Dinleme Sanatı ‘nı ‘Konuşmak bir ihtiyaç ise dinlemek bir sanattır’ diye ifade ediyor Goethe.
Bu bir sanat ise kendimizi ‘sanatçı’ olarak adlandırabilen kaç kişiyiz?
Dinlemeyi becerebilenler elini kaldırsın! ツ
Merhabalar güzel gönüldaş… Kırkından Sonra‘ya hoş geldin.
Biraz sohbet edelim mi? Gerçi sadece ben anlatacağım, sen okuyacaksın ama olsun.
Sen de bir şey demek istersen çekinme, yaz yorumunu. Ben de seni dinlerim.
Burada birlikte harika vakit geçireceğiz.
Kâh gülümseyeceğiz, kâh dertleneceğiz ama illâki kendimizden bir parça bulup, yalnız olmadığımızı göreceğiz.
Haydi başlayalım…
Her şeyden önce; Dinleme Sanatı, sanat için midir yoksa insan için midir? ツ
Kimse birbirini gerçekten dinlemiyor lakin dinleyeni arıyor.
Hep anlatsın ve dinlenilsin istiyor.
Halini hatırını soruyor ama iki kelime duyduktan sonra kendinden bahsetmeye başlıyor.
Çünkü herkes kendince daha ‘özel’ ve onun seninkinden daha önemli anlatacakları var akıllım.
Çoğu insan kendisi hakkında konuşmayı çok seviyor nedense?!.
Kendi geçmişi her şeyiyle çok daha değerli ona göre.
Başarıları, yetenekleri, hobileri, vs. hepsi onu ‘özel’ kılıyor ve bunun onaylandığını görmek için bahsediyor.
Kendi hayatımızın başrol oyuncularıyız ne de olsa, değil mi? Yan rollerle, yardımcı oyuncuların ne ve nasıl olduğuyla kim ilgilenir ki?
Fakat ‘’Çok güzel bir sohbetti.‘’ diyerek yanından ayrılan kişi çoğunlukla;
‘’Beni sabırla ve saygıyla dinlediğin ve yargılamadığın için teşekkür ederim.‘’ demek istiyordur aslında.
Lafını ikide bir bölüp eleştirmediğin, gülümseyerek gerçekten dinlediğini belli ettiğin için teşekkür eder.
Çünkü dinlemek; susabilmektir. Dinlemek özveri gerektirir. Çünkü dinlemek; sabretmektir.
Kitap Önerisi
‘Dinleme Sanatı‘ isimli kitabında Erich Fromm şöyle diyor; https://www.kitapyurdu.com
Bütün sanatlar gibi kendi kuralları ve standartları vardır.
* Bu sanatı uygulamanın temel kuralı, dinleyenin tam konsantrasyonudur.
* Dinleyenin aklında önemli hiçbir şey olmamalı, hırstan olduğu kadar endişeden de en uygun biçimde kurtulmuş olmalıdır.
* Dinleyen, kelimelerle ifade etmeye yetecek kadar somut olup özgürce çalışan bir hayal gücüne sahip olmalıdır.
* Başka bir insanla, diğerinin hissettiklerini kendisinin duyguları gibi hissedecek kadar güçlü bir empati kurma kapasitesine sahip olmalıdır.
* Böyle bir empati şartı, sevgi kapasitesi için en idealidir. Başkasını anlamak demek onu sevmek –erotik anlamda değil, ona ulaşma ve kendini kaybetme korkusunu yenme anlamında- demektir.
* Anlamak ve sevmek birbirinden ayrılamaz. Eğer ayrılarsa bu beyinsel bir süreçtir ve gerçek anlayışa açılan kapı, kapalı kalır.
Katılanlar elini kaldırsın!
Göremiyor olsam da hissediyorum ki canım gönüldaşım, sen en bi’ güzel dinleyenlerdensin. İvit.
Dinleme Sanatı, Karşındakini Anlamaktır
Lakin sadece insanları değil her bir şeyi dinlemek gerekir öğrenmek için.
Evrendeki her şeyin kendi sesi, frekansı vardır çünkü. Ve her ses evrene yayılır.
Bazen tek ihtiyacın; sessizliğin sesini dinlemektir.
‘Dur dinle, hep konuşursan hiç bir şey duyamazsın.’ der bir Kızılderili atasözü de.
Özellikle ve öncelikle kendi iç sesimizi dinlemeyi öğrenmeliyiz.
Öğrenmeliyiz, ki gerektiğinde dışa çıkabilsin ya da susturabilelim.
Zaten kendi üzerimizde deneyimlediğimiz şeyler, bize çok şey katar.
Hani; kendimize yapılmasını istemediğimiz şeyleri başkasına yapmamak gibi.
Sonuçta; dinlenilmek istiyorsak dinlemeyi de bileceğiz.
Ki sohbeti daha değerli, özel ve adeta bir meditasyon haline getirir güzel dinlemeyi bilmek.
‘Dilin kemiği yok ki!’ de dedirtmeyeceğiz karşımızdakine.
Yani konuşurken ağzımızdan çıkana kulağımız şahit olacak. Ki bir şahit var diye düzgün konuşmaya çalışalım.
Tabii. Az şey duymuyor cânım kulakçıklar.
Ama sen bunları zaten biliyor ve doğru şekilde uyguluyorsun hayatında, biliyorum canım gönüldaşım.
Bilemeyen ve fakat öğreneyim diyen olursa diye anlatıyorum işte. ツ
Dinlemek, Bir Hediyedir
Karşındakini dinlediğini, hissettiğini, o an onun dünyasına dahil olduğunu, değişimine dönüşümüne katkıda bulunmak istediğini belli etmek ve ona can kulağını vermek bir hediyedir.
Anlatabildiğini ve yargısız dinlenip anlaşılabildiğini bilmek, karşındaki insanı özel hissettirir ve bu da ona çok güzel bir hediyedir.
Hediye vermeyi seviyorsan, al sana bedava ve minnet uyandıracak bir tarif.
Özellikle bir Çin piktogramında (*) geçen, ‘dinleme’ hadisesini paylaşmak isterim. Pek hoştur.
‘’Sana kulaklarımı, gözlerimi, dikkatimi ve kalbimi veriyorum‘’ anlamına gelen ve beş parçadan oluşan öğreti şöyle;
1- Kulak / Dinle yahu!
2- Kral / Dinlediğin kişiye kralmış gibi saygı göster!
3- On-Göz / On tane gözün varmış gibi bak. Geniş açıyla gözlemle!
4- Bir – tek / Bireysel olarak odaklan, sadece o ve sen!
5- Kalp / Tabii ki kalbinle dinle!
Özellikle karşımızdakini dinleyebilme süreleri saniyelere inmişken söze, dinleyerek başlayabilmek ne güzeldir ne özeldir, değil mi cancağızım?
Hazır Cevap Olmak mı, Dinleyip Anlamak mı?
‘Hazır cevap olmak’ her zaman zeka göstergesi olmayabilir.
‘Haklı çıkmalıyım, önce ben bilmeli söylemeliyim, leb demeden Çorum diyebilmeliyim, saldırıya geçmeliyim, aman da ben neymişim?!’ diyebilmek için dinlenmez karşındaki.
Artık bu modellerden sıkça görüyoruz, karşılaşıyoruz.
Bunun içindir ki ‘Az insan, az eşya, vs.’ diye düşünüyoruz!?.
Ben kendimce, bunlara çok dikkat etmeye çalışıyorum ve ileride de çoook tonton, pek tatlı, güzel güzel anlatan ve bol bol dinleyen minnoş bir ihtiyar olacağım.
Yaş aldıkça hırçınlaşan, karakterine karakter katan, çekilmez, anlaşılmaz, konuşulmaz, dinlenilmez gıcık bir ihtiyar olmayacağım.
Bilmiyorum artık, ben söyledim söyleyeceğimi, verdim mesajımı. Alan alır.
Oğlum sana söylüyorum, damadım sen anla!!! ツ
İyi Bir Dinleyici misin?
Dinleyebilme kapasitesini ve kalitesini belirlemek üzere bazı testler var, her şeyde olduğu gibi.
Bu da onlardan biri. Bak bakalım sen nasılmışsın bu konuda? (#Dinleme Becerisi Envanteri)
Sorular
1. İnsanlar genellikle bana verdikleri bilgileri tekrarlamak zorunda kalıyorlar.
2. Çevremdekilerden daha çok iletişim hatası, yanlış anlama yaşıyorum.
3. Konuşma yavaş, anlatılanlar sıkıcıysa karşımdaki ile bağlantımı kesiyorum.
4. Sık sık başkalarının cümlelerini tamamlıyorum.
5. Konuşanın ses tonunda takip ve beklentiyi karşılama eksikliğinden doğan tedirginliği hissediyorum.
6. Soru ve yorumlarımla konuşanları konularından uzaklaştırıyorum.
7. Başkalarını dinlerken başka işlerle de uğraşıyorum.
8. Konuşmacıya anlamadığım veya net olmayan noktayı sormakta zorlanıyorum.
9. Birisi bana bir sorunundan veya zorluktan bahsederse sorunun ben çözmeye veya akıl vermeye çalışıyorum.
10. Dikkat eder, ilgi gösterir gibi yapıyorum.
11. Konuşmacı konuşmasını bitirmeden kafamda bir cevap hazırlıyorum.
12. Ama söylenenleri hatırlamak için not tutmam gerekiyor.
13. Konuşmacının görüşüne dayalı varsayımlarda bulunuyorum.
14. Biriyle konuşurken kolaylıkla dikkatim dağılabiliyor.
15. Sohbetlerde çoğunlukla ben konuşuyorum.
16. Ayrıca dinlemediğimi belli eden sorular yaşıyorum.
17. Konuşmacıya karşı açık ve almaya hazır bir tutum sergiliyorum.
18. İş yerimde önemli iletişim ağının bir parçasıyım.
19. Bana soru sorulduğunda o an yapmakta olduğum işi bırakır dikkatle dinlerim.
20. Beni çok ilgilendirmeyen bir konu olsa bile söylenene odaklanırım.
21. Aynı fikirde olmasam bile karşımdakinin bakış açısı ile dinlerim.
22. Konuşan kişi ile göz teması kurarım.
23. Benimle aynı fikirde olmayan insanların bakış açısını anlamaya çalışırım.
24. Başkalarının söylediklerini kısa ve doğru bir şekilde özetleyebilirim.
25. Tepki göstermeden önce karşımdakinin konuyu tam olarak açıklamasına izin veririm.
26. Konuşmacının vücut diline (sözel olmayan işaretlere) de dikkat ederim.
27. Fakat eleştiriye açığımdır.
28. Konuşmacıyı sözel olarak ve vücut dilimle desteklerim.
29. Mesajı doğru aldığımdan emin olmak için kontrol ederim.
30. Kendimi konuşmacının yerine koyarak yanında olmaya çalışırım.
Değerlendirme
* 1-16 arası: Dinleme becerimizi azaltan tutumlarımızı belirliyor.
Puanlama: Her zaman: 1 / Genellikle: 2 / Bazen: 3 / Nadiren: 4
* 17-30 arası: Dinleme becerimizin gelişmesi için yapılması gerekenleri belirliyor.
Puanlama: Her zaman: 4 / Genellikle: 3 / Bazen: 2 / Nadiren: 1
Sonuç
85-87 puan arası: Ortalama bir dinleme becerisine sahipsin. (Oldu mu şimdi? )
95 puan ve üzeri: Harika bir dinleme becerisine sahipsin. (Teşekkürler )
❤
Her şeyden önce iyi bir dinleyici olmak, sanıldığı kadar kolay değildir. Uzun bir süre ilgilenmiş görünmek, kaşları çok yorar. / Jane Goodsell
Konuşmanızda bir yanlış yapana kadar, kimse sizi dinlemiyordur. / John Stuart Mill
Neden iki kulağımıza karşılık bir dilimiz var? Çok dinleyelim de az konuşalım diye. / Romanos Diogenes
En önemli bir vazifemiz; kulaklarımızı, söylediklerimizi duymaya alıştırmamızdır. / Sydney J. Harris
Halbuki sussan ne güzel anlaşacağız. / Dora Paşa ツ
İki dinle bir konuş! / Ulu Babaanne ツ
❤
‘’Daha iyi bir şeyiniz yoksa sessizliği bozmayın.‘’ diyen Beethoven’den -Ayışığı Sonatı – No:14 dinlerken veda edeyim;
Sonuçta ölümsüz ruhlarımızın huzurla dolması temennisiyle…
Doğala özdeş aromalı, katkısız, saf, temiz, berrak zihinli, huzurlu ve sağlıklı günler dilerim güzel gönüldaş.
Dinleyenin, anlayanın bol olsun.
Bu konudaki Dinlemek yazımızı da okumanızı öneririz.
PS:
*Piktogram:
Ancak herhangi bir nesne, mekan, kavram, işaret ve işleyişin resmedilerek sembol haline getirilmesidir.
Ama anlam bakımından herkeste aynı çağrışımı uyandırır.
Örneğin; trafik işaretleri de birer piktogramdır.
