurlar ile buluştu.
Kurduğu şirketlerde dünya çapında binlerce kişiyi istihdam eden ve 1 milyar dolardan fazla değerlemeye ulaşan girişimci Steven Bartlett,
Aynı zamanda onlarca farklı alandan yüzlerce etkin lider ile yaptığı röportajlarını yayımladığı Avrupa’nın bir numaralı podcasti,
ABD, İrlanda, Avustralya ve Ortadoğu’da ise en çok dinlenen iş dünyası podcast’lerinden biri olan The Diary of a CEO’nun yaratıcısı.
En Son: BİR CEO’NUN GÜNLÜĞÜ Başka Ne Anlatıyor
Bu kitabında Steven Bartlett, duygularını açıkça ifade eden, empatiyle liderlik eden ve
sürekli olarak kendini geliştiren yeni nesil CEO modelini temsil ediyor.
Bartlett, Richard Branson, Mo Gawdat, Deepak Chopra gibi iş dünyasından spora, sanattan
bilime sayısız başarılı isimle yaptığı röportajlardan edindiği içgörüleri kendi deneyimleriyle harmanlayarak hem iş hayatında
hem de kişisel yaşamda bakış açınızı değiştirecek 33 yasa sunmaktadır..
Bartlett’e göre hayattaki tüm başarı ve başarısızlıkların özünde, evrensel,
tüm sektörlere uygulanabilecek ve büyük şeyler yapmaya veya büyük biri olmaya çalışan
herkes tarafından kullanılabilecek bir dizi ilke yatmaktadır.
Kaynağını psikoloji ve davranış biliminden alan bu 33 yasanın özü, Bartlett’in her kıta ve
yaş grubundan on binlerce kişiyle yaptığı araştırmaların bilgeliğine ve tabii ki,
dünyanın en başarılı CEO’ları ve sektör liderleriyle yaptığı podcast sohbetlerinden edindiği derslere dayanıyor.
Bartlett bu öğrenimleri, güçlü görseller ve gerçek hayattan çarpıcı örnekler kullanarak, öz ve
etkili bir anlatım ile herkese hitap eden kalıcı dersler şekilde sunmaktadır.
BİR CEO’NUN GÜNLÜĞÜ iş hayatında cesur adımlar atmak, kişisel hedeflere ulaşmak ve
geleceğin liderleri arasında yer almak isteyen herkes için vazgeçilmez bir kaynaktır.
Bu, iş stratejisi üzerine bir kitap değil.
Strateji mevsimler gibidir, değişir.
Bu, çok daha kalıcı bir şey hakkında bir kitap.
Bu kitap, büyük şeyler yapmanın ve büyük biri olmanın temel, değişmeyen yasaları hakkında.
Bu yasalar, sektöründen veya mesleğinden bağımsız olarak herkes tarafından kullanılabilecektir.
Bunlar mükemmeliyeti sağlayacak temel yasalar.
Bu yasalar, bugün olduğu gibi bundan 100 yıl sonra da geçerli olacak.
Başlamaya hazır mısınız? https://www.dr.com.tr
Üçüncü Kapı
Daha iyi bir dünya için aydınlatan, düşündüren ve eğiten kitaplar yayınlayan Boyner Yayınları, dünya çapında çok satan bir eseri daha okurları ile buluşturuyor.
Geleneksel başarı metotlarına meydan okuyan “Üçüncü Kapı” liderlerin ve girişimcilerin ilham verici hikayelerini ortaya koyuyor,
sıra dışı stratejileri ve başarıya giden üçüncü kapının sırlarını paylaşıyor.
Girişimcilik, dayanıklılık ve kendine inanmanın gücü üzerine paha biçilmez dersler sunan bir referanstır.
Şayet yeni bir adım atmak, hayatının yönünü değiştirmek, düz yolu değil de bilinmeyen patikayı seçmek: hayallerinin peşinden gitmek…
Ama bunlarla beraber gelen başarısız olma, reddedilme, ne yapacağını bilememe korkusu…
Peki onlar nasıl yaptı?
İşte bu düşünceler ile kendini köşeye sıkışmış hisseden Alex Banayan, belirsizliğin içinde, kariyerlerine sıfırdan başlayarak, kendi alanlarda Everest’in zirvesine tırmanmış kişilerin hayatlarını inceleyerek cevaplar bulmaya çalışmaktadır.
Bu arayış başarının sırlarını çözmek ve dünyanın en etkili liderlerine erişmek için yaptığı olağanüstü birhayat yolculuğuna dönüşüyor.
Bill Gates, Maya Angelou, Steve Wozniak, Jane Goodall, Larry King, Jessica Alba, Pitbull, Tim Ferriss, WarrenBuffet ve çok daha fazlasıyla yaptığı bire bir görüşmelerin ardından Alex, hepsinin ortak noktasını keşfediyor:Üçüncü Kapı.
Hayat, iş, başarı… hepsi gece kulübü gibidir.
İçeri girmenin her zaman üç yolu vardır.
Peki Hangi Kapılar
Birinci Kapı, insanların yüzde 99’unun uzayıp giden bir kuyrukta içeri girme umuduyla beklediği ana giriştir.
İkinci Kapı, milyarderlerin, ünlülerin ve bu işin içinde doğmuş insanların geçtiği VIP girişidir.
Ama kimsenin size söylemediği şey, her zaman ama her zaman, bir Üçüncü Kapı olduğudur.
Sıradan çıkmanız, ara sokağa sapmanız, kapıya yüzlerce kez vurmanız, pencereyi zorlamanız, mutfaktan gizlice girmeniz gereken giriş—ve daima bir yolu vardır.
İlk yazılımını satan Bill Gates ya da Hollywood tarihindeki en genç stüdyo yönetmeni olan StevenSpielberg, hepsi… Üçüncü Kapı’yı kullandı.
Üçüncü Kapı, Alex Banayan’ın başarının Kutsal Kâse’sini anlatan bir kitap yazma hayali ile çıktığı yolculuğun hikayesi.
Warren Buffett’ın hissedarlar toplantısını hacklemekten Larry King’i bir markette kovalamaya
ve LadyGaga ile bir gece kulübünde kutlama yapmaya kadar eşi benzeri görülmemiş maceralarla dolu bu yolculukta Alexgöz korkutucu engellerle, amansız aksiliklerle ve
kendinden şüphe duyduğu anlarla karşılaşıyor, ancak cüretkâr hayalinden asla vazgeçmiyor.
Her şeyden önce Banayan kitabında, başarının sırrını keşfetmiş kişiler ile karşılaşmalarının perde arkasını açık yüreklilikle anlatıyor.
Ancak bu ilginç anılar aracılığıyla girişimcilik, dayanıklılık ve kendine inanmanın gücü üzerine paha biçilmez dersler çıkarmaktadır.
Tutku, azim ve beklenmedik fırsatların öyküsü olan “Üçüncü Kapı”, geleneklerden kurtulup kendi yolunu çizmek isteyen herkes için yol gösterici bir ışık görevi görüyor.
Banayan’ın samimi anlatımı ve kazanılmış bilgeliği, okuyucuları belirsizliği kucaklayarak,
cesur riskler almaya ve kendi “Üçüncü Kapı” larını sonsuz olasılıklarla dolu bir geleceğe açmaya teşvik etmektedir.
İster kurumsal yönetici ister hırslı bir girişimci ya da yeni mezun bir üniversite öğrencisi olun:
Ama dünyaca ünlü mentörlarin rehberliğinde öğrenmeyi, en büyük hedeflerinizi gerçekleştirmeyi
ya da sadece her zaman hayal ettiğiniz kişiye dönüşmeyi istiyorsanız,
Sonuçta üçüncü Kapı size hayalinizi gerçekleştirmek için muhteşem bir rehber olacaktır.