Batman; Güney Doğu Anadolu’nun çileği, kadim kenti.
Her şeyden önce Cumhuriyet Bayramımızı 98.kez kutlama gururunu Batman Valiliği’nin yapmış olduğu davet üzerine Batman’da yaşadık.
Ama Hasankeyf Gökyüzü Gözlem, Fotoğraflama ve Gece Kampı etkinliği için Hasankeyf’teydik.
Ancak, Güzel ülkemizin bu kadim kenti ülkenin birçok kentinden Fotoğraf Sanatçılarını, astronomları,
Akeologları ve mesleklerine değer katan birçok uzmanı ve yöneticiyi Batman’ın incisi Hasankeyf’te ağırladı.
Ayrıca, gece gökyüzü ve yıldız görüntüleme, fotoğraflama ve Hasankeyf’in güzelliklerini gözler önüne çıkarmak, kıymetli kentimizi tanıtmak ve mutlaka Hasankeyf’te zaman geçirmeliyim dedirtmekti.
Özellikle ben ve eşim Patricia, bu harika kenti, tarihi güzelliklerini, gurme tatlarını, doğal güzelliğini, mutlu ve mutluluğunu paylaşmayı bilen güzel insanlarını çok sevdik.
Batman’da Sason’da çilek yetiştiriciliği yapılıyor,
Fakat Sason balı çok değerli.
Ama Raman’ da petrol var.
Hayatımızın en önemli parçalarından biri olan kara altın yeryüzüne yine Batman’da kavuşturuluyor.
Sonuçta Hasankeyf’e gidin, yıldız pozlama yapın, gökyüzü gözlemleyin, tarihin içinde yolculuk edin. Hasankeyf’in yüzlerce yıllık yaşamından kesitler sunulan müzeyi mutlaka gezin.
BATMAN ve HASANKEYF
Özellikle Perde pilavı, mevsimine göre kuru ve taze patlıcan ve kabakla pişirilmiş sumaklı dolmalar,
Tandır ekmeği, lezzetli etlerinden hazırlanan kavurma ve içli köfteler Hasankeyf ve
Batman’da bulunmak için yetip de artar.
Ancak, Dicle nehri bu kadim kente bereketi getirirken üzerinde bölgenin en büyük kapasiteli barajını konuk etmektedir.
Fakat Enerji açığı tüm dünyada büyüyen bir sorun olmaya devam etmekte ve nehirlerin gücünden yararlanarak bazen insanlığa fayda sağlamak çabası eleştirilere yol açmaktadır.
Her şeyden önce Ilısu barajındaki çalışmalar sebebiyle Hasankeyf tarihi mirasının sular altında kalmaması için
Kültür Bakanlığı ve DSİ titiz bir çabayla Hasankeyf’in tarihi miraslarını yüzyıllar boyunca koruyacak bir Arkeopark hazırladılar.
Ama Ulucami, Zeynel Bey Kümbeti, Hasankeyf kalesi bu çalışmalar sonunda yeni yerlerinde huzurla
Hasankeyf’i izlemeye devam ediyorlar.
Fakat Kaleye çıktığınızda kent ışıkları sarıp sarmalıyor gözlerinizi.
Sohbetlerim sırasında edindiğim bilgiye göre, kale eski yerine göre yaklaşık 60 metre yükseltilerek korunmuştur.
Bulunan birçok değerli eser ise Hasankeyf müzesinde sergilenmektedir.
TARİHİ ve KALESİ
Hasankeyf tarihi kesin olarak bilinmese de Hasankeyf kalesinin kurulması MS. 4’üncü yüzyıla rastlamaktadır.
Buyüzyıl ortalarında, Diyarbakır çevresini ele geçiren Bizans İmparatoru
Konstantinos, bölgeyi korumak amacıyla iki sınır kalesi inşa ettirmiştir.
Bu iki kaleden birisi Hasankeyf Kalesidir.
Kale,Sasanilere karşı siyasi bir önem kazanınca, daha sağlam bir şekilde yeniden tahkim edilmiştir.
Hasankeyf MS. 639 yılında Emeviler tarafından fethedilmiştir.
Bu tarihten sonra; Abbasiler, Hamdaniler, Mervaniler, Artuklular, Eyyubiler ve Osmanlılar hakimiyet kurmuşlardır.
Hasankeyf en parlak dönemini Artuklular döneminde yaşamıştır.
Merkezde bu dönemden kalan pek çok tarihi eser mevcuttur.
ZEYNEL BEY KÜMBETİ
Önemli tarihi miraslardan bir diğeri ise Zeynel Bey Kümbetidir.
Yakın zamanda kümbet bulunduğu yerin sular altında kalacak olması sebebiyle yeni yerine itina ile taşınmış ve nefes alıp vermeye devam etmektedir.
Zeynel Bey Kümbeti hakkında kaynaklardan alınan bilgileri ise kısaca şöyledir.
Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın oğlu Zeynel Bey için yapılmış olup Akkoyunlu Beyliği devrinden (1460-1487) kalma bir anıt mezardır.
Anadolu’daki anıt mezar geleneğinin ilk örneği olan Zeynel Bey Kümbeti’ nin Kuzey kapısı üzerindeki kitabede
“11 Ağustos 1473 yılındaki Otlukbeli Savaşı’nda şehit düşen Bahadır Han Hasan Bey’in oğlu Zeynel Bey için yapıldığı” anlatılır.
Daire planlı mezar odasının üzerinde, dıştan daire plan içten de sekizgen plan devam edilerek esas gövde yapısı yükseltilmiştir.
Tavanı kubbe şeklinde olup konik bir külahla örtülüdür.
Gövde kısmını dıştan çevreleyen alt alta 3 sıra halindeki çinilerle yazılmış “Allah Muhammed-Ali” yazıları, kümbetin mimari yapısına ayrı bir estetik vermiştir.
Ülkemiz sınırları içinde kendi türünün tek örneği olan bu silindirik yapı, üzerindeki çini süsleme yazılar ve kitabesiyle dikkatleri üzerine çekmektedir.
Batman Valiliği ve Hasankeyf Kaymakamlığı ile birlikte Kültür Müdürlüğünün ev sahipliğinde konuk olduğumuz
Hasankeyf ve Batman’da sımsıcak 2 gece ve 2 gün geçirdik.
Benzer konudaki 40 dan Sonra Gezdiğim Şehirler yazımızı da okumanızı öneririm.
Fotoğraflar ve anılar biriktirdik.
Ancak, ilk fırsatta yönümüzü tekrar Batman’a Hasankeyf’e çevirecek ve orada tarihi soluyacak, lezzetleri tadacak mevsim mevsim bu güzel coğrafyada kaybolacağız.
Yazı başka, baharı başka, kışı başka bu kadim kenti fotoğraflarımıza konuk edecek, güzelliklerini yaşayacağız.
Ancak, Sason’da bal tadacak, çilek yiyeceğiz.
Ayrıca, Malabadi köprüsünde tarihin içerisinde kendimize bir yol bulmaya çalışacağız.
Sonuçta Güneydoğu Anadolu’nun çilek tadındaki bu güzel kentine yolunuzu mutlaka düşürün diyor ve sözlerime
Gez dünyayı gör Batman’ı diyerek son veriyorum.
Kaynakça Batman Valiliği web sitesidir.
Teşekkürler
Batman Valiliği, Hasankeyf Kaymakamlığı, İl Kültür Müdürlüğü
Batmanlı Fotoğraf Sanatçıları; Orhan Kartal, Tarhan İrtem
*Batman gezi programlarınız için Hulki Muradi ile görüşebilirsiniz. http://www.hulkim.com/