Çin ve yeni dünya düzeni ile kurmaya çalıştığı yeni kölelik sistemi ibretlik.
Çin uzmanı bir Türk Akademisyenin kaleminden…
Şanghay Üniversitesi’nden Türk akademisyen Nurettin Akçay anlatıyor ; https://onedio.com/haber/
Bu konuda son okuduğum gazete haberi de size aktaracağım bilgilerdeki son gelişmelerden bazı örneklerdir. Gazete Oksijen de yayınlanan https://gazeteoksijen.com/ ”1 Milyar kamera bizi gözetleyecek yazısını okumanızı öneririz.
Her şeyden önce yeni çıkan elektrikli araçlar da Avrupa ve ABD pazarlarımnda hızla yerlerini almaktadır.
Bunun en büyük sebebi de büyük üretim kapasitesine sahip olmalarıdır.
Çin elektrikli araçlarda kullanılan pillerden, araç gövdesinde kullanılmak üzere bir çok madene sahip olmasıdır.
Çin şehirleri;
Şangay 27 milyon nüfuslu ve 1 Milyon kamera var.
Beijing şehrinin nüfusu 20 milyon ve 1 milyon 150 bin kamera var.
Tianjin şehrinin nüfusu13,5 Milyon ve 350 Bin kamera var.
Delhi, Hindistan 30 Milyon nüfuslu ve 429 Bin 500 kamera bulunmaktadır.
İstanbul nüfusu 15 Milyon olarak belirtiliyor ve 109 Bin kamera bulunuyor.
ABD’de yüz tanıyan drone’ ların gezebileceği belirtilmektedir.
Geleceğin dünyasını kurgulayan ve şimdiden yaşamaya başlayan Çin
Her şeyden önce Metrodan aşağı iniyorum.
Telefonumdan kare kod uygulamasını açıp bilet kontrol cihazına okuttuktan sonra hızlıca gelen trene yetişmeye çalışıyorum.
Ayrıca oturacak yer bulmak buradaki en önemli konu,
zira yol kısa değil.
Neyse ki boş bir yer bulup hemen dolduruyorum orayı.
Mesela Metrodaki internet,
evimdeki internetten daha hızlı olduğu için yaklaşık 45 dakika süren yolculuğumun nasıl geçtiğini fark etmeden Jing’an Temple istasyonundan inerek,
ikinci hatta aktarma yapıyorum.
Ayrıca kafaları telefonlara gömülü şekilde yürüyen insan kalabalığından sıyrılarak,
mini bir markete girip içecek bir şeyler alıyor.
Ödemeyi her zaman olduğu gibi “WeChat Pay” ile yapıyorum.
Zaten Çin’de en son ne zaman para kullandığımı dahi hatırlamıyordum. Şarjım ya da internetim biter diye telefon kılıfımın arasına koyduğum 100 yuan bile eskimeye başlamıştı.
İkinci hatta aktarma yaptıktan sonra, Lujiazui istasyonunda iniyorum. Şu meşhur Şanghay televizyon kulesinin olduğu yer.
İlk işim Luckin Coffee’ye gitmek.
Hem Starbucks’tan ucuz, hem de kahve kalitesini çok beğeniyorum.
Üstelik telefonumdaki uygulamadan satın alınca, 28 yuan’a aldığım kahveyi çok rahat 10-14 yuan aralığında satın alabiliyorum.
Kahve almak için ne kasaya gidiyorum ne de sıraya giriyorum.
Telefonumdaki uygulamadan siparişi veriyorum, kare kod ile ödemeyi yapıyorum.
Uygulama bana bir sıra numarası veriyor. Çağrılınca gidip kahvemi alıyorum. Bitti.
Çin’de sistem teknoloji kullanımını öyle ciddi bir şekilde teşvik ediyor ki,
İsteseniz dahi bundan uzak kalamıyorsunuz.
Kahvemi alıyor ve yürümeye başlıyorum.
Karşıdan karşıya geçmem gerekiyor.
Yolda araç yok ama bekliyorum;
Çünkü geçersem karşıdaki kamera beni tespit edip,
yüzümü trafik ışığının altında bulunan ekrana yansıtacak ve beni ifşa edecek.
Kaspersky, (*) bundan yaklaşık bir yıl önce
“Earth 2050” isimli bir web sitesi hazırlayarak,
çok ünlü fütüristlere geleceğe dair bazı tahminler yaptırmıştı.
Fütüristlerin aksine şimdi anlatacaklarım tahmin falan değil
Çin ve yeni dünya düzeni, var olan,
yaşadığımız ve muhtemelen yakın bir gelecekte tüm dünyanın yaşayacağı bir gelecek.
Biz burada sadece beta sürümünü önceden deneyimliyoruz.
Tüm sistem açıkları giderildikten sonra,
dünyanın diğer ülkeleri de çok yakında bu teknolojileri kullanmaya başlayacak.
Bizim şu anki tecrübelerimizi yaşayacaklar.
Size iyi bir tablo çizmek isterdim.
Her şeyden önce gelecek daha çok toplumun nasıl kontrol edilebileceği üzerine kurgulanıyor.
Ancak küresel salgınla birlikte;
Çin’de çok yeni teknolojiler kullanılmaya başlanmıştır.
Öyle ki sadece 3 aylık bu süreçte,
Yönetim 2000 yeni teknolojiden faydalandı.
Çin ve yeni dünya düzeni içinde Sosyal Kredi Sistemi
Uzun bir süredir vatandaşlarının davranışlarını “sosyal güven” başlığı altında sıralayarak,
büyük bir puanlama sistemi kurmuş durumda.
Sistem şahıslara sahip oldukları puanlara göre ödül veya ceza veriyor.
Devletin belirlediği kurallara uyanlar ödüllendirilecek.
Kurallara uymayanlar cezalandırılıp teşhir edilecekti.
Sistem bireylerin puanlarını belirlerken;
Harcama alışkanları,
sosyal medya kullanımı,
arkadaş çevresi gibi son derece kapsamlı unsurların dahil olduğu bir algoritmayı kullanıyorlar.
Çin’de Vatandaş Olmak
Her şeyden önce basitçe anlatmak gerekirse;
Bankaların kara listesi olduğu gibi artık devletlerin de kara listeleri olacak.
Sonuç olarak kara listeye girenler birçok ayrıcalıktan faydalanamayacak.
Ayrıca seyahat ve sağlık hakları dahi kısıtlanabilecek.
Mesela kırmızı ışıkta geçmek, kapalı alanda sigara içmek bile notunuzu düşürebilecek.
Çin ve yeni dünya düzeni kapsamında bu yılın sonuna kadar tüm vatandaşlarını puanlamayı amaçlıyor.
Yapay zekâ ile bütünleşmiş kameralar ile anlık bir şekilde insanlara puan verecek.
Bu puanlar sayesinde, Çin vatandaşları ya iyi vatandaş ya da kötü vatandaş olarak sınıflandırılacak.
Şöyle bir şey hayal edin, sokağa çıktığınız andan itibaren milyonlarca kamera her anınızı gözetliyor.
Yaptığınız her şey hazırlanan algoritmalarla çözümleniyor ve sizlere puan veriliyor.
Üstelik sistemin yakın gelecekte tüm dünyada uygulanmaya başlanması kesin gibi.
Sonuç olarak bu sistemin en önemli yardımcısı ise;
Tüm ülkeyi sarmalayan yapay zekâ destekli 200 milyondan fazla kamera.
Sanghay ve Yapay Zekası Olan Kameralar
Çin’de yüz tanıma sistemine sahip kameralar her yerde.
Yapay zekânın da dâhil olduğu sistem korkutucu. Endüstri 4.0 ve İş Gücü.
Bilim kurgu gibi gelse de her şey gerçek.
Sistem aynı anda yüzlerce kişiyi analiz ediyor.
En önemli kısım sistemin psikolojik analizler yapabilmesi.
Kamera görüş alanında bulunan bütün insanları tanımlıyor.
Sakin mi sinirli mi olduğunu, yüzündeki mutluluk oranını, üstünde nasıl bir elbise olduğunu, saç rengini, cinsiyetini, adını soyadını hatta ırkını bile anında tespit edebiliyor.
Sistem herkesi izliyor, tanıştıkları diğer kişileri belirliyor ve iki hafta boyunca takipte kalabiliyor.
Üstelik sistem sadece yüzünü gördüğü kişileri değil, arkası dönük ve çok uzakta bulunan kişileri de tanımlayabiliyor.
Bunu da şahsın hareketlerinden anlıyor.
Herkesin yürüme şekli, kol ve bacak koordinasyonunun farklı olduğu bilgisi üzerinden hareket eden sistem, gün içerisinde herkesten topladığı bilgileri bir havuzda topluyor.
Daha sonra sadece arkadan görülen bir şahıs tespit edilmek istendiğinde, hedef kişi havuzda bulunan örneklerle karşılaştırılıyor ve eşleştirme başlıyor.
Şu an Çin’de kullanılan bu teknoloji de çok yakın zamanda tüm dünyaya yayılacaktır.
Zira bu teknoloji, güneydoğu Asya ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere bazı Avrupa ülkelerine ihraç edilmeye hazır halde. Ve görüşmeler başlamış durumda.
Parayı Lidyalılar Buldu Çinliler Bitirecek
Diğer önemli bir olay da dünyanın çok yakın bir gelecekte para kullanma olayına son vereceği gerçeği.
Çin’de şu an neredeyse nakit para kullanımı sıfırlanmış vaziyette.
Ayrıca Alışveriş Değişiyor yazımız da ilginizi çekecektir.
Çin’i biraz bilen biri Çin’de “WeChat” ve “Alipay” ile tüm bankacılık işlemlerinin rahatça yapılabildiğini, en ufak dükkândan tutun en büyük mağazaya kadar sadece QR kod okutarak her ödemenin yapıldığını da bilir.
Sistem o kadar yaygın ki Çinliler nakit parayı neredeyse bıraktı diyebiliriz.
Hiçbir ücret ödemeden, her istediğinize mesajlaşma uygulamanız üzerinden istediğiniz kadar para gönderebiliyorsunuz.
Faturalarınızı ödeyip, sinema bileti alabiliyor, ev kiralıyor, uçak ve tren biletlerinizi sadece bu uygulamalar üzerinden satın alabiliyorsunuz.
Çin şimdi bu sistemin tüm dünyaya yayılmasını istiyor ve bu alanda tekelleşmeye çalışıyor.
Bu amaçla dünyanın her ülkesinde ciddi yatırımlar yapıyor.
Şimdiye kadar 49 ülkeye girmeyi başardılar.
Türkiye de girmeye çalıştıkları ülkelerden biri.
Çin’in Sosyal Medya Kullanımı
Çin’in yanı sıra Facebook da WhatsApp üzerinden böyle bir sistem kurmaya çalışıyor.
Yazılanlara göre Facebook sistemin öncelikle para transferi yapmasına olanak verecek, böylelikle bankaların aracılık ücretlerine son verecek.
Yani çok yakın bir zamanda şunlarla karşılaşacağız.
Çin ve yeni dünya düzeni içinde bankacılık sistemi değişecek.
Artık bankalar olmayacak, nakit para olmayacak, kuyruklar ya da aracılık ücretleri de olmayacak.
Üstelik sistem zaten dünyanın birçok yerinde uygulanıyor.
Ve sistem tuttu.
İnsanlar bu yeni deneyimi çok sevdi.
Şimdi mesele bu deneyimi tüm dünyaya yaymak ve daha da yaygınlaştırmak.
Kripto paralar ile bunun çok daha rahat olabileceğini söyleyebiliriz.
Geriye sadece bunu deneyimlememiş insanların korkularını kırmak kalıyor.
Sonuç olarak bu sorun da biraz zaman almakla birlikte, yakın zamanda üstesinden gelinebilecek bir konudur.
Polislerin kullandığı yapay zekâya sahip kask ve gözlükler, elektrikli araçlar.
Ayrıca ülkenin tamamına yayılmış hızlı trenler, insansız marketler, neredeyse her şeyin barkod sistemiyle işlediği bir ülkedir.
Sonuç olarak şimdiden geleceği yaşıyor.
Çok yakın zamanda Çin’in deneyimleri tüm dünyaya yayılacaktır.
Fakat devletin birey üzerinde kontrolünün arttığı ve her anımızın gözetlendiği bir gelecekle karşılaşacağız.
Bugün yaşanan salgın ise demokrasi ve insan hakları gibi itirazlarla bu sisteme karşı çıkanları da susturacağa benziyor.
Çünkü hepimiz bunların gerekli olduğuna inandırılacağız.
Yazıma George Orwell’ in kült romanında 1984’de geçen bir pasajla son vermek istiyorum:
“Biz, zorla boyun eğilmesinden hoşlanmayız. Bize kendi isteğinle uymalısın.
Biz bize başkaldıranları yok etmeyiz.
Akıllarını ele geçirip değiştirir, yeniden biçimlendiririz.
Ondaki tüm kötülüğü yok eder,
onu yalnız görünüşte değil,
tüm gönlü ve tüm ruhuyla kendi tarafımıza çeker,
sonra öldürürüz.”
Nurettin Akçay.
Sanghay Üniversitesi – Akademisyen – Çin Uzmanı.